AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli; İzmir'in düşman işgalinden kurtuluşunun 100. yılı etkinliklerinde yaşanan yoğun tartışmalara ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in katıldığı televizyon programındaki söylemlerine ilişkin bir açıklama yaptı. Başkan Sürekli açıklamasında; "CHP'li Büyükşehir Belediye Başkanı, 100. yıl konserini ve anıtını yaptı. Nice 100 yıla damgasını vuracak söylemlere imza atarak hangi safta olduğunun da altını çizdi! Zafere barış, Osmanlı'ya düşman diyerek kutladığı 9 Eylül'ün anlam ve önemini genel siyaset anlayışına kurban etti. Katıldığı yayında, Yunanistan'la yaşanan gerilim sorulduğunda, belediye başkanı olduğunu hatırlayıp 'Bu devletin işi' diyen Soyer; Yunanistan krizi patlak verdiğinde de Atina Belediye Başkanı ile poz veriyordu. Bu meseleler, işine gelmediğinde devletin, gelirse kendisinin işi. Karar vermeli; bu ülkenin vatandaşı mı, siyasetçisi mi, belediye başkanı mı?" ifadelerini kullandı.
GAF DEĞİL PLANLI
Soyer'in 9 Eylül gecesi yaptığı konuşmaya da değinen Başkan Sürekli, sözlerini şöyle sürdürdü; "İBB Başkanı Soyer, 9 Eylül kutlamalarını tamamen kendi siyasi görüş ve ikbaliyle şekillendirdi. Tartışma yaratan sözleri, kesinlikle gaf değildi, planlı kurgulu, hedefi belli sözlerdi. 100 yıl önce başarılanın, 2. yüzyılda da başarılacağını söylerken, kimi hedef aldığı da ortadaydı. Emperyalist güçler genellemesiyle Yunan dostlarını ve onu kışkırtanları kollayan tutumu, görünenden çok daha fazlası. O güçler bugün; Yunanistan'ı yine silahlandırıp, sırtını sıvazlayarak üzerimize salıyor. Ama Soyer bunları değil de Osmanlı'yı diline doluyor, barış da barış diye ortalıkta geziyor. 9 Eylül kutlamasının ertesi günü Yunanistan Sahil Güvenlik botlarının bir Türk gemisini uluslararası hukuku da çiğneyerek ateşe tutmasını da yok sayacak kadar gözü kararmış. Evet; İzmir barıştan yanadır, hoşgörünün şehridir. Ancak, ülke menfaatleri söz konusu olduğunda tarihi duruşunu sergilemekten de geri durmaz. Kurtuluş ve kuruluşun şehri İzmir'de, düşman seviciliği geri teper. 100 yıl önceki milli şuurla verdiği mücadelenin aynısını bugün de verir. Soyer; pervasızca ve büyük bir özgüvenle ortaya koyduğu taraflılığına kamuoyunun nasıl baktığını önemsemiyor bile. Ne yaptığı konserler ne de açtığı anıtlar artık onu kurtaramayacak. Çünkü İzmir'in kurtuluş tarihinde, kendi tarihinden bağımsız ve bugünkü emperyalist güçlerin yanında durarak bir tarih yazdı. "
SAPTIRILAMAZ VE GÖRMEZDEN GELİNEMEZ
AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, Milli mücadele ve 9 Eylül ruhunun CHP'li Büyükşehir Belediyesi tarafından siyasetin gölgesinde bırakıldığını vurgulayarak; "Bu ruhu ve 100. yıl coşkusunu kılıf yapıp, safını tuttukları Yunanistan'ın tarihi ve bugünkü duruşunu aklamaya çalıştılar. 'O gün işgalciydiler; bugün Ege sularından ülkemize tehdit savuramazlar.' diyemediler. Diyemediler değil; demediler! Sayın Soyer, 'Nutuk'tan ilham aldım.' diyor. Milli Kurtuluş Savaşı'nın önderi Gazi Mustafa Kemal Atatürk, böyle bir tehdide ne karşılık verirdi, hiç mi düşünmediler? Aynı Atatürk değil midir; 'İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin.' diyen! 1930 yılında kendi el yazısıyla, bir milletin kuruluşu için gerekli şartları; yurt birliği, dil birliği, tarihi ve ahlâki karabet olarak sıralayan o değil midir? Tarihi saptıramazsınız. Bugünü de görmezden gelemezsiniz! Bu noktada haddini bilerek aşanlara söylenecek söz nettir: Hiçbir güç; vatanın bölünmez bütünlüğünü tehdit edemez, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin iradesini tacize kalkışamaz, kalkışanları alkışlatıp alkışlayamaz. 'Barış'tan söz edenlerin bu olup bitene sessiz kalmasının ne anlama geldiğini kamuoyu çok iyi biliyor. Soyer; tıpkı parası, bayrağı özel İzmir hayali gibi; 9 Eylül tarihini de sanki bu ülkenin bir parçası olmayan bir şehrin belediye başkanı gibi kutlamıştır. İzmir'i temsil eden bazı CHP'lilerin bu tablo karşısında, kahraman ecdadımızı hatırlatacağı adres, hiç de uzaklarında değildir." diye konuştu.
HIZAL: "BİR İŞGALCİ KOMİSERİ GİBİ"
İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin AK Partili Grup Başkan Vekili Özgür Hızal'da sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada "9 Eylül'e gölge düşürdün! Kutlamalara yazık ettin. Bir işgalci komiser gibi konuşma yaptın. Hatanı kabul et ve özür dile." İfadelerine yer verdi.
KİŞİLİ; "HADDİNİ AŞAN KONUŞMA"
AK Parti İzmir İl Tanıtım ve Medya Başkanı Dilaver Kişili de sosyal medya hesabından Soyer'in 9 Eylül akşamı yaptığı konuşmanın video görüntüsünü paylaşarak altına da; 'Atina' Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer; Turist olarak geldiği, İzmir'imizin 'Zafer' ve 'Kurtuluş' etkinliklerinin 100. Yıldönümünde haddini aşan bir konuşma yapmıştır. " dedi.
ŞAHİN: "GAFLET, DALALET HATTA İHANET İÇİNDE"
AK Parti İzmir İl Başkan Yardımcısı Sefa Şahin ise twetter üzerinden yaptığı açıklamada; "Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz ile Yunanistan arasında gerginlik olduğunda, koşa koşa Yunanistan'a giden ve Yunanlı dostları ile pozlar veren CHP'li Tunç Soyer'dir gaflet, dalalet ve hatta ihanet içinde olan! Haddini Bil!" dedi.
ŞAHİN: "PAGOSCU ZAT'A SELAM YOLUYORUM"
MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin'de sosyal medya hesabından Bursa'da Osman Gazi Dergahına yaptığı ziyaretten fotoğraflar paylaşarak altına da "Osmanlı Devletinin kurucusu Osman Gazi'nin Bursa'daki dergahından İzmir'deki, geçmişini inkar eden Pagosçu zat'a selam yolluyorum." dedi.
TREND TOPİC OLDU
Soyer'in açıklamaları sosyal medyada da büyük tepkilere neden oldu. Sosyal medya platformu Twetter'da "trend topic" oldu. Konu ile ilgili kullanıcılar tarafından "İzmir, Osmanlı, Yunan, Tarkan" gibi hashtagler açıldı.
SOYER NE DEMİŞTİ?
Soyer'in İzmir'in düşman işgalinden kurtuluşunun 100. Yıl dönümü olan 9 Eylül'de Tarkan konseri öncesi; "100 yıl önceydi. Bu toprakları yönetenler gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içindeydi. Gençleri, kadınları, çocukları, geleceği hiç düşünmediler. Sadece saraylarındaki saltanatı korumak için bütün bir milleti ateşe attılar. İnsanlık onurumuzu, bağımsızlık tutkumuzu ve yaşam hakkımızı ayaklar altına aldılar ve teslim oldular" ifadelerine yer vermişti.