SABAH'a konuşan Akkoyunlu Muhtar Osman Bayram; "SABAH Gazetesi'nde çıkan haberin ardından Ankara Büyükşehir Belediyesi'nden bütün köylüyü aramışlar. Ben güya 'Yardım istemiyorum' demişim. Haber ortada, kayıtlar ortada. Biz sadece yüksek gelen su faturalarını gündeme getirdik. Bu da en büyük doğal hakkımız vatandaş. Vatandaş su faturalarını ödemek için ineklerini niye satsın? Ziraat konusunda bir kelime etmedik. Buna rağmen köylüyü arayıp algı yapmışlar. 50 kişiyi tek tek aramışlar. Muhtarlığıma karşı propaganda yapmışlar. Benim adıma arayanlar kimse Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikâyette bulunacağım. İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu'dan bu konuda yardımını rica ediyorum. Bu bir suçtur, köylüyü ayaklandırmadır. Vatandaşın hakkını savunurken vatandaşı başıma çöktürüyorlar. Beni kötülemek için karalamak için böyle bir yola başvurulur mu? Tarih böyle bir şey görmemiştir. 'Yukarıdan talimat geldi' diyor, muhtarı tehdit ediyorlar. Köylü Allah'tan arkamda. Kapıma insanları biriktirenleri İçişleri Bakanlığı ortaya çıkarır. Nasılmış bakalım tehdit etmek? Ben İçişleri Bakanlığı'na da gideceğim. Köyü birbirine katmak için elinden geleni yapmışlar." dedi.
Ankara Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Erdinç Türker; "Köyü ve muhtarı tehdit etmek CHP'nin gerçek yüzünü bir kez daha ortaya çıkarmıştır. Hani demokrasi hani İşte CHP'nin gerçek yüzü. Konuşmayacaksın, hakkını aramayacaksın, söz hakkı vermezler. Hak, hukuk, adalet demelerine bakmayın. Siyasi rakiplerinizi cezalandırma hakkını size kim verdi? Bağımsız bir ülke olsun diye çırpınmıyor muyuz biz? Bu ülkeye böyle tehdit ederek baskı yaparak mı demokrasi getireceksiniz. Yazıklar olsun. 'Su Allahın nimeti sudan para kazanılmaz, Köylerde zaten bizim hakkımız yok, iki üç kuruşa suya verelim yeter ki siz köylerde ücretsiz yaşayın" deyip köylüye 5 bin 400 lira su faturası göndereceksin bizde susacağız öyle mi?" şeklinde konuştu.
Ankara Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi İbrahim Karaca ise; "Köylülerimiz bana da ulaştı. Vermiş oldukları numarayı kendim aradım, bizatihi kendimi tanıttım, karşı taraftaki kişi ismini vermedi ama olayın doğru olduğunu 'Yukarıdan böyle talimat geldi, evet aradık' dedi. Adeta mafyavari hareketle 'Sen benim üzerime geldin. Sen benim için olumsuz görüş bildirdin' diye bu köye yardım yapmamak insani değildir. Bu ahlaksızlıktır, kınıyorum. Bu Ankaralıya yakışmayan bir harekettir. Bunun hesabını soracağım." ifadelerini kullandı.
ABB, MUHTARIN BU AÇIKLAMALARINDAN RAHATSIZ OLMUŞ
SABAH, 2 Eylül'de "Büyükşehirin su faturası köylüye inek sattırıyor" başlıklı haberinde Akkoyunlu Muhtarı Osman Bayram'ın açıklamalarına yer vermişti:
"70-80 lira gelen faturalar 3 bin ila 4 bin 500 faturalar gelmeye başladı. 25 yıldır muhtarım böyle su faturası görmedim. Köylünün bir ineği var, 4 bin liraya satacak ve su borcunu ödeyecek. Dere yatakları Melih Gökçek döneminde projelendirdi ve tamamlandı ama Mansur Yavaş miting otobüsünden 'Akkoyunlu'nun dere yatakları boynumun borcudur' dedi. Borç daha boynunda asılı duruyor. Bu borç ne zaman ödenecek? Mansur Yavaş, benim köyüme daha bir çivi çakmadı. Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak söz verdiler bir tane çivi çakılmadı. AK Parti döneminde biz hizmeti gördük. Cumhurbaşkanımız bizim sesimizi duysun. Bu su faturalarına el atsın rica ediyorum. En fazla su faturası 100 lira gelirdi, 25 yıldır böyle bir şey görmedim."