Dezenformasyonla Mücadele Yasası'nın dijital medyada kronikleşmiş problemleri çözecek birçok yeniliği ve özgürlükçü adımları kapsadığı ortaya çıktı. Yasanın, çocuklar ve kişilik haklarını korumak başta olmak üzere kasıtlı yalan haberle mücadele içeren maddeler barındırdığı ve internet medyası çalışanlarının da basın kartı alabilmesinin önüne açan devrim niteliğinde yenilikler barındırdığı belirlendi.
İNTERNET MEDYASI ÇALIŞANLARI BASIN KARTI ALABİLECEK
İşte Dezenformasyonla Mücadele Yasası'nın kazandırdıkları:
1- İnternet medyası yasal bir zemine oturuyor. Bir gazete için geçerli olan kurallar internet sitesi için de geçerli olacak. 'İnternet Haber Sitesi' ibaresi Basın Mevzuatı'na girecek. Bu platformda çalışan kimseler Basın İş Kolu üzerinden mesleklerini icra edebilecek.
2- İnternet medyası mensupları da Basın Kartı alabilecek. Gazetecilere tanınan hak ve imtiyazlardan faydalanmak için sahip olunması gereken Basın Kartı yeni yasayla birlikte şartları karşılayan internet habercilerine, spikerlerine, editörlerine ve yayıncılarına da verilebilecek.
ÇOCUKLAR VE KİŞİLİK HAKLARI KORUNACAK
3- Yasayla birlikte çocuklar internetin olumsuz etkilerinden korunabilecek. Çocukların, gençlerin ve ailenin, internetin yasa dışı içerikleri hakkında bilinçlendirilmesi ve güvenli kullanımı konusunda bilgilendirilmesi için Erişim Sağlayıcıları Birliği'ne ilave görevler verilecek.
4- Kişilik hakları korunacak. Kişilik hakkının zedelenmesi şikayeti ile Sulh Ceza Mahkemesi'ne başvuru yapıp içeriğin kaldırılması talebinde bulunan ve talebi mahkemece kabul edilen kişiler artık diğer siteler için başvuru yaptığında mevcut karar bu adresler için de uygulanacak.
5- Sosyal medya sitelerinin temsilci atama sorunları çözülecek. Yeni düzenleme ile sosyal ağlara Türkiye ofisi açma ve Türkiye temsilcisi bulundurma zorunluluğu getirilecek. Temsilcinin gerçek kişi olması hâlinde bu kişinin Türkiye'de mukim ve Türk vatandaşı olması gerekecek.
ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİKLER YER ALIYOR
6- Yasalara uymayan platforma reklam vermeme cezası gelecek. Bilindiği gibi sosyal ağların gelir modeli tamamen reklam almaya dayanmaktadır. Yeni yasa ile Türkiye Cumhuriyeti yasalarını tanımayan sosyal ağların Türkiye merkezli reklamları almalarının önüne geçilebilecek.
7- Haber içeriğinde süreklilik korunacak. İnternet medyasında üretilen haber içerikleri, yayınlandıkları ilk hali ve uğradığı değişiklikleri kapsayacak şekilde internet medyasınca kayıt altında tutulacak.
8- Kasıtlı olarak yalan haber üretmek suç teşkil edecek. İtibar suikasti ve sosyal medya mağduriyetlerinin artması ile devletler "ultima ratio" yani "son çare" olarak meseleyi suç kapsamına almaktadır. Ülkemizde getirilen düzenleme de bu doğrultuda geliştirilen çözümlerden farklı değildir. TCK'ya eklenen yeni madde ile 'halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma' suçu tanımlanacak.
ABD VE AVRUPA ÜLKELERİNDE DE BENZER YASALAR VAR
Öte yandan Dezenformasyonla Mücadele Yasası'nın benzerlerinin ABD ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere birçok devlette halihazırda uygulandığı ortaya çıktı. ABD, Avustralya, İngiltere, Kanada, Fransa, Almanya, Belçika ve İtalya'da sosyal ağları düzenleyen birçok yasanın yürürlükte olduğu belirlendi. TBMM tarafından hazırlanan ve kamuoyu ile paylaşılan ' 'Yalan Haber Kavramı: Seçili Ülkelerde Parlamento Çalışmaları ve Yasal Düzenlemeler' ' başlıklı rapora göre yalan haber konusunda kavramsal boyutta olduğu gibi pratikte de genel kabul gören tek bir yaklaşımdan söz edilememektedir. Raporda yaklaşık 30 ülkede bir şekilde yalan haberlere yönelik müdahalelerin olduğuna dikkat çekilmiştir.
ABD: 2017 yılında sosyal medya ve teknoloji şirketlerinin kişisel veri kullanımı ve bilgi manipülasyonundaki sorumluluğu Senato düzeyinde incelenmiş ve şirketlere bu konuda yeni kısıtlamalar getirilmiştir.
Avustralya: İletişim ve Medya Otoritesi (ACMA) kurumu, sosyal medya ve teknoloji şirketlerinden bilgi kirliliği ve dezenformasyonu nasıl ele aldıklarına dair dâhili verilerin kuruma teslim edilmesini zorunlu kılan bir karar almıştır.
İngiltere: Dezenformasyonla mücadele hedefiyle Ulusal Güvenlik İletişim Birimi kurulmuştur ve Çevrimiçi Güvenlik Yasası adlı bir düzenleme hazırlanmaktadır. İlk taslağı Mart 2021'de kamuoyuna sunulan ve Mart 2022'de uygulanmasına yönelik karar alınan yasa, dezenformasyon yaratan içeriklerin kaldırılmasında sosyal medya platformlarını sorumlu kılmakta ve bu sorumluluğun yerine getirilmemesi durumunda platform yöneticilerine cezai işlem uygulanmasına varan caydırıcı önlemler içermektedir.
Kanada: Kanada, sosyal medyada yayılan bilgi kirliliğine karşı 2019 yılında Digital Citizen Initiative (Dijital Vatandaş Girişimi) isimli stratejik bir belgeyi yürürlüğe koymuştur.
AVRUPA UZUN YILLARDIR UYGULUYOR
Fransa: Fransa, 2017 Başkanlık Seçimleri sırasında gerçekleşen siber saldırılar ve dezenformasyon kampanyalarından sonra, 21 Mart 2018'de yanlış bilginin ve propagandanın yayılmasını önlemeye yönelik bir yasayı yürürlüğe koymuştur.
Almanya: Almanya'da medya düzeni hakkında, 7 Kasım 2020'de 16 eyalet parlamentosu tarafından onaylanan "Eyaletler Arası Medya Antlaşması" (Medienstaatsvertrag) yürürlüğe girmiştir.
Belçika: 2018 yılında Belçika Dijital Gündem Bakanı, çevrimiçi yanlış bilginin yayılmasını engellemek için iki girişim açıklamıştır.
İtalya: İtalya 18 Ocak 2018'de vatandaşların yanlış bilgileri polise bildirebilecekleri bir çevrim içi portal kurduğunu açıklamıştır.
MESLEK ODALARI SESSİZ
Kamuoyunda Dezenformasyonla Mücadelesi Yasası olarak bilinen çalışmayı basına sansür olarak nitelendiren meslek örgütleri SABAH'ın soruları karşısında sessizle büründü. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS), DİSK Basın-İş Sendikası, PEN Yazarlar Derneği ve Türkiye Yayıncılar Birliği'nin katılımıyla gerçekleşen toplantıda 'Dezenformasyonla Mücadele Yasası'nın 'Sansür' olduğu iddia edilmiş ve geri çekilmesi istenmişti. TGC Başkanı Turgay Olcayto, "Yasaya tümden karşıyız" derken, Avrupa'da da söz konusu yasaların örneği var sorumuza ise, "Elbette var. Söyleyeceklerim bu kadar" ifadelerini kullandı.
"YASANIN TÜMÜNE KARŞIYIM"
TGC Başkanı Turgay Olcayto, "Ben sadece tek cümle söyleyeyim. Yasanın tümüne karşıyız" dedi. 'Gazeteciliği doğrudan ilgilendiren yasaklar nelerdir?' sorumuza ise, "Ben uzun uzun konuşmak zorunda değilim" ifadelerini kullandı. Söz konusu yasanın Avrupa'da da örnekleri olduğuna yönelik sorumuza da "Elbette var. Söyleyeceklerim bu kadar" şeklinde cevap verdi.
SORULARIMIZ CEVAPSIZ KALDI
Dezenformasyonla Mücadele Yasası'na karşı çıkan bir diğer meslek kuruluşu olan Türkiye Yayıncılar Birliği yetkilisi ise soruların mail üzerinden cevaplanacağını söylenmesine rağmen, haberimizin yayıma hazırlandığı süre içerisinde bir geri dönüş olmadı. Türkiye Yayıncılar Birliği'ne yönelttiğimiz sorular şu şekildeydi: 1-'Toplantıya katılan meslek kuruluşlarından bazılarının, 'Halka yanıltıcı bilgi vermek suç haline gelecek' endişesi taşıması, dezenformasyonla mücadele yasasına karşı çıkmak için sizce de yeterli bir neden midir?' 2- Avrupa'da söz konusu yasanın benzerleri bulunmaktadır. Bu noktadaki düşünceleriniz nelerdir? PEN Yazarlar Derneği, Türkiye Yazarlar Sendikası ve Türkiye Gazeteciler Sendikası ise aramalarımıza rağmen herhangi bir geri dönüş yapılmadı.