Alevi-Bektaşi vatandaşlarımız ve cemevleri için kurumsal yapı kuruyoruz
Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı açılacak
Cemevi hizmetlerinden eğitim faaliyetine kadar tüm çalışmalara kamu güvencesiyle yapılacak
Cemevlerinin su, elektirik, yapım, bakım, onarım giderlerini devlet karşılayacak. İmar sorunları çözülecek
Cemevindeki inanç önderlerine talep ederlerse kadro verilebilecek
Başkan Erdoğan, Şahkulu Sultan Dergahı ve Cemevi'nde düzenlenen Cemevleri Temel Atma ve Toplu Açılış Töreni'nde Alevi toplumuna yönelik tarihi müjdeleri tek tek sıraladı. Elazığ Karakoçan, Ankara Altındağ, Erzurum ve Erzincan Kemah'ta hizmete açacakları 4 cemevini kullanacak vatandaşlara hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, Kütahya ve Kayseri'de inşası süren Burdur Çavdır, Denizli Ardıçlı, Bilecik Bozüyük, Aydın Koçarlı ve Kırklareli Babaeski'de de temelini bugün atacakları 7 cemevinin bir an önce tamamlanarak hizmete girmesini temenni etti. Başkan Erdoğan daha sonra günlerdir merakla beklenen Alevi'lerin hak ve özgürlükleriyle ilgili atılan adımları duyurdu:
Alevi, Bektaşi vatandaşlarımızın ve onların etrafında bir araya geldiği mekanların tüm meselelerinin devlet nezdinde takibini ve yürütmesini yapacak kurumsal bir yapı kuruyoruz.
Kültür ve Turizm Bakanlığımız kendi bünyesinde kuracağımız Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı, muhtarlıklara, derneklere, belediyelere, federasyonlara bağlı cemevlerinin tamamının yönetimini yürütecek.
Cemevi hizmetlerinden eğitim faaliyetlerine kadar tüm çalışmalar, bu kurumsal yapı altında kamu güvencesi desteği ve denetimiyle yürütülecektir. Böylece cemevlerinin aydınlatma, içme ve kullanma suyu, elektriği vb. ile yapım, onarım, bakım giderlerinin karşılanması ve imar planlarındaki yeriyle ilgili tüm sorunlar çözülmüş olacaktır.
Cemevlerinde erkan hizmetlerini yürütmekten sorumlu Alevi Bektaşi inanç önderlerinden talep edenlere de bu kurumsal yapı bünyesinde kadro verilebilecektir.
HER TEHDİDİN ÜSTESİNDEN MUHABBETLE AŞKLA GELDİK: Şahkulu Sultan Dergahı, Orhangazi devrinden bugüne önce ahilerce, ardından Hazreti Hünkar'ın yolunda hizmet edenlerce ayakta tutulmuş ve ihya edilmiştir. Dergahımızın son dönemdeki mürşitlerinden Mehmet Ali Hilmi Dede Baba bu tür yapılan özellikle eserlerle ilgili şöyle anlatıyor: 'Ham bağına kurulmuş aşıkların otağı. Gülzar-ı aşk olubdur aşk ehlinin durağı. Gel pir evine aşık, eyle özünü puhte. Yanuptur aşk oduna erenlerin ocağı.' Evet bu mekanlar aşk ocağıdır, edep ocağıdır, gönül ocağıdır. Bugün karşı karşıya kaldığımız imtihanlarımızı ancak aşkla muhabbetle birlikte beraberlikle kardeşlikle göğüsleyebiliriz. Milletimiz asırlardır bu coğrafyada karşı karşıya kaldığı her tehdidin üstesinden bu muhabbetle gelmiştir.
BU BÜYÜK MEDENİYETE SAHİP ÇIKMAK VAZİFEMİZ: Dergahlarımızda ilim ve ahlak birlikte yol yürür. Medeniyetimize hayırlı insanlar burada yetiştirilir. Hacı Bektaş-ı Veli ve evlatları ocaklarımızı işte bu gayeyle kurmuşlar, yaymışlar ve yaşatmışlardır. Asırlardır Anadolu topraklarını ilimle irfanla hikmetle yoğuran Hazreti Hünkar, Hazreti Mevlana, Yunus Emre gibi gönül sultanları, hizmetleri ve eserleriyle millet olma şuurumuzu kolaylaştırmışlardır. Hak dostlarının irfanlarıyla ve nazarlarıyla kurulan bu büyük medeniyete sahip çıkmak, gelişmesi için gayret göstermek her birimizin vazifesidir.
ASIRLARDIR KORUDUĞUMUZ MUHABBET IŞIĞI YOLUMUZU AYDINLATIYOR
Sevgili Peygamberimizin 'Birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır.' düsturuna sıkı sıkıya sarıldığımız müddetçe bu medeniyet hep yükselecektir. Dünyada baki olanın yalnızca "muhabbet"tir. Hacı Bektaş Veli'nin "Bir olalım, iri olalım, diri olalım." düsturunun farklı şekillerde tezahür etmiş biçimleri vardır. "Tevhidi bir, Kitabı bir, kıblesi bir, Peygamberi bir, ezanı bir insanlar için bundan başka bir muhabbet, bundan başka bir aşk yolu yoktur. İşte bunun için hepimizin Peygamberi, hepimizin Ali'si, hepimizin ehlibeyti, hepimizin Hüseyin'i, hepimizin Kerbela'sı diyoruz. Milletimizin asırlardır varlığını ve birliğini korumasını sağlayan bu muhabbet ışığı bugün de önümüzü aydınlatıyor. Sinsi niyetlerle milli birliğimizi bozmak isteyenler olmuştur ama aşk ateşini kimse söndüremedi.
TÜRKİYE YÜZYILINA MİLLETİMİZİN TÜM KESİMLERİYLE KARDEŞLİĞİMİZİ GÜÇLENDİRECEK ADIMLARLA HAZIRLANIYORUZ
Malazgirt Zaferi'nden beri bin yıldır ebedi yurt olarak seçtiğimiz. Anadolu'yu fikren ve fiziken tahkim etmek, adalet temelli bir nizama kavuşturmak için mücadele verdik. Haçlılar'dan Moğollara kadar vatanı tahribe yönelik her saldırıyı inanç ve kararlılıkla bertaraf ederken kendi medeniyetimizi inşasını da aynı şekilde sürdürdük.Ebedi vatanlarının her köşesini medreselerle köprülerle çarşılarla ilmik ilmik dokuduk. Selçuklu'dan Osmanlı'ya, oradan Cumhuriyet'e gelen bir süreklilik içinde istiklali koruduklarını, istikbalİmize sahip çıktık. Bu atılımın gerisinde ülkemize geçtiğimiz 20 yılda kazandırdığımız, asırlık eksiklerimizi giderdiğimiz, sorunlarımızı çözdüğümüz eser ve hizmetlerimiz vardır. Demokrasi ve kalkınma hamlemizin özünde, milletimizin hayallerini hayata geçirirken tüm alanlardaki sorunları da çözme iradesi yatmaktadır. Eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaşımdan enerjiye, sanayiden tarıma kazandırdığımız her bir yatırımla ülkemizi adım adım 2023 Türkiye'sine hazırladık. Bugün de Cumhuriyet'imizin ikinci asrını Türkiye yüzyılı haline getirecek yeni bir atılımın hazırlığı içindeyiz. Ülkemizi Türkiye yüzyılına hazırlarken milletimizin tüm kesimleriyle birliğini, beraberliğini, kardeşliğini güçlendirecek adımlara özel önem veriyoruz.