Malcolm X’in dava arkadaşı Şeyh Khalid Yasin: “Başkan Erdoğan dünyaya yardım edebilecek ilk beş insanın içinde!”
Hıristiyan inancına mensupken 57 yıl önce dava arkadaşı Malcolm X’in sayesinde İslam ile müşerref olan Şeyh Khalid Yasin’in en iyi dostları arasında ise Muhammed Ali ve Mike Tyson bulunuyor. İslami ilmini büyük İslam âlimlerden edinen, yaşamını İslam’ı tebliğe adayan Şeyh Khalid Yasin, ABD’deki vaazları dışında bugüne kadar 117 ülkede ve onlarca şehirde İslam’ı anlattı, 75 binden fazla insanın Müslüman olmasına vesile oldu.
O, Amerika Birleşik Devleti'nin (ABD) New York şehrinin meşhur Harlem bölgesinde 1945 yılında dünyaya geldi. Beyaz ırkçıların siyahilere ayrımcılık uyguladığı dönemi gençlik yıllarında derinden yaşadı. Koyu bir Hıristiyan değildi ama her pazar kiliseye mutlaka gidiyordu. Yaşadığı Harlem bölgesi çetelerle anılsa dahi onun çete üyeliği hiçbir zaman olmadı. 19 yaşına geldiğinde ise Afro-Amerikalı bir birey olarak İslam ile müşerref oldu. Adı "Charles" iken "Khalid Yasin" adını aldı.
Genç Khalid Yasin, büyük bir yolculuğa çıkacağını bilmiyordu ama ilk Müslümanlık zamanlarında kendini İslami ilimlerde daha da geliştirmek istedi. Okudukça okudu ama bu ona yetmedi. Dünya çapındaki İslam âlimlerinden İslami konularda ilim öğrenmeye başladı. Ve İslam'ı tebliğ sorumluluğunu yüreğinde hisseden, ABD'deki vaazlarının yanı sıra sık sık denizaşırı seyahatlerinde vaazlarını sürdüren Şeyh unvanlı Khalid Yasin, bugüne kadar 117 ülkede tebliğ görevini yerine getirmenin huzurunu yaşıyor.
Onlarca konferansında ise İslam'a karşı önyargısı olan ya da hiçbir bilgisi olmayan insanları İslam'a davet ederken hayatın amacının ne olduğunu insanlara sorgulatıyor. Bu tebliğ göreviyle de 75 binden fazla insanın da Müslüman olmasına vesile olmasının mutluluğunu yaşıyor, buna şükrediyor. İslam'ı tebliğ görevinin ise Allah'ın kendisine bir lütfu olarak görüyor.
Hem İslam ülkelerinde hem de Hıristiyan dünyasında çok iyi tanınan Şeyh Khalid Yasin, şu an 76 yaşında. Onunla yeni bir seyahatinde İstanbul'da yolumuz kesişti. Sultanahmet Meydanı'nda Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nin hemen yamacında Şeyh Khalid Yasin ile koyu bir sohbete başladık; nasıl Müslüman olduğunu, Malcolm X ile bağını, tebliğ yolculuğunda neler yaşadığını, verdiği konferansları ve Türkiye'yi konuştuk. İşte Şeyh Khalid Yasin'in hayat hikâyesinden kesitler…
- New York'un Harlem bölgesinde Hıristiyan bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldiniz. Sonra ne oldu, neler yaşandı, nasıl Müslüman olmaya karar verdiniz?
- O zamanlar bazı insanların konuşmalarını dinledim. Malcolm X ile tanışıyordum. 1964 yılında Malcolm X'in New York Times'da yayınlanan mektubunu okudum. Mektubunda Mekke'yi anlatıyordu. Mektupta Hz. İbrahim'in (a.s) makamını, siyah taşı, Arafat'ı, Kur'an-ı Kerim'i, Hz. Muhammed'i (s.a.v) anlatıyordu. Ben bunları okulda hiç duymamıştım. O mektubu okuduktan sonra araştırmaya başladım. Dindar bir Hıristiyan bile değildim ama pazar günleri kiliseye gidiyordum.
- Henüz 19 yaşınızda, Malcolm X'in mektubunu okuduktan sonra İslam'a ilgi duyup hemen Müslüman mı oldunuz?
- Hemen Müslüman olmadım. Okumaya başladım, araştırdım. İslam'a dair çok iyi okuyordum, her şeyi okumayı seviyordum. 1965'te Malcolm X son vaazını verdi. New York Harlem'de vaazın yapıldığı yerde ben de oradaydım. Onun konuşmasında her şeyi dikkatlice dinledim. Kendisini zaten tanıyordum ve Malcolm X'de çok büyük bir değişiklik gördüm. Malcolm X, hacca gidip geldikten sonra çok değişmişti. Hacca gitmeden evvel ve hacdan sonra çok büyük bir fark vardı. Önceden vaazlarında sadece siyahiler hakkında konuşuyordu, ayrımcılık vardı. Hacca gidip geldikten sonra vaazlarının içeriği de değişti daha global konuları konuşmaya başladı. Sakalı yoktu, sakal bıraktı. İsmini değişip El-Hacc Mâlik eş-Şabâz yaptı. Benim bulunduğum vaazda da değişimi konuşmasına yansımıştı. Eskiden Malcolm X konuşurken nefret ve siniri hissederdiniz. Bu sefer ki konuşmasında sinir yoktu, nefret yoktu. O günkü konuşması çok güçlü ve berrak bir konuşma oldu. Bu değişimi görünce ilgimi daha da çekti. "Hacda ne oldu?" diye merak ettim. Malcolm X, hacdan sonra herkesi bir araya toparlamaya başladı ve "Dünyayı nasıl düzeltiriz?" , "Sıkıntıları nasıl gideririz?" , "İnsanlığın sıkıntılarını nasıl gideririz?" diye düşünmeye başladık. Sadece dört ayda onun bütün hayatı değişti. O konuşmasında ben ve üç kişi çok büyük bir duygu yoğunluğu yaşadık. Yukarı katta oturuyorduk, bizim duygu yoğunluğumuzu fark edince Malcolm X bize "Gelin" dedi. Orada tanıştık zaten. Sonra ben de Müslüman oldum. İnancım ve dinim için halen görevimin hâkimiyim. Sosyal aktivist olarak insanların kendi insanlıklarını yükseltmek için görevimi yapmaya devam edeceğim.
"MALCOLM X ÖLDÜRÜLDÜĞÜNDE ÇOK ZORUMUZA GİTTİ, İNSAN OLAN HERKES AĞLADI!"
- Malcolm X'in vurulduğu anı gördünüz mü, katıldığınız toplantı o toplantı mıydı, aynı gün mü vuruldu?
- Harlem'deydim. Bu katıldığım toplantıdan kısa bir süre sonra başka bir yerde Malcolm X vuruldu. O anı görmedim ama aynı gün olmadı.
- Malcolm X'e suikast yapıldığını ve öldüğünü öğrendiğinizde ne hissettiniz?
- Malcolm X'in vurulması çok zorumuza gitti. İnsan olan herkes, beyaz olsun siyah olsun o gün ağladı. Ben de çok üzüldüm. Malcolm X'in öldürüldüğü senede (14 Şubat 1965), bu olayın sonunda 5 Ekim 1965 yılında Müslüman oldum.
- Harlem bölgesi çeteleriyle biliniyor. Hakkınızda yazılanlara göre o dönem siz de çete üyesiymişsiniz…
- Bazı insanlar zamanında benim çete üyesi olduğuma dair şeyler söyledi ama öyle bir şey yok. Bu doğru değil. New York'ta Harlem bölgesinden gelen herkesi çete üyesi olarak görüyorlar. Örneğin bütün Çinlilerin Kung Fu bildiğinin sanılması gibi bütün İtalyanların gangster olduğunun düşünüldüğü gibi… Getto olan Brooklyn ve Harlem'den geldiğim için haliyle "çete üyesidir" diye hemen karar veriyorlar.