FETÖ'nün yalan makinası olan ve algı operasyonları yapmak için kullanılan 'Fuat Avni' hesabının kurucu Said Sefa'nın telefonu ve sosyal medyasının hacklenmesi ile birlikte şok mesajlar ortaya çıktı. Sefa'nın ortaya çıkan yazışmalarında, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri'ne casusluk yaparak çalıştığını itiraf ederken, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin dışişleri için rapor hazırladığını ve kazandığı parayı da yazdığı görüldü. Casusluk faaliyetlerinin yanı sıra, Sefa'nın yazışmalarında, eşleri FETÖ'den ceza almış ve hapiste bulunan kadınlara cinsel içerikli mesajlar gönderdiği de ortaya çıktı.
KENDİ YAYINLADIĞI VİDEOSUNDA İTİRAF ETTİ
FETÖ firarisi Said Sefa, sosyal medya hesabı üzerinden yayınladığı videosunda, casusluk yaptığını ve Türkiye'yi ilgilendiren bilgileri nasıl farklı devletlerin istihbaratlarına verdiğini anlattı. Sefa, ortaya dökülen mesajlarına ilişkin konuştuğu videosunda, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Körfez ülkelerinin yanı sıra birçok ülkeden kendisiyle iletişime geçtiklerini kaydetti. Sefa, "Yurtdışına, farklı ülkelerin istihbaratlarına analiz rapor yazıyormuşum da raportör olarak çalışıyormuşum da ve onlardan para alıyormuşum. Bakın orayı da açık edeyim size. Evet sadece Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Körfez ülkeleri değil, Amerika'dan Kanada'sına, İngiltere'sine, Almanya'sına kadar neredeyse her yerin Dışişleri Bakanlığı sadece değil, istihbarat birimleri de değil, her ne kadar uluslararası politika belirleyen kurumları varsa neredeyse bunların tamamı, gerek e-mail ile gerek kendi milletlerinden gazeteciler vasıtasıyla, gerek milletvekilleri ve senatörler vasıtasıyla bana ulaşıp Türkiye'de neler olduğunu öğrenmeye çalıştılar" dedi.
'ANLATMAYA DEVAM EDECEĞİM'
Kanada istihbaratından da kendisine ulaşanlar olduğunu söyleyen Sefa, yabancı istihbarat birimlerine Türkiye hakkında bilgi verdiğini kabul ederek, Kanada istihbaratından gelen şahıslarla görüştüğünü onlara bilgi verdiğin, vermeye de devam edeceğini ifade etti. HSK eski Başmüfettişi Avukat Ali Arslan, Said Sefa'nın yabancı istihbaratçılarla görüşerek bilgi vermesine ilişkin hukuki değerlendirmelerde bulundu.
Avukat Arslan, 5529 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla 'Gizlilik Dereceli Belgelerde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik' yürürlüğe konulduğunu, bu yönetmelikte gizlilik derecelerinin çok gizli, gizli ve hizmete özel olmak üzere 3 adet milli gizlilik derecesi ile düzenlendiğini ve bu derecelerin hangi belgelere uygulanacağı tüm idareleri kapsayacak şekilde detaylandırıldığını söyledi. Bu yönetmelikle aynı zamanda kamu personeli dışında gizlilik dereceli belgelere erişmesi muhtemel gerçek veya tüzel kişilerin de sorumluluklarının belirlendiğini kaydeden Arslan, gizlilik derecesi taşımayan belgelerin kontrolsüz bir şekilde kamuoyuyla paylaşımının engellenmesine ilişkin düzenlemeler getirildiğini aktardı.
'ÜSTÜ KAPALI İKRAR DİKKATE ALINMALI'
Arslan, Sefa'nın yabancı istihbaratçılarla paylaştığını itiraf ettiği bilgilerle ilgili araştırma yapılması gerektiğini ifade ederek, "G8 ülkeleri ve bu ülkelerden birisi olan Kanada tarafından kendi kurumları ve kuruluşları tarafından yapılamayan hangi analiz ya da hangi bilgi bu kişi tarafından paylaşılmış olmalı ki, böyle bir ülkenin istihbarat servisi bu kişinin kendi ifadesi ayağına kadar gidip görüşme yapmış olabilir?
Burada görüşme içeriğini bilmeden bilginin niteliğini ve eylemin akıbetini tartışmak imkansız olsa da hayatın olağan akışına göre böyle bir ülkenin kaynaklarının ve istihbarat servislerinin erişemediği bir durum olduğu ortadadır. Devletimizin Kurumları bu üstü kapalı ikrarı dikkate alarak bu kişinin ve çevresinin erişebildiği bilgileri ve bu durumu inceleyip kamu güvenliğinin ve devlet sırlarının gizliliğinin korunması için gerçek durumu ortaya koymalıdır" dedi.
"CASUSLUK FAALİYETİNİN NE ŞEKİLDE OLDUĞU BELİRLENMESİ GEREKİR"
Avukat Arslan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda Casusluk suçunun "Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk" adıyla düzenlendiğini, Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri açıklayan kişilerin beş yıldan on yıla kadar hapis cezasıyla yargılandığı belirtti.
TCK Madde 330'daki "Gizli kalması gereken bilgileri açıklama" suçunun detaylarını da paylaşan Arslan "Devletin güvenliği, iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askerî casusluk maksadıyla açıklayan kimse müebbet hapis cezasıyla yargılanır. Fiilin, savaş zamanında işlenmiş veya Devletin savaş hazırlıklarını veya savaş etkinliğini veya askerî hareketlerini tehlikeyle karşı karşıya bıraktığında ise, faile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilir şeklinde hükümlerin bulduğunu, burada kişinin ikrar ettiği casusluk faaliyetinin ne şekilde olduğunun belirlenmesi de önemlidir" diye konuştu.