Türkçe, Kürtçe, Fransızca, İngilizce ve Almanca "PKK'ya destek vermeyin" yazılı pankartlarla 4 yıldır çocuklarını isteyen aileler SABAH'a şunları söyledi:
HDP OLMASA HİÇBİR ÇOCUK DAĞA GİTMEZ
Ceylan Tekin'in annesi Türkan Mutlu:
Ceylan hem okuyup hem çalışıyordu. Ceylanımı kaçırdılar. Bir kız çocuğunun yanı annesinin yanı. HDP olmasa hiçbir çocuk dağa gitmez. Bunu üzerine basa basa söylüyorum, çünkü kanıtları elimde. İnan hakları var diyorlar, kendi çocukları rahat içinde yaşıyor. Bizim çocuklarımız hiç gözlerinin önüne gelmiyor mu? Çok zor bir hayat hikayemiz var. "Okuyacağım, kimsesiz çocuklara sahip çıkacağım" derdi. Ablası sosyal hizmetlerde çalışıyor şimdi. Ceylan, içimde acı. Ceylanımı istiyorum. HDP PKK'dır. Emine Erdoğan Hanımın açtığı kurslarda okuma yazma öğrenmeye başladım. Anne kız olarak hikayemizi yazacağım. Ceylanımı nasıl büyüttüm, canavar kocadan kaçtım, kızım daha canavarların eline düştü.
SATTIĞI SİMİTLERLE ALIP GÖTÜRDÜLER
Okan Gökkuş'un annesi Vecihe Gökkuş:
12 yaşındaki oğlumu 8 yıl önce kaçırdılar. Okula gidiyordu, Kuran'ı hatim etmiş bir çocuk. Okuldan gelince simit satıyordu, simitleriyle alıp götürdüler. Bayramlık elbiselerini almıştı, kıyafetleri evde kendisi yok. Cumhurbaşkanımızı bekliyoruz, gelince en önde duracağız.
BİRİ DAĞDA SİLAHLI, BİRİ ŞEHİRDE KRAVATLI
Özkan Aydın'ın babası Süleyman Aydın:
Evladım 15 yaşındayken okul dönüşünde HDP ile tarafından kandırıldı. Oğlumu Diyarbakır HDP il başkanlığına getiriyorlar ve HDP il Başkanlığından da oğlumu da gönderiyorlar. Çocuklara iş, piknik artık ne vadediyorlar bilmiyorum, terör örgütüne gönderiyorlar. Oğlumun dağa gönderildiğinde eşimle Selahattin Demirtaş'ın yanına gittik. Bana "Kendi iradesiyle gitmiştir" dedi. 15 yaşındaki çocuğun iradesi olur mu? Bizi tehdit ettiler, oradan kovdular. Evlatlarımızı HDP'den istiyoruz. HDP olmasa PKK da olmaz. Selahattin Demirtaş'ın ağabeyi PKK'nın üst yönetici değil miydi? Biri dağda silahlı, biri şehirde kravatlı. Eyleme başladıktan sonra HDP yöneticileri bizzat bizim evlerimizde kadar geldiler." Bu eylemi sonlandırın ve sizi çocuklarınıza görüştürelim, iş imkanı verelim" dediler. Reddettik. Evimi kundaklama çalıştılar, üç yaşındaki evladımı neredeyse öldüreceklerdi. Peki bizim suçumuz ne? Sayın Cumhurbaşkanımız, Milli Savunma Bakanımız, İçişleri Bakanımız bizim çocuklarımız için gerçekten büyük bir mücadele verdiler. Allah devletimizden razı olsun.Anne babalar olarak burada zafere imza attık, emeğimiz boşa gitmedi.Bu mücadelede 38 evladımız güvenlik güçlerimize teslim oldu.
KIZIMIN HAYALLERİ VARDI
Zahide Öner'in annesi Zebude Öner:
Eşim emniyet personeliydi, Özel Harekat da çalışıyordu. İşinden dönerken kızımı PKK kaçırdı, kendi gitmedi. AK Partili olduğumuz için hep tehdit ediyorlardı. 23 yaşındaydı, hayalleri vardı. Çalışıp kendine çeyiz hazırladı.Hala evde onun çeyizlerini görünce ağlıyorum.
YETİMİN HAKKI HDP'DEN ÇIKAR
Aziz Demir'in annesi Güzide Demir:
Dört yıldır mücadele ediyoruz. Oğlum yetimdi, 16 yaşında HDP kaçırdı.Ne istediler benim oğlumdan? Dükkanı açmaya gitti, bir daha gelmedi. Dört yıldır haber alamadı. Allah hakkımı onlarda bırakmasın! Yetimin hakkı onların burnundan çıkar. Ayakları yanmış çocuğumun. Beni bir kere fırsat bulup aradı, dönmek istiyordu. Onsuz ben burada gitmeyeceğim. Devletimiz büyük, bize kucak açıyor oğlum geri dön.
CUMHURBAŞKANIMIZ ARKAMIZDA
Mahmut Uslu'nun annesi Bedriye Uslu:
Oğlum lise son sınıfa gidiyordu, üniversite sınavına girmişti. İki abisi bir kız kardeşi engelli. 6 sene önce aradı, "Anne Allah fırsat verirse geleceğim" dedi. Onunla giden kız arkadaşı vardı, beraber kaçıp gelip evleneceklerini söyledi, evlenme hayali kuruyorlardı. Kaçacakken onu Suriye'de yakalayıp hapse attılar. O günden beri haber yok. Devletimiz güçlüdür, hamdolsun Cumhurbaşkanımız arkamızda.
TEK EVLADIMDI
Faruk Taşçı'nın annesi Rahime Taşçı:
Karst'a yaşıyorduk oğlumu oradan kaçırdılar. Tek evladımdı.9 sene önce gitti oğlum, eğer beni duyuyorsan bil ki annen seni bekliyor. Hep beklerim. Korkmasın devleti ona sahip çıkar.
YAŞAYAN ÖLÜYÜM
Serdar Yüceyurt'un annesi Hatun Yüceyurt:
Oğlum 14 yaşındaydı, beni kötülediler aklına girdiler. 30 senedir oğlumu arıyorum. Hiç haber alamadım. Gittiğinden beri yaşayan ölüyüm. 22 yaşında kızım var, onu hiç tanımıyor. "Bilmediğim abim benim hayatımla oynayamaz, evlatlıktan reddedeceksin" diyor. Oğlum neredeyse çıksın gelsin, devletimize askerimize sığınsın. Ölene kadar peşini bırakmayacağım, gelecek buraya beraber gideceğiz. Oğlumu HDP'den PKK'dan istiyorum. Bir anne olarak evladıma yalvarıyorum. Acaba kime benziyorsun kime benziyorsun, senin yüzüne hasretim oğlum gel!
KANSERİM, GEL OĞLUM!
Eren Yalçın'ın annesi Fadime Aksu:
Dokuz yıldır çocuğumdan bir haber alamıyorum. Kanser hastasıyım, tedavimi yarım bıraktım, buradayım. Onu bekliyorum. Belki onu görmeden öleceğim. Babasız büyüttüm ben onu, hem anne hem baba oldum. Kalp hastasıydı yavrum. Ekmek almaya yolladım, patates kızartmıştım. O günden beri patates yiyemiyorum. Allah Cumhurbaşkanımızdan, devletimizden razı olsun.
BİN KERE PİŞMANDI
Aysun Arslan'ın annesi Aydan Arslan:
Lice'de yaşıyorduk, korkudan 8'inci sınıftan sonra okula gidemedi kızım. Göndermedik ama bir şekilde evimize kadar girdiler kandırdılar. Aysun'um benim ilk göz ağrımdı.Bir kere beni aradı bin kere pişman. "Kaç, gel" dedim "Anne kaçarsam beni öldürürler" dedi.O ağladı, ben ağladım. En son "Hakkını helal et" dedi, kapattı. Suriye'deydi.
ÜNİVERSİTEDE KANDIRDILAR
Yavuz Çağmar'ın annesi Sevgi Çağmar:
Sakarya'da üniversite okurken kandırıldı haber alamıyorum. Bir kızla Ukrayna ya gitti dediler sonra dağa gittiğini öğrendik. Karakoldan söylediler. Mali müşavir olacaktı mezuniyetine 3 ay vardı. Onu burada bekliyorum.