Gülşen'in "İmam hatipte okumuş kendisi, sapıklığı oradan geliyor" sözleriyle ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, şikayet olmaksızın, derhal soruşturma başlattı. Soruşturma, Türk Ceza Kanununun 216. maddesinde yer alan "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama" suçundan açıldı. Savcılık, Gülşen'in ifadeye getirilmesi için emniyet müdürlüğüne talimat yazısı gönderdi. Bu talimat üzerine Güvenlik Şube Müdürlüğü ekipleri şarkıcının adresine gitti. Polisler tarafından adliyeye getirilen Gülşen, savcılığa çıkarıldı.
Savcılık ifadesinin ardından Gülşen, tutuklama talebiyle Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi. Hakimlik de şarkıcının tutuklanmasına karar verip cezaevine gönderdi.
'BENİ OMUZLARINIZDA TAŞIYIN' DEYİNCE
Gülşen, emniyette alınan ifadesinde, "Bana yöneltilen suçlamayı ve konuyu anladım. Soruşturma konusunda bana izahat yapıldı. Avukatlarım nezaretinde ifademi vermek istiyorum. Hatırladığım kadarıyla 30 Nisan 2022 tarihinde Ataşehir olarak hatırladığım konserde bu konuşma geçmiştir. Ben 25 yıllık sanatçıyım. Benim müzisyen çalışma arkadaşlarım var. Bu grupla birlikte konserlerde sahne alırım. Benim kadromda klavye müzisyeni olarak yer alan "Miraç" isimli arkadaşımın lakabı 'imam'dır. Ayrıca arkadaşlara kendi aramızda aptal, salak, sapık olarak şakalaşırız. Talihsizlik olarak bu iki kelime bir araya gelmiştir. Arkadaşımız imam hatipte okumamıştır. Miraç'ın soy ismini ve iletişimini hatırlamıyorum. Grupta tüm arkadaşlarımın lakabı mevcuttur. Bu konuşma bu diyalog, konserin hatırlamadığın bir aşamasında muhtemelen bir şarkı arasında miraç ile aramızda geçen bir konuşmadır. Ben orkestrama 'beni seyircilerimin arasına omuzlarınızda taşıyın' demem üzerine bana orkestra arasından 'seni imam taşısın' şeklinde cevap gelince, bahse konu konuşma Miraç ile aramızda geçmiştir. Bu konuşma konsere katılanlara ya da medyaya hitaben ben yaptım bir konuşma değildir" dedi.
'BENİ ÇOK ÜZDÜ'
Ülkesini seven, fırsat eşitliğini inanan, kimseyi ayırıp örselemeyen bir sanatçı olduğunu ifade eden şarkıcı, sosyal medyada yayınlanan görüntüsünün provokatif amaçlı yayınlandığını düşündüğünü söyledi. Aramızdaki esprilerin bu haliyle kamuoyuna yansıması sonucu yanlış anlaşıldığını düşünüyorum.
Gülşen, "İmam hatiplileri ya da ülkemizin bir kısmını kötülemek, onlara hakaret etmek amacıyla asla bir konuşma yapmadım. Ülkenin tüm değerlerini ve hassasiyetlerine saygım sonsuzdur. Kesinlikle atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Ayrıca yaşanan olayın zamansız bir şekilde gerçekleşmesi talihsizliktir. Ben memleketimin bütünlüğünü din, dil, ırk hiçbir şekilde kategorize etmeden ülkenin bütünlüğünü ve refahını görmek için mücadele ediyorum. En yakın arkadaşımla yaptığım esprinin insanları kışkırtıcı bir şekilde yorumlanmasını kabul etmiyorum. Ben yıllardır tanınan bir insanım. Şu ana kadar meslek hayatımda herhangi bir grubu veya insan ayırt ya da kategorize etmedim. Şakalaşmanın herhangi bir gruba yönelik nefret içerikli olarak algılanması beni çok üzmüştür. Suç işleme kastım yoktur. Atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesini talep ediyorum."
TUTUKLANMA GEREKÇESİ BELLİ OLDU
Gülşen, hakimlik sorgusunda ise şunları söyledi: "Üzerime atılı suçu ve haklarımı anladım. Ben bu konuda emniyette ve savcılıkta ifade vermiştim. O ifadelerimi tekrar ederim. Bana ihtiyacı olan bir çocuğum var. Ben suç işlemedim. Bana ihtiyaç olunduğu her an gelirim. Tutuksuz yargılanmak istiyorum. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Serbest bırakılmamı talep ediyorum."
Gülşen Çolakoğlu hakkında verilen tutuklama kararının gerekçesi de belli oldu. Hakimlik, şarkıcının üzerine atılı "Halkı Kin ve düşmanlığa Tahrik Etme" suçunu işlediği hususunda kuvvetli suç şüphesini gösteren somut deliller olduğuna dikkat çekti. Gülşen'in sözlerine halkın geniş kitlelerinden gelen tepkiler kin ve düşmanlığa tahrik etmenin delili olarak kabul edildi. Şarkıcı hakkında adli kontrol kararının yetersiz kalacağı belirtildi.