Son dakika bilgisine göre Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ile görüşmesi sonrası ortak basın toplantısında açıklamalarda bulundu. "Almanya'nın Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi propagandasına alet olmaması gerekir" diyen Bakan Çavuşoğlu, "Son zamanlarda dengenin kaybolduğunu görüyoruz" ifadelerini kullandı. Öte yandan Bakan Çavuşoğlu, Baerbock'un Osman Kavala ile ilgili açıklamalarına tepki göstererek, Yunanistan'ın Türk azınlıkla ilgili kararları uygulamadığını hatırlattı. Çavuşoğlu, "Bu kadar karar uygulanmazken, niye Osman Kavala konusunu gündeme getiriyorsunuz? Çünkü Osman Kavala'yı fonluyorsunuz, destekliyorsunuz" dedi.
İŞBİRLİĞİ BÖLGEDE ÇÖZÜM İÇİN FARK YARATABİLİR
NATO'da iki müttefik ülkeyiz. Almanya Türkiye'nin en büyük ticaret ortağı. 2021'de ticaret hacmimiz 41 milyar doları yakaladı. Bu yıl 45, 2023'te 50 milyar dolar ticaret hacmine ulaşabiliriz. Terörle mücadeleye ilişkin bugün kaygılarımızı kendilerine aktardık. Son dönemlerde listelerini verdim. Almanya'da PKK faaliyetlerinde artış görüyoruz. Sembol ve paçavraları ile birlikte. Savunma sanayide kısıtlama devam ediyor. Müttefiklik anlayışına uygun olmadığını ilettik. İkili meseleleri ve bölgesel konuları mekanizmalarla birlikte ele alabilmeliyiz. Türkiye AB ilişkileri de masada. Türkiye olarak siyasi engellerin kaldırılmasını istiyoruz. AB'nin somut adımlar atması gerekiyor. Vize serbestisinin hayata geçmesi bizim haklı taleplerimizdir.
Ukrayna meselesinde sürekli yaptığımız çalışmalar hakkında bilgiler aktarıyorum. Çünkü işbirliğimiz bölgede çözüm için fark yaratabilir. İşbirliğimizi geliştirmek istiyoruz. Tahıl sevkiyatı ve savaş hakkında görüş alışverişinde bulunduk. Ukrayna ve Rusya ile görüşmelerimiz devam ediyoruz. Tahılın Karadeniz'den ihracı konusunda anlaşmanın iki ülke arasında ateşkese vesile olmasını istiyoruz. Üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz.
AVRUPA'DA IRKÇILIK VE İSLAM KARŞITLIĞI
Bölgesel konular içinde Kıbrıs, Doğu Akdeniz, Suriye var. Tahran'daki toplantı hakkında da bilgi verdim. Doğu Akdeniz ve Ege konusunda dengeli tutum istiyoruz. Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi propagandasına alet olmaması gerekir. Son zamanlarda dengenin kaybolduğunu görüyoruz. İki tarafı dinlemek gerekiyor. AB üyesi diye bir tarafı doğru kabul edip diğer taraf Türkiye'nin söylediğini yanlış kabul etmek yakışmaz. Türkiye her türlü konuşmaktan yana. Avrupa'da ırkçılık ve İslam karşılığının artmasından endişe duyuyoruz. Bu konuda Almanya'yla işbirliğine hazırız. Avrupa'da ırkçılık ve İslam karşılığının artmasından endişe duyuyoruz. Bu konuda Almanya'yla işbirliğine hazırız.
İki bakan konuşmalarının sonunda soruları da yanıtladı. Çavuşoğlu terörle mücadeleyle ilgili bir soruya, "Suriye'de Türkiye olarak tüm terör örgütlerine karşı şehitler verdik. bugün tehdit oluşturuyorlar. Müttefiklerimizden beklentimiz, 'terör kaygılarını anlıyoruz' derken, sadece sözle değil katkı vermelerini bekleriz. DAEŞ'le mücadele etmek istiyorsanız sahaya inersiniz. YPG DAEŞ'le mücadele etmiyor. Yunanistan'ın geri itmelerini ölüme terk etmeleri AB sınırlarını korumak anlamına gelmez. Göz yummak insani değil. AİHM, Avrupa Konseyi ortak değerleri var. Ama sorunsuz bir ülke yok" diye yanıt verdi.
"KAVALA'YI TÜRKİYE ALEYHİNDE KULLANIYORSUNUZ"
Toplantıda iki bakana Kavala'nın tutukluluğuyla ilgili de soru soruldu. Alman Bakan AİHM kararlarının uygulanması gerektiğini belirtince Mevlüt Çavuşoğlu şu yanıtı verdi: "Kavala yorumları kendi yorumudur. Yunanistan'dan geldi, 14 yıldır uygulanmayan kararları anlatsa saygı duyardım. Türk azınlıkların hakları uygulanmıyor. Fransa'da 11 yıldır uygulanmayan haklar var. Norveç, çocuk haklarıyla ilgili AİHM kararları uygulanmıyor. Almanya'da AİHM kararı var. Hapishanede işkenceyle ilgili. 6 yıl önce alındı. 'Benim ülkemde uygulanmıyor' dese saygı duyarım."
Bakan Çavuşoğlu, Tahran'daki üçlü zirveyle ilgili, "Ben Tarhan'daki buluşmayla ilgili işin doğrusu açıklamayı yadırgadığımı da kendilerine söyledim. Şunu beklerdik. Türkiye'nin burada Sayın Cumhurbaşkanımızın Putin'le görüşmesinden sonra tahıl ihracatının önündeki engelin kaldırıldığı vurgusu yapılmasını beklerdim. Çünkü görüşmeden, diyalog olmadan nasıl bu işleri halledeceksiniz? Bugün herkesin gözü
Türkiye'de. Tahıl konusunda da, ateşkes konusunda da Türkiye'den ciddi umutlar var ama biz hiçbir zaman çıkıp da tek başımıza biz bu işi
çözeriz iddiasında bulunmadık. Samimi çaba sarf ediyoruz. Biz hem Putin'le, hem Zelenski ile hem Ukrayna'yla, hem Rusya'yla diyalog içinde olmasak bu çabalarımızı nasıl sürdüreceğiz, bu dengeyi nasıl koruyacağız? Ve liderleri de bir araya getirme konusunda çabalarımızı
nasıl sürdüreceğiz? Bizim bu diyaloğumuz insanlığın hayrınadır. İkili ilişkiler için de önemlidir, bölgesel konular için de önemlidir.
Sonuçta Astana formatında bir araya gelmemizin de Suriye bakımından faydası var. Bugün Suriye'de hangi süreç var? Uluslararası Suriye
Destek Grubu toplanabiliyor mu? Hayır. Fikirdaş Ülkeler Toplantısı Mekanizması ne oldu? Yok. Yani bunların hepsini, bunlar hakkında sizlere bilgi de verebilirim. Yazılı bilgiler de gönderebilirim. Ama sizin kayıtlarınızda var. Almanya da her zaman aktif olarak katıldı bunlara. Size gönderebiliriz. Ama Astana formatı sayesinde bugün anayasa komitesi toplantılarından bahsedebiliyoruz. BM'de herhangi bir tek başına işleyen bir süreç yok. Bizim sayemizde bu süreçler işliyor. Yalnız Suriye'yi de unutmamak lazım. Orada da bir iç savaş var. Orada da 11 yıldır insanlar ölüyor. Sizler de göçmenler konusunda hassasiyetinizi söylediniz, teşekkür ediyoruz. Ama bu formatlarda bir araya gelmemizin bölgemiz için önemli olduğunu kabullenmek lazım. Yani oradaki bir fotoğrafa takılıp da bunu bir sınama gibi değerlendirmek işin doğrusu doğru değil. En diplomatik tabirle söylüyorum. Yani bu ülkelerin kendi arasındaki görüşmeler hakkında bu şekilde yadırgamak ya da yorum yapmak da tabii ki fikir özgürlüğüdür ama diplomasinin de belli nezaket kuralları vardır. Dolayısıyla her ülke, her lider birbiriyle görüşebilir, başkasından da icazet almak zorunda değildir" dedi.
YUNANİSTAN MADDELERİ İHLAL EDİYOR
Almanya'nın taraflı davrandığını söylediniz. İhtilaflı konularda taraf tutmak doğru değil. Almanya'dan beklentimiz bu değil. Bizim Yunanistan
ile ihtilaflarımız var. Barışçıl çözülmesi için görüşmeleri başlattık. BM'ye yazdığımız mektup açık. Adalar Yunanistan'a verildi. Bazı adalar için şart konuldu. Ama Yunanistan bu maddeleri ihlal ediyor, silahlandırıyor. AB üyesi diye yanlışa rağmen sahip çıkmak doğru değil. Yunanistan'ın verdiği cevap hukuki değil. Haksızsa 'Haksızsınız' diyemiyorsunuz, bunu diyemiyorsunuz. İşte sorun burada. AB üyesi olmak her hakka sahip olmak. 'AB olarak çözümde neler yapabiliriz' diye Merkel bunu yapıyordu. Kusura bakmayın söylüyorum. 3.taraflara 'tarafsız olun' diyoruz. Almanya'nın tarafsız tutumunun devam etmesini istiyoruz.
Bakan Çavuşoğlu, "Geçmişte biz Rusya'dan S400 hava savunma sistemini aldık. Çünkü müttefiklerimizden en ihtiyacı olduğumuz dönemde bir
savunma sistemi alamadık. Ve en çok ihtiyacımız olduğu dönemde Suriye sınırlarında da birçok müttefikimiz Almanya dahil Patriot sistemlerinin ülkemizden çektiler. O sebeple, bu sebeple, onları suçlamıyoruz. Bir tek İspanya Patriot sistemini Türkiye'de tuttu. Birkaç yıl öncesine kadar İtalya'da SAMP-T sistemini tuttu. Yani biz mecbur kaldık Rusya'dan S400 sistemi aldık. Ona da itiraz ediyorlar. Dolayısıyla iki ülke arasındaki egemen haklarla ilgili bir konu ama ben gerekçesini de açıklıyorum. Bunu Amerika'ya da söylüyoruz. Herkese söylüyoruz. Ama şu anda Rusya'yla herhangi bir dron konusu söz konusu değil. Kaldı ki bu bahsettiğiniz dronu Türkiye Cumhuriyeti Devleti üretmiyor. Bir özel şirketimiz başarılı bir şekilde üretiyor. Tüm dünyada şu anda Bayraktar İHA'ları ve SİHA'ları, şimdi Akıncı da biliyorsunuz çıktı. Biliniyor, isteniyor. Sonuçta yani devletler arasında böyle bir görüşme yok. Şirketten de bize gelen böyle bir şey yok. Şimdi şirkete bir teklif geldiği zaman görüş için şirket bize soruyor. Biz de kendilerine görüşlerimizi söylüyoruz.