HDP Merkez Yürütme Kurulu'nun 8 yıl önce Kobani bahanesiyle aldığı karar doğrultusunda dönemin HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ'ın çağrısıyla, başta Diyarbakır olmak üzere bölgede farklı kentlerde başlayan 6-7 Ekim olayları 8'inci yılı geride bıraktı.
2 polisin şehit olduğu, 35 kişinin yaşamını yitirdiği olaylar sırasında, Kurban Bayramı dolayısıyla yoksullara kurban eti dağıtan Yasin Börü (16) ile arkadaşları Ahmet Dakak (19), Riyat Güneş (26) ve Hasan Gökguz (25) sığındıkları evde önce darp edildi, ardından hunharca katledildi.
Terör örgütünün gençlik yapılanması, molotofkokteylleriyle kamu binalarını, okulları, müzeleri yaktı. Evler, iş yerleri ve araçlar büyük zarar gördü. Olayların devlete maliyeti ise, 300 milyon lirayı aştı.
DAVA AÇILDI
Olayların ardından, bin 600'ü aşkın şüpheli hakkında soruşturma başlatıldı. Gözaltına alınan 894 şüpheliden 386'sı tutuklandı, 244'ü hakkında adli kontrol kararı verildi. Yasin Börü ve arkadaşlarının öldürülmesiyle ilgili davada 41 sanıktan 16'sı "canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme" ile "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak" suçlarından beşer kez ağırlaştırılmış müebbet, ikisi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Olayların başlamasına neden olan Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ tutuklandı. Aralarında eski HDP milletvekillerinin de bulunduğu 75'i firari 108 sanığın yargılanmasına Ankara 22'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ediliyor.
"DİNMEZ BU ACI"
Doğacak oğlunu görmeden öldürülen Hasan Gökguz'un babası Mehmet Gökguz, SABAH'a konuştu: "Acımız asla dinmez. Demirtaş, 'boşuna cezaevinde' diyorlar. Bunu söyleyenler içimizi acıtıyor. Olayların baş aktörü HDP ve Demirtaş'tır.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 'Demirtaş nedensiz cezaevinde yatıyor' diyor. İYİ Parti lideri Meral Akşener de, 'Demirtaş ile kahvaltı yapmak isterim' diyor, peki soruyorum onlara o zaman bizim çocuklarımızı kim öldürttü. Kimin parmağı varsa, gereken cezayı alsın, bir nebze olsun acımız hafiflesin."
O ANNENİN YÜREĞİNE DÜŞEN ATEŞ HİÇ SÖNMEDİ
Oğlunu kaybettiğinde, henüz 36 yaşında olan Yasin Börü'nün annesi Hatice Börü'nün yüreğindeki yangın da hiç dinmedi. Evlat acısı yüreğini kor gibi yaktı.
8 koca yılın ardından, telefonundaki WhatsApp durum mesajına yazdığı "Ölür geçse de ben orada kaldım. Tarih 7 Ekim 2014 Cehenneminde..." cümlesi, görenlerin yüreklerini burktu. Bilgisayar mühendisi olmayı hayal eden 16 yaşındaki bir lise öğrencisiyken katledilen Yasin Börü'nün hayalleri de yarım kaldı.
