Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi koordinasyonunda hazırlanan Katılım Finans Strateji Belgesi'nin Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde düzenlenen tanıtım toplantısını katıldı. Erdoğan toplantıda özetle şunları söyledi:
Türkiye her alanda olduğu gibi ekonomide de hedeflerini küresel ligin en üst sıralarına çıkmak olarak beliriledi. Küresel krizlerin ardının kesilmediği son yıllarda Türkiye, siyasi ve ekonomik badirelerden elde ettiği tecrübeyle kendini diğer ülkelerden ayrıştırmayı başarmıştır. Birileri son 8-9 yıldır Türkiye'yi yönetilebilir olmaktan çıkarmak için kumpastan darbeye, her yolu denediler. Bu sinsi saldırıların son mermisi de ekonomimize sıkıldı ama hesap edilmeyen bir durum ortaya çıktı. Bize kurulan tuzaklara karşı verdiğimiz mücadele bizi daha güçlü kıldı. Buna mukabil dünyadaki beklenmedik krizler bize bu tuzakları kuranların tüm zaaflarını ve zayıflıklarını açığa çıkardı.
ENFLASYONUN DA ÜSTESİNDEN GELECEĞİZ
Küresel gelişmelerin etkisiyle etkisini hissettiğimiz enflasyon meselesinin de üstesinden gelerek inşallah Türkiye yüzyılını hep birlikte inşa edeceğiz. Tasarrufları doğru yatırımlara yönlendirerek ekonomik büyümenin lokomotifi olması gereken finansal sistem küresel ekonomik krizin de etkisiyle artık bu görevini yerine getiremiyor.
Geldiğimiz noktada finans sisteminin üretimi ve ticareti beslediği bir ekonomik düzenin yerini adeta tüm diğer sektörlerin, finans sektörünü beslediği sağlıksız ve sürdürülemez bir yapı almıştır. Dünyada finans sisteminin beslediği borçluluk gelir ve servet adaletsizlikleri hızla artıyor. Buna karşılık aynı sistemin yol açtığı sorunlar ülkelerin ekonomik büyüme oranları ve sosyal refah seviyelerini olumsuz yönde etkiliyor.
MERKEZİNDE İNSANIN OLMADIĞI FİNANSAL YAPI SÜRDÜREBİLİR DEĞİL
2021'de
303 trilyon dolar seviyesine ulaşan küresel borçluluk oranı, küresel milli gelirin 3 buçuk katına yükselmiştir. Ülkelerin ve piyasaların 2008 küresel finans krizinden gerekli dersleri almadıklarını aynı yanlış yolda yürümeyi sürdürdüklerini görüyoruz. Küresel borçluluk seviyesi, finans krizinden bu yana geçen 20 yılda maalesef hep artarak devam etmiştir. Bu çarpık durum finansın üretim ve yatırımlardan ayrı dünyadaki sosyal refaha katkısının giderek azalmasına yol açmaktadır. Yeni bir finansal mimari arayışları giderek hız kazanıyor.
Merkezinde adaletin, üretimin, paylaşımın en önemlisi de insanın olmadığı bir ekonomik ve finansal yapı sürdürülebilir değil. Biz de artık sürdürülemez hale gelen mevcut finansal yapıya alternatif yeni bir finansal mimari inşa edecek çalışmalara her türlü desteği veriyoruz, vermeyi sürdüreceğiz. Türkiye ekonomi modelinin başarıya ulaşmasında finansal sistemimizdeki alternatif araçlarda ve ürün çeşitliliğinde yaşanan gelişmenin büyük payı vardır. Ekonomi modelimizin sac ayaklarını oluştururken bu imkanlardan en geniş şekilde istifade ettik.
'KATILIM BANKASI' YERİNE 'KATILIM FİNANS' DENİLMELİ
Katılım
finans sisteminin ekonomide hedeflerimize ulaşmamıza çok daha etkin katkıda bulunacağına inanıyorum. Buna rağmen üzüntüyle belirtmek isterim ki katılım finans, finansal sistem içerisinde hak ettiği yerin ve potansiyelin hala çok gerisindedir. Bu tabloyu değiştirmek için hçok önemli politikaları devreye aldık. Kalkınma planlarımız ve orta vadeli program başta olmak üzere tüm kamu strateji belgelerimizde katılım finansı öncelikli alanlardan biri olarak belirledik. Anlaşıldığı kadarıyla katılım finans kuruluşlarının bankalardan bir farkının olmadığına ilişkin genel bir algı toplumumuzda yer etmiş durumdadır.
Bu algıyı dönüştürmenin ilk adımı halen kullanılan bunun altını çiziyorum. Katılım Bankası isminin katılım finans kurumu şeklinde değiştirilmesi olabilir. Sadece bu isim değişikliği bile katılım finans kurumları ile bankaları toplum nezdinde ayrıştırmaya başlayacaktır. Bu katılım finans araçları ile bankacılık sistemi araçları arasındaki amaç ve yöntem farklarının sade ve etkili bir şekilde anlatılması izleyebilir. Önümüzdeki dönemde bu meselenin de çözülmesiyle, katılım bankalarının hızlı bir büyüme sürecine gireceğine inanıyorum. Katılım Finans Strateji Belgesi, küresel krizlerin merkezine yerleşen finansal sisteme alternatif yeni araçlar geliştirilmesi çabalarına önemli katkı sağlayacaktır. Belgede katılım finansın gelişmesine yönelik 5 temel amaç 18 hedef ve 84 eylem maddesi bulunuyor.