Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Yozgat'ın Akdağmadeni ilçesinde yapımı tamamlan bazı yatırım ve hizmetlerin toplu açılış törenindeki konuşmasında, AK Parti'nin 2002'de iktidara gelmesinin ardından Türkiye'nin dört bir yanının kısa sürede şantiyeye döndüğünü, geceyi gündüze katarak eser üretmek için ter döktüklerini anlattı.
Ulaşımda, eğitimde, sağlıkta ve çok sayıda alanda büyük yatırımların yapıldığını dile getiren Bozdağ, Türkiye'nin bütün illerinin üniversite şehrine dönüştürüldüğünü kaydetti.
Türkiye'nin şehir hastaneleriyle tanıştırıldığını aktaran Bozdağ, Türkiye'nin sağlık sisteminin dünyanın en iyilerinden biri haline geldiğini dile getirdi.
Hicri yılın ilk ayı muharrem ayında bulunulduğunu hatırlatan Bozdağ, bu ayın kutsal bir ay olduğunu belirtti.
Bakan Bozdağ, cemevlerine yönelik saldırılara ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, Türkiye'nin dört bir yanında Alevi ve Sünni vatandaşların her birinin arasında büyük bir sevgi ve saygı bağının bulunduğunu söyledi.
"CEMEVİ DE BİZİMDİR, CAMİ DE BİZİMDİR"
Alevilerin, Sünnilerin Türkiye'nin gücü ve zenginliği olduğuna işaret eden Bozdağ, şöyle devam etti:
"Cemevi de bizimdir cami de bizimdir. Alevi de Sünni de bizimdir. Alevi de Sünni de bu ülkenin bütün renkleri ve dilleri de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır. Bizi birleştiren bunca şey varken ayrıştırmak için hesap yapanlar dün olduğu gibi bugün de beyhude uğraşanlardır. Milletimizin arasındaki sevgi, saygı bağlarını koparmaya, birliğimiz, diriliğimizi bozmaya, insanlarımız arasında fitne, fesat sokmaya kimse muvaffak olamayacaktır. Son günlerde cemevlerine ve Alevi kardeşlerimizin dernek ve vakıflarına dönük saldırıların ne hesapla yapıldığını bütün vatandaşlarımız görüyor ve biliyor. Hem Alevi hem Sünni kardeşlerimiz basiretle olanı biteni takip ediyor. İçişleri Bakanlığımız, güvenlik güçlerimiz bu saldırıyı yapanları hemen yakaladı, yargıya teslim etti, büyük oyunu, büyük tuzağı, büyük hesabı bozdu. Türkiye'nin üzerine kim ne hesap yaparsa yapsın bilinmelidir ki bu hesapları bozmaya bu devletin gücü, bu milletin basireti fazlasıyla yeter ve artar."
Hüseyin Gazi Cemevi'ni ziyaret eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün "Hacı Bektaş Veli'nin Hakk'a Yürüyüşünün 751. Yıl Dönümü Anma Programı'na" katılacağını ifade eden Bozdağ, bunların son derece anlamlı olduğunu vurguladı.
Bekir Bozdağ, "Bunu da sabote etmek için, farklı yerlere çekmek için bir gayretin içerisinde olanları görüyoruz. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı vatandaşlarının yanına gidiyor, onlarla beraber oluyor, onlarla lokma paylaşıyor, onları dinliyor, onların dertleriyle dertleşiyor. Bundan kıymetli bir şey olabilir mi? Olamaz. Bundan fevkalade rahatsız olanların bulunduğunu görüyoruz. Şunu herkesin bilmesi lazım, biz milletimizin birliğini, dirliğini, kardeşliğini, hukukunu ayakta tutmaya, bunları bozmak isteyen her türlü şer odağının karşısında durmaya, her türlü hesabı dün olduğu gibi bugün de yarın da bozmaya devam edeceğiz. Türkiye'nin yolunu hiçbir kirli hesap kapatamayacaktır." diye konuştu.
"SİZ FİŞLEME Mİ YAPIYORSUNUZ?"
Muhalefetin seçim güvenliği tartışmaları başlattığını ifade eden Bozdaği, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Bizim elimizdeki seçmen bilgileri YSK'nin elinde yok." açıklamasına tepki gösterdi.
Seçimi kaybedeceğini anlayan muhalefetin şimdiden mazeret hazırladığını söyleyen Bozdağ, şöyle konuştu:
"Sayın Kılıçdaroğlu, 'Benim elimde YSK'nin elinde olmayan bilgiler var' diyor. Adamın seçimden haberi yok, haberi olsa böyle bir açıklamayı yapmaz. Hatırlarsanız daha önce kendi seçimde gidip oy kullanamadı. Seçim nasıl yapılır, seçim sandıkları nasıl olur, seçmen kütükleri, seçmen listeleri nasıl olur? Buna dair bir bilgisi yok. Birileri Kemal Bey'i fena aldatıyorlar, fena faka bastırıyorlar. Seçmen listeleri YSK'de var. Güncellenmesi şu anda yapılmamış ama partiler isterse onlara verebiliyor YSK, kanun buna amir. Belli ki YSK'deki bilgiler yetmemiş bunların elinde başka bilgiler var. Adalet Bakanı olarak soruyorum Sayın Kılıçdaroğlu'na, 'Sizin elinizde YSK'nin elinde olmayan hangi bilgi var? Size bu bilgileri kim servis etti, nereden aldınız? Çünkü kişisel verilerin korunması anayasal bir haktır. Kişisel verileri korumak için bir kurumumuz, kurulumuz var. Bütün kamu kurum ve kuruluşları vatandaşlarımızın kişisel verilerini korumakla sorumludur.
Nereden aldınız bunu, meşru bir yoldan almadığınız açık. Eğer meşru yoldan aldıysa Sayın Kılıçdaroğlu açıklasın, 'YSK'den aldım, nüfustan aldım' desin. Nereden aldın, açıklamıyor. Bir gizem veriyor yaptığı açıklamaya, sonra yanındakiler bu gizemi düzeltmeye gayret ediyorlar, çaba sarf ediyorlar, beyhude. Çünkü bunlar, seçmenlerin zihninde, oy kullanacak kişilerin doğum yerlerine göre onları tasnif edip vatandaşlarımızın arasına fitne ve fesat sokmak istiyorlar. 'Şunun doğum yeri bura o zaman şu bu millettenmiş, şunun doğum yeri şura o zaman şu, şu inançtan.' Siz fişleme mi yapıyorsunuz bu milleti? Doğum yerlerine göre, analarının, babalarının adlarına göre, ilçelerine, illerine göre bu insanların seçmen tercihleri hakkında değerlendirme mi yapıyorsunuz? Bu da suç, kabul edilemez bir durum. Korkunun ecele faydası yoktur. Bunlar gördüler sonucu, şimdiden oraya, buraya saldırıyorlar."