Son dakika haberi... Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Bursa'nın İznik ilçesinde Dünya Etnospor Konfederasyonu tarafından düzenlenen ve 4 gün sürecek olan 4'üncü Dünya Göçebe Oyunları'nın açılış törenine katıldı. Etkinlik alanında kurulan Cumhurbaşkanlığı Çadırı'nda Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov ile görüşen Erdoğan, ağaç dikimi töreni ve at tesliminin ardından Dünya Göçebe Oyunları filmi gösterimini izledi. Törende Tanrı Dağları'ndan getirilen su da Başkan Erdoğan'a sunuldu. Etkinliğin resmi açılışı Başkan Erdoğan'ın konuşması ile başladı.
Erdoğan, açılış konuşmasında şunları kaydetti:
"Ülkemizin mavi incisi İznik'ten her nerede olurlarsa olsunlar, spora, sanata kültüre ortak geleceğimize gönül veren tüm kardeşlerime kucak dolusu selamlarımı gönderiyorum. Bilindiği gibi göçebe oyunlarının ilki 2014 yılında Kırgızistan'da ata topraklarında yapılmıştır. Daha sonraki diğer iki göçebe oyunları da 2016 ve 2018'de yine Kırgızistan'ın ev sahipliğinde düzenlendi. Türk devletleri teşkilatı liderler zirvesinde bu oyunları geleneksel bir spor organizasyonu olarak kabul ettik. Bugün de her iki yılda bir düzenlenen göçebe oyunlarının dördüncüsünde İznik'te sporcularımız ve misafirlerimizle birlikteyiz. Esasen İznik'teki bu organizasyon 2020 yılında gerçekleştirilecekti. Tüm dünya ile beraber ülkelerimizi de etkileyen Kovid-19 salgını sebebiyle ertelemek mecburiyetinde kaldık. Hamdolsun, bugün dördüncü göçebe oyunlarının her köşesi buram buram tarih, kültür ve tabiat kokan İznik'te başlatıyoruz. Göçebe kültürü derken insanlık tarihi kadar eski bir gerçekten bahsediyoruz. İnsan toplulukları binlerce yıl boyunca çeşitli sebeplerle bulundukları yerlerden ayrı, başka coğrafyalarda kendilerine yeni hayat alanları aramışlardır. Aynı şekilde belirli bir coğrafyada sürekli veya mevsime göre yer değişti. Hayatlarını sürdüren topluluklar da vardır. Bu uzun yolculuklar sırasında karşılaşan insan toplulukları birbirlerini etkilemişlerdir. Her ne kadar medya ve iletişim araçları dünyayı küçük bir köy haline getirmiş olsa da bugün hala kültürün ve insani ilişkilerin en etkili taşıyıcısı, dünyanın her yerinde şehirleşmenin artması, iş imkanlarının çeşitlenmesi, güvenlik ve gıda ihtiyaçlarının merkezi devletler eliyle sağlanması, hiç şüphesiz göçebeliği epeyce sınırlandırmıştır.
"BU KÜLTÜRÜN YİTİP GİTMESİNE HİÇBİRİMİZ RIZA GÖSTEREMEYİZ"
Ancak insanlığın binlerce yılına damga vuran bu kültürün yitip gitmesine hiçbirimiz rıza gösteremeyiz. Bunun için gerek açılışını yaptığımız oyunlarla gerekse benzer diğer faaliyetlerle göçebe kültürünün farklı yönleriyle yaşatılmasında büyük fayda görüyoruz. Nitekim ülkemizde istiklalimizin ve istikbalimizin güvencesi olarak Toros dağlarında dumanı tüten Yörük çadırını ifade ediyoruz. Göçebe Oğulları'nı dünya çapına yayan bu organizasyonu da insanlığın kadim mirasını gelecek kuşaklara bırakma misyonuyla önemli görüyorum. Spordan sanata, gastronomiden geleneksel sporlara kadar pek çok deneyimi gençlerimize ve misafirlerimize yaşatacak göçebe oyunlarının düzenlenmesinde emeği geçenleri tebrik ediyorum. Oyunlarda yarışacak sporcularımıza ve diğer etkinliklerde yer alacak katılımcılara başarılar diliyorum. İştirakleri ve katkılarıyla bu oyunların yaşatılmasına, geleceğe miras olarak bırakılmasına destek olan dostlarımıza da teşekkür ediyorum."
"BU OYUNLAR ÖZGÜN BİR İŞ BİRLİĞİ PLATFORMU"
Dünyanın içinde bulunduğu krizde, İznik'te düzenlenen ve Türk dünyasını bir araya getiren Göçebe Oyunları'nın önemli bir iş birliği platformu olduğuna dikkat çeken Erdoğan, "Bölgemizin dini ve etnik çatışmalarla, gerilimlerle, krizlerle kavrulduğu bir dönemde barışı, dayanışmayı, yardımlaşmayı esas alan bu oyunların özgün iş birliği platformu olduğuna inanıyorum. Türkiye olarak böyle önemli bir programa, İznik gibi köklü bir tarih ve medeniyet şehrinde ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyuyoruz. Oyunlara katılan ülkelerle bu vesileyle kurduğumuz münasebetlerin ve katılımcılar arasında gelişen pozitif enerjinin hepimize yeni bir kültürel diplomasi kapısı açacağını düşünüyorum. Göçebe oyunlarının dördüncüsüne 102 ülkeden 3 binden fazla sporcunun katılması, bu umudumuzu güçlendiriyor" dedi.
"BİNLERCE SPORCUMUZUN HEYECANINI ŞİMDİDEN GÖREBİLİYORUZ"
Oyunların özellikle gençlerin ufkunu genişleteceğini belirten Başkan Erdoğan, "Oyunlar boyunca yapılacak geçmişten günümüze, geleneksel spor müsabakaları sadece gençlerimize hoşça vakit geçirtmekle kalmayacak, aynı zamanda onların bu alanlara ilgisini de artıracaktır. Atlı sporların, güreşlerin içinde bulunduğu 40'tan fazla dalda yapılacak müsabakalarda yarışacak binlerce sporcumuzun heyecanını şimdiden görebiliyoruz. Gastronomi programlarında 20 ayrı ülkenin mutfak lezzetleri katılımcılarla buluşacak. Hat, ebru, boya, cam, el işi, filografi, bez bebek, sedef, keçe yapımı ve elbette merkezi İznik olan çinicilik başta olmak üzere çok sayıda geleneksel sanat da göçebe oyunları programında yer alıyor. Ülkemizden ve dünyadan pek çok tanınmış sanatçı konserleriyle, halk oyunları ekipleri gösterileriyle çocuklarımız korolarıyla etkinliğimizin renklenmesine katkı verecek. Geri dönüşümden kolajen, oyuncak tasarımından resme kadar birçok atölye çalışması da oyun programında bulunuyor. Görüldüğü gibi her yönüyle zengin, cazip, dinamik bir göçebe oyunlarına şahitlik edeceğiz. Bunlar arasında çocuklarımıza yönelik çalışmaları özellikle önemli görüyorum. Çocuk Obası adıyla kurulan alandaki etkinlikler çocuklarımıza hoş vakitler yaşatacaktır. Göçebe Oyunları Deneyim Merkezi ise ziyaretçilere geçmişten bugüne yolculuk yaptırarak hoşça vakit geçirmelerini sağlayacaktır. Yetenekli sanatçı ve zanaatkarlarımızın göz nuru, el emeği, alın teri eserleri de sergi ve fuar alanı ile etno pazarda sergilenecek" diye konuştu.
"KÜLTÜREL ZENGİNLİĞİMİZE SAHİP ÇIKIYORUZ"
Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "Biz bu oyunlara dünyada giderek yok olmaya yüz tutan bir kültürel zenginliğe sahip çıkmak, onu yaşatacak zemini oluşturmak olarak bakıyoruz. Burada yapılan her faaliyet bir anlamda tarihi canlandırma, hafıza tazeleme, hafızaya kaydetme misyonuyla hazırlanıyor. Oyunların, halklarımızı birbirine yaklaştıran yeni ve kalıcı ilişkiler olabilmesine imkan sağlayan diplomasi yönünü de en az bunun kadar önemsiyoruz. İnşallah bundan sonra her 2 yılda bir düzenli olarak sürekli gelişerek, büyüyerek, zenginleşerek, renklenerek devam edecek göçebe oyunlarına her türlü katkıyı yapmayı sürdüreceğiz. Bu duygularla bir kez daha hepinize hoş geldiniz diyorum. Gençlik ve Spor Bakanlığı, Dünya Etnospor Konfederasyonu başta olmak üzere bu etkinliğin düzenlenmesine katkı veren herkese tekrar teşekkür ediyorum."