Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Şule Yüksel Şenler'in vefatının 3. yıldönümü anısına Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nda düzenlen "O'nu Anma ve Mücadelesini Anlama" programına katıldı. Şule Yüksek Şenler Vakfı'nın tertip ettiği programda konuşan Erdoğan şunları söyledi:
Onu kalbinde yaşatan sizlerle buluşmanın büyük bir mutluluğu ile birlikte Şule ablamızın derin hasretinin burukluğu içindeyim. Kendisi bir döneme derin iz bırakmış, önemli ve eksikliği gün geçtikçe anlaşılan bir şahsiyettir. Benim de hayatımda çok kritik ve dönüştürücü bir rolü olmuştur. Onun çemberine dahil olabilmenin, nasihatleriyle büyümenin onurunu her daim hissettim.
Anadolu'da verdiği konferanslara on binler akın etti. Tatlı suyun başı kalabalık olur dedikleri gibi o ümide, teselliye ve dayanışmaya susamış tüm insanlar için tatlı bir su oldu. Modernleşmenin ideolojik siyaseti de maalesef kadınların kılık kıyafeti üzerinden yürütülüyordu. Başörtülü kadınların fikir dünyasıyla, sanatla, edebiyatla, tasarımla iç içe olması hayal dahi edilemiyordu. Şule Yüksel Şenler bu önyargıları yıktı geçti. Basmakalıp ezberleri reddederek hem şehirli hem çağdaş hem entelektüel hem de tesettürlü olunabileceğini gösterdi.
Toplum mühendisliğine, milletin öz kimliğine karşı gerçekleştirilen saldırılara somut bir teklifle karşı çıkıyor ve toplumda geniş kabul buluyordu. Dindar kadının şehir hayatı içinde kendini daha özgürce ifade etmesi için önemli bir misyon yüklendi. Şehirli Müslüman kadınları çetin ikilemlerin tuzağından tutup çıkardı. Özgürlük kavramının kendisini özgürleştirdi ve özgürlüğü belli zümrelerin tekelinden kurtardı.
Yaşadığı baskı döneminde yaptıklarına inanın kolay kolay kimse cesaret edemezdi. Elbette böyle bir duruş için çok büyük bedeller de ödedi. Kemikleşmiş bir zihniyet karşısındaki fikri mücadelesi yüzünden hakkında birçok dava açıldı. Evi kundaklandı. Tehditlerle karşılaştı, hapse girdi. Hapishane günlerinde ve sonrasında hastalıklarla mücadele etti. Fakat şikâyet ettiğini hiç görmedik. Sabır, sebat, tevekkül, sağlam bir iman, onun narin bedeninde birleşti ve ortaya kimselerin bükemediği çelikten bir bilek çıktı. Büyük zorluklarla kazanılmış bu hakların konforunda geçmişi asla unutmayın. İslamofobi ve milli değerleri hedef alan küresel ideolojilerin karşısında duracak olan yine sizlersiniz.
SADECE ONU ANMAK YETMEZ FİKİRLERİNİ ANLAMAK GEREK
ŞULE Yüksel Şenler Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Leyla Şahin Usta ise şunları söyledi: "Şule Hanım, Adnan Menderes'in idam kararının verilmesinden sonra bu kararı kabul etmemiş, eline Türk bayrağını alıp sokağa çıkmış ve bu yanlışa dur demek için haykırmış yiğit bir genç kız. Kendisi hidayete erdikten sonra kenara çekilmemiş, fikriyatını, edebi sanatını kaleme almış. Onu anmak yetmez. Onu anlamak gerek" dedi.