Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev'in davetine icabetle, Şanghay İşbirliği Zirvesi'ne ilk kez 'özel misafir' olarak katılan Başkan Erdoğan, BM programı için ABD'ye hareketi öncesinde Özbekistan'da gazetecilerle bir araya geldi. İşte Erdoğan'ın sorulara cevaben değerlendirmeleri:
Türkiye 2012 yılından bu yana bu teşkilatın diyalog ortağıdır. Biz Şanghay üyesi değiliz ama Şevket Mirziyoyev ile özel bir hukukumuz var. Bu nedenle beni ve İlham Bey'i (İlham Aliyev) buraya özel olarak davet etti. Bundan sonraki süreç bu işte en ileri kademesine doğru atılacak bir adım. Bu adım önümüzdeki dönemin ev sahibi olacak Hindistan'daki görüşmelerde daha ileri seviyeye gelecek. Hedef Şanghay üyeliği. Bizim bu ülkelerle olan münasebetlerimiz, bu atılan adımla çok daha farklı bir konuma taşınacak.
TÜM LİDERLER UKRAYNA İÇİN BİZE TEŞEKKÜR ETTİ: Bu zirvede görüştüğüm liderlerin hemen hepsi özellikle Rusya-Ukrayna Savaşı'nda tansiyonu düşürmek için oynadığımız rol sebebiyle bize 'Burada aldığınız rolden dolayı gerçekten sizleri takdir ve tebrik ederiz' dedi. Dünyada görünen güçler içerisinde 'Ne yapabiliriz, bu işi nasıl çözeriz?' diyen yok. Biz ise başından itibaren sürdürdüğümüz denge politikasıyla gerek Batı'ya gerekse başta Amerika olmak üzere hepsine gereken cevabı, yaptığımız girişimlerle vermiş olduk.
PUTİN'LE KONUŞMAMIZDA "AZ GELİŞMİŞ ÜLKELERE TAHIL KORİDORUNU KULLANDIRALIM" DEDİK: Tahıl koridorunu Putin'le görüştük. 'Biz az gelişmiş ülkelere bu tahıl koridorunu kullandıralım, onlara ulaşalım, bunun gayreti içerisinde olalım' dedik. Bu gübre de olabilir. Putin de onun üzerinde özenle duruyor. Sürecin aynı ihtiyatla sürdürülmesi konusunda mutabık kaldık.
O FOTOĞRAFIN HİKÂYESİ
İlham Bey (İlham Aliyev) o koltuğu bana bıraktı, kendisi yandaki koltuğa geçti. Çoğu Rusça bildiği için tercüman da konuştuklarımızı Rusça'ya çeviriyordu. Oradaki sohbetimiz tabii hepsinin bayağı hoşuna gitti. Güzel bir anı oldu.
(Sosyal medyada fotoğrafla ilgili yapılan "Masa böyle kurulur", "Diğer masadakiler dağılabilir" şeklindeki yorumlara dair soruya cevaben) Bizimki altı kişilik masa değil...
ERMENİSTAN PROVOKASYONDAN VAZGEÇMELİ
Ermenistan'ın Azerbaycan'a yönelik provokasyonlardan vazgeçmesi, evvelce verdiği taahhütlere uygun davranarak bir an önce barış ve işbirliğine odaklanması burada önem taşıyor. Bizim dileğimiz, bölgemizde yürütülen normalleşme süreçlerinin başarıyla nihayete erdirilmesi ve bölgesel barış ve istikrarın kalıcı olarak sağlanmasıdır.
AKKUYU'DA İLK ÜNİTEYİ 2023'TE BİTİRECEĞİZ
Akkuyu ile ilgili olarak mutabakat sağlandı. Bu mutabakatla birlikte de şu anda oradaki Türk firması IC ile mutabık kaldılar. Bundan sonraki süreci hızla devam ettirerek, 2023 içerisinde de birinci üniteyi inşallah bitirip açılışını yapabileceğiz.
TALEP OLDUĞU İÇİN SOSYAL KONUTTA YENİ ETAPLARI BAŞLATIRIZ
(Sosyal konut projesi, yeni yurtlar ve muhalefetin 'beton ekonomisi' eleştirilerine dair soruya cevaben)
Betonsuz ne bina oluyor ne yol oluyor ne köprü oluyor. Bunlar böyle diyor ama dedikleri şeylerin akla, mantığa sığar bir yanı var mı? 105 yeni yurt açılışı yaptık. 'Beton filan' diyorlar ama bir gel, gez, gör, bak neyin nesidir? 'Hakikaten nasıl bir yurt, bir göreyim şunu' diye bir dertleri yok. Sosyal konutlarda arz-talep dengesi talep istikametinde gözüküyor. Demek ki seçimin ertesinde yeniden bir hamle yapılabilir. O zamana kadar da zaten bu inşaatların kabası bitmiş olur, yüzde 50-60 oranında ilerlenmiş olur. Çünkü orada işin tamamen bitmesi 1.5-2 yılı bulur. Para, arsa konusunda sıkıntımız yok. Yeter ki iş yapacak iktidar olsun. İş yapacak iktidar da biziz. Tabii Bay Kemal ve avanesi ona da bir şey uydururlar. Ben arkadaşlara da söyledim, 'Arkadaşlar hiç oyalanmayalım, Türkiye'nin dört bir yanında planlamaya göre hemen temel atmaya başlayalım. Yıl sonunu beklemeyeceksiniz' dedim. Talimatı verdim ve yıl sonuna varmadan biz şu anda hangi şehirde ne kadar yapıyoruz, ona göre bir taraftan da temelleri atıp inşaatlara başlayacağız. Bu ilk defa yapılan bir şey değil ki. Biz TOKİ vasıtasıyla bundan önce zaten 1 milyon 170 bin konutu yaptık, teslim ettik. Bizimkinin ispatı var. İspat-ı vücut etmişiz biz.
BAŞVURUDA KİMLİK NUMARASI SINIRLAMASI KALKIYOR
Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesinde e-Devlet üzerinde yaşanabilecek yoğunluk nedeniyle başvurular kademeli olarak alınıyordu. 19 Eylül'den itibaren herhangi bir sınırlama olmaksızın başvuru yapılabilecek.
'İLHAM BEY'LE KARABAĞ'DA HAVALİMANI AÇACAĞIZ'
Karabağ konusunda tüm bölge ülkelerinin Azerbaycan'ın toprak bütünlüğüne koşulsuz ve güçlü destek vermeleri önemli. 20 Ekim'de Zengilan Havalimanı'nın açılışını yapacağız. İlham Bey bu havalimanının açılışına özellikle zaten bizden tarih aldı ve biz de tarihi verdik. 'Zengilan'ın açılışını yaptıktan sonra da Cebrayıl'a geçer töreni de orada yaparız' dedi. Mutabık kaldık. Belki bazı liderleri ayrıca çağıracak.
'ÇALIŞIRSAN, GÜVENİLİRSEN PARA GELİR'
(Yeni ekonomik model ve Merkez Bankası rezervleriyle ilgili spekülasyonlara dair soruya cevaben) Çalışıyoruz, çalıştığınız zaman para da geliyor. Ülkemize duyulan güvenle dışarıdan da para geliyor. Hazine Maliye, Merkez Bankası el ele vererek üretken bir ekonomiyi büyütüyor. Bu attığımız adımlar, tüketim ekonomisinin değil tam aksine üretim ekonomisinin bir neticesi. Hasılayı toplamaya başladık. Mesela Merkez Bankamızın rezervi şu an 115 milyar dolar civarında. Bunlar Merkez Bankası'nın rezervini adeta sıfırlanmış gibi gösteriyorlar ama tablo öyle değil.
PUSULAYI ŞAŞIRMIŞ TERBİYEDEN UZAK
(İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin CHP'li Başkanı Tunç Soyer'in Osmanlı'yla ilgili skandal sözlerine ilişkin soruya cevaben)
Bu adamın istikameti filan yok. Bu pusulayı şaşırmış ve terbiyeden uzak. Tarihini hakaretle ifade etmeye çalışan bir insan, bir defa bu milletin bir evladı olamaz. Bu millet bu ecdatla gurur duyuyor. Ne yazık ki parti başkanı olanlarda bile ve üstelik tarihçiyim dedikleri halde bunu yapanların olması gerçekten bir akıl tutulması. 33 sene Osmanlı'yı idare eden Sultan Abdülhamid'e utanmadan, sıkılmadan öyle yakıştırmalar yapılması asla kabul edilemez. Bir de Merdan Yanardağ diye birisi var. O da Osmanlı hakkında ahlaksız ifadeler kullanıyor, hakaretler ediyor. Bu nefret suçuna da girer. Tabii bunların üzerine gitmemiz lazım. Yani bu meydan o kadar boş değil. Ecdadımıza eğer layık olacaksak bunlara hukuk çerçevesinde gereğini yapmamız lazım.