Adnan Oktar, Temmuz 2018'de yapılan operasyonla tutuklandıktan sonra önce İstanbul Silivri Cezaevi'ne konulmuş, burada bir süre kaldıktan sonra Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza ve İnfaz Kurumu'na gönderilmiş, yaklaşık üç ay önce de Erzurum Dumlu 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumuna nakledilmişti.
Oktar'ın Edirne Cezaevinden taşınmadan önce şaşırtan bir olaya karıştığı ortaya çıktı. SABAH'ın ulaştığı bilgi ve belgelere göre, Adnan Oktar'ın 'Kediciklerim' dediği kadın müridlerinden Duygu Polat, İstanbul Silivri adresinden Edirne Cezaevindeki Oktar'a bir mektup gönderdi.
MEKTUPLA BİRLİKTE ZARFA KOYDU
Cezaevi Mektup Okuma Komisyonu zarfı incelediğinde, önce bir A4 kağıdına yazılmış mektup ve arka yüzünde "canımın en içi.." yazılı fotoğraf görüldü. Mektup Okuma Komisyonu bu kağıtta bir sakınca görülmediğini kaydetti. Ancak mektup kağıdı dışında zarftan 4 tane de fotoğraf çıktı. Arka yüzleri 1'den 4'e kadar numaralandırılmış fotoğrafların müstehcen görüntüler içerdiği kaydedildi. Komisyon, "Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun" gereğince "müstehcen haber, yazı, fotoğraf ve yorumları kapsayan hiçbir yayının hükümlüye verilmeyeceği" yönünde karar aldı. Zarf içeriğinin sakıncalı olduğu tespiti üzerine sadece mektup kağıdı Oktar'a verildi. Müstehcen fotoğraflar ise alıkonuldu.
OKTAR FOTOĞRAFLARI İSTEDİ
Adnan Oktar ise Cezaevi Disiplin Kurulu Başkanlığının "sakıncalı mektup" değerlendirmesini infaz hakimliğine şikayet etti. Oktar'ın şikayetini değerlendiren Edirne İnfaz Hakimliği, Cumhuriyet Savcılığının görüşünü sordu. Savcı, Disiplin Kurulu Başkanlığının kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek, Oktar'ın itirazının reddine karar verilmesi yönünde mütalaa verdi.
İnfaz hakimi de şikayeti yerinde bulmadı ve Adnan Oktar'ın fotoğraf talebini reddetti. Hakimin kararında, "Kapalı mekanda çekilen numaralandırılmış 4 adet fotoğraf incelendiğinde, aynı kişiye ait olduğu anlaşılan iç giyim veya yatak kıyafetleriyle çekilmiş çıplaklık içeren müstehcen fotoğraflar olduğu" belirtildi. Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 62/3 maddesi gereğince Oktar'a verilmemesine ilişkin kararda herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı vurgulandı.
3 AYDIR KISITLI GÖRÜŞÜYOR
Öte yandan, örgütten şikayetçi olan müştekilerinin başvurusu üzerine 26 Nisan'da elebaşı Adnan Oktar'ın görüşmelerine kısıtlama getirildiği öğrenildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, cezaevinde Adnan Oktar ile görüşen avukatların, avukatlık görevleri dışında Oktar tarafından verilen talimatları örgüt mensuplarına ilettiği iddiasına ilişkin soruşturma başlatmıştı. Başsavcılık, örgüt faaliyetlerinin devam etmesini engellemek için Adnan Oktar ve avukatlarının görüşmelerinin gün ve saatlerinin sınırlandırılmasını, bunun yanı sıra görüşmelerinin kayıt altına alınmasını istedi.
Talebi değerlendiren İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, Oktar'ın avukatlarla görüşmesinin 3 ay süreyle kayıt altına alınmasına karar verdi. Mahkeme, Oktar'ın avukatına veya avukatın sanığa verdiği belge ve aralarındaki konuşmalara ilişkin tuttukları kayıtlara el konulmasına da karar verdi. Kısıtlama kararının uzatılıp uzatılmayacağı önümüzdeki günlerde mahkeme tarafından yeniden değerlendirilecek.