Adana'da yaşayan 28 Şubat mağduru Suat Ayaz (41), o tarihlerde yaşadığı sözlü tacizleri ve travmaları SABAH'a anlattı. 2 çocuk annesi Ayaz, "Üniversite okuyabilmek için peruk taktım. Cumhurbaşkanımızın başörtü konusunda yaptığı devrimi duyduğum zamanki mutluluğumu kelimelerle anlatamam. Peruğumu saklıyordum. Bu yasak kalktığı gün peruğumu tören eşliğinde çöpe attım. Başörtüsüne 'Bir metrekarelik bir bez parçası' diye hakaret eden Kılıçdaroğlu için ne değişti?" dedi. Suat Ayaz, 1999 yılında Tepebağ Anadolu İmam Hatip Lisesi'nden mezun oldu. Avukat olmak isteyen Ayaz, girdiği üniversite sınavından hukuk fakültesini kazanacak puanı almıştı ancak kat sayı mağduru olduğu için kazanamadı.
Bu yüzden Malatya İnönü Üniversitesi'nde işletme bölümünü seçti. Başörtü zulmünün daha üniversiteye kayıt yaptırdığı gün başladığını söyleyen Ayaz, "Kayıt yaparken başımı açmamı istediler. Kabul etmedim. Okulun bahçesinde dolaşabiliyorduk ancak başörtülü okulun kantinine dahi giremiyorduk. Okula peruğumu takıp öyle girebiliyordum" dedi. Okumak için peruk takmak zorunda kaldığını söyleyen Suat Ayaz, "Peruğu taktığım zaman çok kötü bir psikolojiye bürünüyordum. 28 Şubat'tan sonra bizleri 'Yallah Arabistan'a', 'Ninjalar' diye taciz ediyorlardı. Hiç unutmuyorum bölüm başkan yardımcımız önümü keserek 'Böyle çok çirkin bir görüntün var; başını açarsan daha güzel olacaksın. Neden peruk çilesini çekiyorsun?' diyerek beni sözlü taciz etmişti. Okulu bırakan arkadaşlarımız olmuştu" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başörtü konusunda yaptığı devrimi duyduğu anki mutluluğunu kelimelerle anlatamayacağını söyleyen Ayaz, "Peruğumu saklıyordum. 2005 yılında bu yasak kalktığı gün tören eşliğinde çöpe attım. O kadar mutlu olmuştum ki... Evde kardeşlerim ve arkadaşlarımla birlikte tören eşliğinde peruğumu çöpe attım" dedi.
"1 METREKARELİK BEZ PARÇASIYDI"
Ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu samimi bulmadığını söyleyen Suat Ayaz sözlerini şöyle tamamladı: "İnsanların dün yaptıkları bugün yapacaklarının teminatıdır. Seçimden bir hafta önce çarşaflılara rozet takıp ertesi gün partinin içerisine dahi almadıkları günleri çok gördük. Kılıçdaroğlu, başörtüsüne '1 metrekarelik bir bez parçası' diyen bir insandır. Bunu söyleyen bir insan bugün böyle bir açıklama yaptığını görünce güldüm. Kendisi samimi olsaydı '411 El Kaosa Kalktı' denildiği zaman alkış tutmazdı. Türkiye'de başörtüsü sorunu yoktur"