Merkez üssü Kocaeli'nin Gölcük ilçesi olan 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin üzerinden 23 yıl geçmesine rağmen acılar çok taze ancak tekrar yaşanma ihtimali olan felaketler için tebdirler alınmaya devam ediyor. 17 Ağustos 1999'da saat 03.02'de 7,4 büyüklüğünde meydana gelen ve 45 saniye süren Marmara Depremi Kocaeli, Sakarya, Düzce, Yalova, Bolu, Bursa ve İstanbul'da büyük yıkımlara neden oldu. Yaşanan felaketin ardından depremde 18 bin 373 kişi hayatını kaybettiği 48 bin 901 kişi yaralandığı açıklandı. Felaketin yıl dönümünde, her yıl olduğu gibi Kocaeli ve birçok ilde anma programları gerçekleştiriliyor. Depremi 23. yıl dönümünde, Deprem Şehitlerini anma ve depreme dair farkındalık yaratmak için bir dizi program düzenlendi.
YOĞUN KATILIM
Programa, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun yanı sıra; İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, AK Parti Kocaeli Milletvekilleri, MHP Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklı, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, AFAD Başkanı Yunus Sezer İl Emniyet Müdürü Veysal Tipioğlu, İl Jandarma Komutanı Albay Yavuz Selim Kapancı ,AK Parti İl Başkanı Mehmet Ellibeş, MHP İl Başkanı Yunus Emre Kurt, Gölcük Kaymakamı Cengiz Karabulut, Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, KOSTÜ Rektörü Muzaffer Elmas ,siyasi parti il ve ilçe temsilcileri, İl Afet ve Acil Durum Müdürü Mehmet Emin Koçan,81 ilden AFAD gönüllüleri, Kocaeli Yerel Destek ekipleri ve çok sayıda vatandaşın katıldı.
YÜRÜYÜŞ İLE BAŞLADI
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun gelmesiyle birlikte hazır bekleyen 81 ilden gelen gönüllüler ve Kocaeli Yerel Destek Ekipleri, vatandaşlarla birlikte Anıtpark'tan Kavaklı Marina'ya yürüyüş gerçekleştirdi. Soylu'nun kente gelişi yoğun ilgi ve alakayla karşılanırken vatandaşlar fotoğraf çekilmek için birbirleriyle yarıştı.
RUHLARI İÇİN KURAN OKUNDU
Yürüyüş sonrasında Kavaklı Sahil'de hazırlanan alanda toplanma gerçekleştikten sonra program saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Ayasofya-i Kebir Cami İmam Hatibi ve 2009 Kuran'ı Kerim Güzel Okuma Dünya 1.'si Bünyamin Topçuoğlu, Kuran-ı Kerim güzel okuma bölge 1.'si Hafız Abid Duman Kurra Hafız Abdulkadir Şehitoglu eşliğinde Kuran-ı Kerim Tilaveti ve Kocaeli Müftüsü Sinan Cihan'ın dua okumasıyla devam etti. Dursun Ali Erzincanlı'nın söyleşisi ile devam eden programa Gölcük ve çevre ilçelerden katılım oldukça fazlaydı.
BAŞKAN SEZER: DEPREMİ EN YAKINDAN YAŞAYAN İLÇEYİZ
Gölcük Belediyesi Başkanı Ali Yıldırım Sezer programın açılış konuşmasında, "45 saniye insan ömründe çok kısa bir süre ancak biz Gölcüklüler açısından bakınca sevdiklerimizi yitirdiğimiz bir süre. O zamandan bu zaman baktığımızda yitirdiklerimizin yanında diğer her şeyin yeniden yapıldığını gördük. Alınması gereken tedbirler konusunda hatırlamamız ve sürekli afetin olacağına yönelik tedbir almamız ve hazırlıklı olmamız gerekiyor bu konuyla ilgili olarak ilçemizde kentsel dönüşümler yapıldı. Bunun yanında ilçemizde afet acil planı oluşturduk. Karşı bölgede kurduğumuz telsiz rölesi ile deprem anında telefonların çalışmaması halinde irtibatı kurmak için planı kurduk. İlçemiz felaket anında hızlı bir şekilde yardım gönderen ve yan yana gelebilen bir ilçedir. Biz depremi bilen en çok yaşayan bir ilçeyiz. Bu yüzden çok iyi biliyoruz. Acımızı paylaştığınız ve yanımızda yer aldığınız için teşekkür ediyoruz" ifadelerini kullandı.
AFAD BAŞKANI SEZER: ÜZERİMİZDE BÜYÜK SORUMLULUK VAR
AFAD Başkanı Yunus Sezer, "Bugün milletimiz açısından çok önemli bir gün. Asla unutmayacağımız ve her yıl dönümünde acılarımızın tazelendiği bir gün. Maalesef afetselliği yüksek olan bir bölgede yaşıyoruz. Bu bizim her an afetlere hazır olmamız için büyük bir çaba ve çalışma içinde olmamızı gerektiyor. Depremde hayatını kaybeden depremzedelere Allahtan rahmet diliyorum. Üzerimizde büyük bir sorumluluk var ve bu sorumluluğu kabullenmiş bulunuyoruz. Rabbim bizleri mahçup etmesin" şeklinde konuştu.
BÜYÜKAKIN: BU ŞEHİR DEPREME EN DAYANIKLI İL OLACAK
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, "23 sene önce bugün hep birlikte yıkıldık. Hepimizin hafızasında bugün çok acı bir yer olarak yer etti. Silinmesi mümkün değil unutulması mümkün değil. zaten unutulsun istemiyoruz. Her yıl anma törenlerinde şikayet etmek yerine her yıl yapmamız gerekenleri yapacağımızı onlarla ilgili bilgileri de sizlerle paylaşacağımızı söylemiştik. Karanlıktan şikayet etmeyi bıraktık. Bugüne kadar 278 hasarlı binayı daha yıktık. Önümüzdeki ayda 22adet bina daha yıkılacak. Hasarlı binaların ortadan kaldırılması konusunda tüm tebligatları gerçekleştirdik. Kentin tamamının taramasını yaptık. 43 tane alt bölgede çalışmalarımızı bitirdik. Bunun adına kentsel dönüşüm strateji belgesi deniyor. Onun onaylanmasını bekliyoruz. İmar değişikliklerinden sonra gerekli çalışmalar yapılacak ve bu kent Türkiye'de depreme en hazırlıklı illerden biri olacak. Deprem öldürmez bina öldürür, binaların içindeki eşyalar öldürür. İnsanlarımıza bunun eğitimini vermemiz gerekiyor bugüne kadar 100 bin kişiye eğitim verdik ve devam ediyoruz. Gebze Teknik Üniversitemizle birlikte erken uyarı sistemi geliştiriyoruz. Depremin bir dakika bile önceden uyarısını alabilmenin sistemini kuracağız. Şehrimizin 7 farklı noktasında kentsel dönüşüm çalışması gerçekleştiriyoruz. Acil durum araçlarını kentimize kazandırdık 2 tanesi yemek TIR'ı. Diğer TIR'ımız ise acil durumlarda müdahale edecek müdahale TIR'larımız. Kocaeli için var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. Bir daha aynı acıları yaşatmasın Allah bize" ifadelerini kullandı.
YILMAZ: ELLERİMİZDE ENKAZDAN ÇIKARTTIK ELLERİMİZLE TOPRAĞA VERDİK
Kocaeli Milletvekili Mehmet Akif Yılmaz, "Bugün bundan 23 yıl önce kaybettiğimiz canlarımızı anmak üzere bir araya geldik. Acılarımızı paylaşmak acılarımızdan ders çıkartmak için bir araya geldik. Biz onların şehit olduğuna inanıyoruz. Bu gece bir araya gelerek geleceğimize daha güçlü nasıl yürürüz daha tedbirli nasıl devam ederiz onun için bir aradayız. 45 saniye çok uzundu. Koşularımızı, çocuklarımızı, eşlerimizi, komşularımızı ellerimizle enkazdan çıkardık, ellerimizle toprağa verdik. Ellerimizle yaptıklarımızın bedelini ödedik. İhmal 10 binlerce cana mal oluyor bu yüzden ihmale yer yok. Dünyanın en büyük aktif fayı üzerindeyiz ve deprem gerçeğiyle yaşıyoruz bu bilinle yerel yönetimlerimiz hükümetimiz hükümetimizin ilgili makamları bu konuda en üst seviyede gayreti ortaya koyarak bu süreci hızlandırmak zorundayız. O gece beni kurtaracak kimse yok mu diyen tanımadığı insanlara yardım eden insanlar aramızda onları alınlarından öpüyoruz" şeklinde konuştu.
YAVUZ: UNUTMAYARAK TEDBİR ALMAMIZ GEREKİYOR
Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, "Depremin 23. Yılında hayatını kaybeden kardeşlerimizi bir kere daha yad ediyoruz. Hepinizin bildiği gibi Marmara depremi yaşadığımız en büyük felaketlerden bir tanesi. Acı günleri hatırlamak istemeyiz ama böylesine felaketleri unuttuğumuzda aynı şeyleri tekrar yaşayabiliriz. Farkındalık ve eğitim faaliyetlerine ağırlık vermek önemli. Birçok proje var gündemimizde. Afeti yönetmek yerine önce risk analizi yapıyoruz ve bu risklere dair faaliyetler üretiyoruz. Kocaeli'de yaklaşık 1 milyon 550 bin kardeşimizi eğittik. şeklinde konuştu.
DEPREMZEDE ORUÇ: KIZIMI GÜLÜMSEYEREK BULDUM VE DEFNETTİM
Depremzede Prof Dr. Bülent Oruç, "Büyük yıkımı yaşadım. Ben hiç sallanmadım bir çırpıda yıkıldım. Yıkıntılar arasında ben eşim ve 2 buçuk yaşındaki kızım kaldık. Hande'min odası farklı bir yerdeydi. Eşim ve ben bir buçuk saate yakın bizi kurtarmalarını bekledik. Ve küçücük bir delikten kayınbiraderimizin sayesinde çıkabildik ama küçük kızıma ulaşamadık. Saçımızdan tırnağımıza kadar yaşadık yıkımı. Kızım Hande'yi 3 saate sonra çıkarabildik. Ben kızıma bakmak istemedim çünkü ne ile karşılaşacağımı bilmiyordum. Kızımın adı hande ve gülümseme demektir kızım tonlarca betona rağmen alnında tek bir çizikle gülümseyerek çıktı. Ben onun paramparça çıkacağını düşünüp perişan olurken rabbim bana onun nurlu yüzünü gösterdi. Ve onu bulup defnedebildiğim için kendimi çok şanslı hissettim. Biz kayıplarımızı bulabildiğimiz için bile mutlu olmuştuk. Biz kendi söküğümüzü dikememişiz demek ki. Depremin büyüklüğü çok büyüktü hem de sığ derinlikliydi. Mühendislik hizmeti vermedik afet kaçınılmaz oldu" dedi.
BAKAN SOYLU: SADECE İNSANLARIN DEĞİL TARİHİN DE HAFIZASI VARDIR
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Sadece insanlar hatırlamaz denizler hatırlar ve şahittirler, topraklar hatırlar ve şahittirler, yürüdüğümüz sokaklar hatırlar ve şahittirler. Sadece insanların belleği yoktur. Tarihin medeniyetin de hafızası vardır. Bende o geceyi hatırlıyorum hanım Samsundaydı bende İstanbul'da rahmetli annem ve babamın evimizin balkonunda otururken uyumuşum. Annem üzerime bir battaniye örtmüş ve kaldırmaya kıyamamıştı. Bir ses duydum hayatımda ilk kez böyle bir sesle karşılaşıyordum. Sanki yerin içerisinde güçlü bir iş makinesi çalışıyordu. Gözümü açtım ve balkon demirlerinin aşağı yukarı kalkarak s çizdiğini gördüm. Koşa koşa aşağı indik. Kaos karmaşa her kafadan çıkan ayrı bir ses elektrikler gitmiş. O zaman İstanbul il başkanıydım. Önceki dönem başbakanlardan sayın çillerden sabahın erken saatlerinde avcılara gittik. Ben bu tabloyu daha sonra Giresun'da, Elazığ'da Malatya'da Kastamonu'da gördüm. İnsanlar istemsiz bir yerlere gidiyorlar gözlerinde herhangi bir ifade yok ne yaptıklarını bilmiyorlar.
"HERKES SORUYORDU NEREDE BU DEVLET DİYE"
İDO'yla birlikte Yalova'ya geçtik ve orada gördüğümüz felaket senaryosuydu. Binlerce ceset yerlerdeydi ve ceset torbaları yoktu. Çiller yanımda Ecevit'i ve Demirel'i aradı acilen konuya müdahale edilmesi gerektiğini anlattı. Gece saat 3'te Gölcük Donanma'ya gelmiştik. Kapkaranlıktı. Değirmendere, Karamürsel ardından Kocaeli. Burada gördüğümüz tablo insanın ne kadar çaresiz olduğunu ortaya koyuyordu. Karşı karşıya kaldığımız sıkıntılarda yetemeyeceğimiz durumlar söz konusu olabilir. 23 sene önce bugün 18 bin 373 vatandaşımızı kaybettik. 23 yıl önce aldığımız ders ki her afetten her zorluktan ders alıyoruz. Aldığımız ders bize birçok adım attırdı. Ondan öncekilerde, ondan sonrakilerde çok adım attırdı. Biz depremi unutabiliriz ama deprem bizi unutmaz. Türkiye deprem ülkesidir. AFAD İçişleri bakanlığına bağlandığından bu yana karşı karıya kalmadığımız afet kalmadı. Afetler 4 kat arttı o tarihten bu yana. Her afetten sonra her sıkıntıdan sonra aklıma gelir anlatmaya da utanırım ama televizyonlarda muhabirlerin uzattığı mikrona ülkemizin insanlarının söylediği tek bir cümle vardı "Nerede bu devlet?". Tek bir kula bile biz nerede bu devlet dedirtmedik. O günden bugüne 23 yıldır bu çektiğimiz acılar ve travmalar üzerine herkes elinden geleni yaptı. Gücümüzün yettiği kadar afete dayanıklı bir Türkiye ortaya koymaya çalıştık. Dirençli şehirler yapmaya devam ediyoruz.
"AYASOFYA'NIN MİNARELERİ KADAR DİK OLUN"
Devlet eski devlet değil, Türkiye eski Türkiye değil. Felaketler sonrası başımız eğik olabilirdi. Ne yapacağız biz diyebilirdik. Ama demedik. Bir millet olarak Ayasofya'nın minareleri kadar dik olun. Kimseye başınızı eğmeyecek kadar dik olun. Eksiklerimiz olur mu illaki olur. Yaptıklarımızda hatalarımız olur mu illaki olur. Ama biz bu millete yanlış yapmayız biz sırtımızı dönmeyiz bu memlekete bu yüzden elimizden geldiği kadar çalışıyoruz. Depremlerde 3 temel prensip vardır öncesi, olay anı ve sonrası. Öncesi için çalışıyoruz, olay anında da çalışıyoruz, olay sonrasında da çalışıyoruz. Bütün kurumlar yan yana ve el birliğiyle çalışıyor. 2 buçuk yılda 61 bin afet sonrası konutu yaptık. Şehirlerde konut yapacağız , ben sizden AFAD konutu istemiyoruz ben sizden milletimize lüks konutlar yapmanızı istiyorum dedi sayın Cumhurbaşkanımız ve o binalar yapıldı yapılmaya da devam ediyor. 2021 yılını Türkiye Afet Yılı olarak ilan ettik. Bu yılı da Türkiye Afet Önleme Yılı ilan ettik. Bu konulara dair çalışmalarımızı ve tatbikatlarımızı yapıyoruz. Yangınlara dair, depreme dair, sele dair tüm felakatlere dair çalışma yapıyoruz. Ama bir derdimiz var biz afetle uğraşıyoruz ama bir de yalan afetiyle karşı karşıya kalıyoruz. Siyaset her yerde yapılabilir. Yalan söylenmemesi lazım. Hem genel ahlakımıza hem inancımıza dair yalan söylenmez. Baraj patladı diyorlar Allah'ını severseniz barajın patlamadığını mı anlatalım yoksa bizden yardım bekleyen hamile kadını kurtarmakla mı uğraşalım? Yapabileceğimiz bir şey var mı deyip eliniz taşın altına sokmaları lazım. Biz Müslüman bir devletiz. Bunlarla da aynı zamanda uğraşıyoruz. Gurur duyun helikopterlerle köylere jenaratör getirdik. Hiç kimseyi yalnız bırakmadık. Bütün hazırlıklarımızı İstanbul'a yaşanacak 7,5'lik deprem için yapıyoruz. Ne zaman yaşanacak bilmiyoruz ama gücümüz yettiğince yapmaya çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.Konuşmalar sonrası deprem şehitleri için Kuran tilaveti okuması ve dua edilmesinin ardından , deprem anıtının bulunduğu noktaya gidilerek, deprem şehitleri için denize karanfil bırakıldı