Merhum Başbakan Adnan Menderes ve yol arkadaşlarının idam edilişlerinin 61'inci yılında Topkapı'daki Anıt Mezarda düzenlenen törenle anıldı. Anma törenine İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer İleri, Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy, İstanbul İl Emniyet Müdürü Zafer Aktaş, İstanbul İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Yusuf Kenan Topçu, Menderes, Polatkan ve Zorlu ailelerin üyeleri katıldı. Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan törende Menderes, Polatkan ve Zorlu'nun ruhuna dualar okudu. Okunan duaların ardından Bakan Soylu ve beraberindekiler, kabir ziyaretinde bulundu. Merhum Başbakan Menderes'in kabrine karanfil bırakıldı. Daha sonra Adnan Menderes'in oğlu Aydın Menderes ve eşi Berrin Menderes'in kabri de ziyaret edilerek dua edildi. Törende Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın mesajı da okundu. Eski Başbakan Adnan Menderes'in gelini Ümran Menderes ve Demokrat Parti bakanlarından Ahmet Tevfik İleri'nin torunu olan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer İleri, günün anlam ve önemine ilişkin konuşma gerçekleştirdi.
"ADNAN MENDERES BU GÜZEL ÜLKENİN TÜM DEĞERLERİNİN BİR BİLEŞENİYDİ"
Anma programında konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "17 Eylül, bir yanıyla asla anımsamak istemediğimiz bir tarihtir. Diğer yanıyla 17 Eylül asla unutmamız gereken, bize güç, inanç, görev yükleyen tarihtir. Bu insanların mücadelesini iyi anlamamız lazım. Bu insanlar ve onların arkadaşları, 27 Mayıs'ın bütün mağdurları, Aşık Veysel'in ve onun gibi Anadolu'nun bağrından kopan insanların şalvarlı, poturlu diye Ankara şehir merkezine giremediği bir Türkiye tablosunda hem kalkınmanın hem adaletin, hem eşitliğin, hem demokrasinin hem de bu ülke insanın birliğinin mücadelesini verdiler. Bu kolay bir iş değildir. Adnan Menderes bu güzel ülkenin tüm değerlerinin bir bileşeniydi. Örselenen, ötekileştirilen, kıyafetinden dolayı caddeler sokulmayan geniş kitleleri devletle, demokrasiyle barıştıran bir büyük adamdı. Demokrasiyi bir takım elitlerin oyuncağı olmaktan çıkaran bir kadroydu, o kadro. Türk Demokrasisini 17 Eylül'e götüren süreç, bize demokrasi yolunda karşılaşacağımız bütün tuzakların ip uçların vermiştir. 6-7 Eylül tezgahlarından tutun, öğrencilerin kıyma makinelerine atıldığı gibi yalanlara kadar, bütün kirli taktiklerin demo versiyonu o dönemde kullanılmıştır. Uçak dolusu altınlarla yurtdışına kaçıldığı yalanlarından, Ardahan ve Kars'ın Rusya'ya verildiği yalanlarına kadar burada ailelerin huzurunda söylemekten edep ederim, her türlü iftiraya kadar bu gün ve benzeri iftiraların, anlayışların katısı o gün ve bugün yaşanmıştır, yaşanmaktadır" dedi.
"15 TEMMUZUN FAİLİ AMERİKA'DIR. BİZ BUNLARI BİLİYORUZ"
Darbelerin failinin Amerika olduğunu söyleyen Bakan Soylu, "1960 darbesinin faili Amerika'dır. Hiç lafı eğip, bükmenin bir anlamı söz konusu değildir. Amerika bunu içerde tek parti rejiminin diktasıyla beraber yapmıştır. Hiçbir şekilde imtina etmemişlerdir, kaçınmamışlardır. İftiradan namus tecavüzünden, haysiyet cellatlığından, bu ülkeye bu millete yapılan hizmetleri al aşağı etmekten hiçbir zaman kaçınmamışlardır. 1980 darbesinin de faili Amerika'dır. 28 Şubat'ın planlayıcısı Amerika'dır. 15 Temmuzun faili Amerika'dır. Biz bunları biliyoruz, bu tarih bunları biliyor ve herkes bunları biliyor. Bu coğrafyada Balkan Paktıyla, Bağdat Paktıyla, Pakistan Paktıyla bir coğrafi bütünlük olmasın, kardeşlik olmasın diye, Doğuyu istedikleri gibi evirip çevirmek, Müslüman milletleri yoksulluğa, kaosa itebilmek için ellerinden gelen planlamaları bu coğrafyalarda uygulamışlardır. Bu gün aynısını yapmaya çalışmışlardır. İran'dan Suriye'ye, Libya'dan Lübnan'a onlar iddialarından vazgeçmemişlerdi. Bizim bu kahramanlara sözümüz var, bizde onların iddialardan vazgeçmedik. Biz inanıyoruz ki dualar bizimle beraberdir. Biz inanıyoruz ki Allah bizimle beraberdir" şeklinde konuştu.
"ONLAR EBEDİYETE KADAR CANLARI PAHASINA MEMLEKETE HİZMET ETMİŞ"
Darbelerin hem tarihin hem de hafızalarında olduğunu söyleyen Bakan Soylu, "Rahmetli Menderes, Polatkan'ın, Zorlu'nun muhatap oldukları sözde yargılanmalar ve şahsiyetlerine vurulan darbeler hem tarihin, hem de hafızaların kayıtlarındadır. Aziz milletimiz aradan geçen 61 yıla rağmen, bu büyük insanların mirasına ve misyonlarına sahip çıkmıştır ve çıkmaya devam edecektir. Onlar ebediyete kadar milletimizin vicdanında bu ülkenin birer değeri, haksızlığa uğramış mağdurları ve canları pahasına memlekete hizmet etmiş, vatan kahramanları, devlet adamları olarak anılmaya devam edilecektir. Bu insanların yaşam hakları elinden alınmıştır. Adnan Menderes bu ülkenin tarlalarını suyla buluşturmuştur. Köylerini, şehirlerini yolla buluşturmuştur. Türkiye'nin en büyük sanayi yatırımlarının altında Fatin Rüştü Zorlu'nun da imzası vardır. Bunların karşılığı olarak idam edildiler. Bunların karşılığı olarak Yassıada da başta Cumhurbaşkanımız Celal Bayar olmak üzere büyük zulüm, hakaret ve işkencelerle karşı karşıya kaldılar" ifadelerini kullandı.