Siirt'in Pervari ilçesinde, 10 Kasım 2012'de askeri helikopterin düşmesi sonucu 17 arkadaşıyla birlikte şehit olan Jandarma Uzman Onbaşı Dinçer Ersoy'un, Tekirdağ'ın Çerkezköy ilçesinde yaşayan annesi Nilüfer Hatun Ersoy, oğlunun doğumundan şehadetine kadar geçen 22 yıldan geriye kalan eşyalarıyla odasını müzeye çevirdi.
Anne Hatun Ersoy, "Yüz yüze son görüşmemizde izne gelmişti. Giderken boynuma sarılıp, 'Seni Allah'a emanet ediyorum, gidip gelmemek, gelip görmemek var. Hakkını helal et. Sen asker annesisin sakın üzülme, gözyaşı dökme, dimdik ayakta kal çünkü ben şehit olacağım' dedi. 'Bunu neden söylüyorsun' dedim. "Anne ben biliyorum" dedi. Boynuma tekrar tekrar sarılıp ağladı. 'Bir daha sarılayım da kokun üzerimde kalsın' dedi. Dönüp baktı. 'Oğlum neden bir daha dönmeyecekmişsin gibi bakıyorsun' deyince, 'belki gelirim, belki gelemem' diyerek bir daha sarılıp gitti.
7 Kasım'da Facebook'tan 'Kaç nefes kaldı ki ölüme' isimli bir yazı paylaşmış. 8 Kasım'da telefonla konuştuk. 9 Kasım'da içime sıkıntı düştü. Sabaha kadar aradım, ulaşamadım. Meğer oğlum şehit olmuş. Şehitlerin ölmediğini bilirim ve odasında yaşatmak istedim. O zamanın paşasına bir oda yaptırmak istediğimi söyledim. O da oğlum 10 Kasım'da şehit olduğu içi bir Atatürk portresi gönderdi ve öyle başladım. Oğlum gelecek gibi odasını hazırladım. Müzede doğduğundan şehit olduğu güne kadar olan her şey var. Oğlum yaşıyor ve bunun da herkesin görmesini istedim" dedi.