Başkan Recep Tayyip Erdoğan dün Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık yaptı. Erdoğan 2 saat 15 dakika süren toplantının ardından önemli mesajlar verdi. Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
RAKAMLARI REVİZE EDECEĞİZ
Bu yıl 520 binden fazla gencimiz burs, 800 binden fazla gencimiz öğrenim kredisi alarak eğitim öğrenimine devam etmiştir. Öğrencilerimiz lisansta 850 TL, bu göreve geldiğimizde 45 liracıktı, yüksek lisansta 1700 lira, doktorada da 2 bin 550 lira kredi ya da burs alıyor. Yılbaşında bu rakamları revize edeceğiz, yükselteceğiz. Kredilerin geri ödemeleri mezuniyetten 2 yıl sonra başlıyor. Bu sürede öğrenci sigorta girişi olan işe başlamamışsa e-Devlet üzerinden ödemeyi erteleyebiliyor.
BAY KEMAL FAİZDEN BAHSEDİYOR
Yıllık güncelleme yurtiçi fiyat endeksi farkına göre yapılıyordu, faiz uygulaması yapmadık. Ama Bay Kemal utanmadan sıkılmadan faizden bahsediyor. Sıkıyorsa gel bunu ispatla, kimden faiz almışız ortaya koy. Son dönemde enflasyonun yükselmesi, öğrenim kredisi güncellemelerinde beklenmedik rakamların ortaya çıkmasına yol açtı.
SADECE ANAPARA
Haftalar öncesinden talimatları verdik. Kabine toplantımızda kredi geri ödemelerinin herhangi bir enflasyon farkı ya da faiz oranı olmaksızın sadece alınan kredi tutarı üzerinden yapılmasını kararlaştırdık. Yani anapara. Kredi geri ödemesi yapan gençlerimiz faydalanacak. Toplamda 26 milyar liranın üzerindeki bir yükü gençlerimizin üzerinden kaldırmış oluyoruz. 3 milyon 157 bin gencimizin öğrenim kredi sorununu kökten çözmüş oluyoruz. Önümüzdeki yıldan itibaren kredi ödemesi başlayacak öğrenciler artık sadece aldıkları kredi miktarından sorumlu olacaklar.
ÜCRETLİ ÖĞRETMENLERE MÜJDE
Bir müjde de ücretli çalışan öğretmenlerimize ve usta öğreticilerimize vermek istiyorum. Her 5 ders için ilave bir saat ek ders ödemesi yapacağız. Haftada 30 saat derse giren öğretmenin alacağı ücret 3 bin 400 TL'den 5 bin 740 liraya yükselmektedir. 40 saat üzerinden alacakları ücret de 7 bin 400 liraya çıkmaktadır.
ŞİDDET KABUL EDİLEMEZ
Devlete bağlı tıp fakültesi ve diş hekimliği fakültelerinde son sınıf öğrencilerine asgari ücret kadar ödeme yapılacak. Hiçbir şiddet eylemi kabul edilemez. Bu ihanettir.
BU HERKESİN HARCI DEĞİL
Ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına çıkaracak projelerimizi inşa etmek için çalışıyoruz. İzmit Körfezi'ni mevcut otoyoldan geçmek 1-1.5 saat. Feribot ile ise neredeyse ulaşmak 1 saat. Osmangazi Köprüsü'nden 684 bin araç sadece bayramda geçti. Bu herkesin harcı değil Bay Kemal. İzmir-İstanbul Otoyolu ve Osmangazi Köprüsü üzerinden yapılan yol keyif halini alarak çile olmaktan çıkmıştır. Bu yol olmasa yoğunlukta ulaşım kilitlenecekti. Osmangazi Köprüsü ve İzmir-İstanbul Otoyolu'nun garanti karşılama oranı yüzde 116'ya çıkmıştır. Bu tek kuruş harcanmadan inşa edilen projenin kazanç da sağlamaya başladığını gösteriyor.
KAMU-ÖZEL İŞBİRLİĞİNİN EN GÜZEL ÖRNEĞİ
Türkiye gerçekten çağını farklı bir şekilde yaşamaya başladı. Devletin kasasından tek kuruş çıkmadan inşa edilen 1915 Çanakkale Köprüsü'nü 14 Temmuz'da 14 bin 200 araç kullandı. Nereden nereye... Bir süre sonra bu köprümüz de Osmangazi Köprüsü gibi geçiş garantisinin üzerine çıkacaktır. Yavuz Sultan Selim Köprüsü günlük ortalama 60 bin araç geçişi ile kamu-özel işbirliğinin en güzel örneklerindendir.
ARAÇ SAYISI 3 KAT ARTTI
Yatırım düşmanları ile ayağımıza çelme takmaya çalışıyorlar. Araç sayısı 8.5 milyondan 26 milyona çıkarak 3 kat artmıştır. Hani ekonomik sıkıntıdan bahsediyorduk. Rakam ortada. Şu an otomobil satış yerlerinde birinci el araç bile bulmakta sıkıntı çekiyorlar. İkinci elle işi idare etmeye çalışıyorlar. Buna rağmen 112 milyar dolarlık altyapı sayesinde trafik kazası oranları yüzde 82 azalmıştır.
YIL SONUNDA SABİT GELİRLİYE YENİDEN ARTIŞ YAPACAĞIZ
Kurdaki dalgalanmanın ve fiyat artışlarının insanlarımıza verdiği zararı telafi etmek için adımlar atıyoruz. Gelirleri artırmak için artışlar yapıyoruz. İnsanımızı enflasyona ezdirmeme sözümüzü yerine getirdik. Vatandaşımızın gelir seviyesini yükseltecek artışlar yapıyoruz. Yıl sonunda sabit gelirlilerin durumunu değerlendirerek yeniden artış yapacağız. Türkiye'yi 2023 hedeflerine kavuşturduğumuz gibi 2053 vizyonuna da ulaştıracağız. Şubat-mart aylarıyla birlikte uyguladığımız politikanın olumlu neticelerini daha iyi göreceğiz. Ülkemizi vesayetin zincirlerinden, terör örgütlerinin pençesinden, dışarıdaki düşmanların tuzaklarından, velhasıl 20 yıldır bunca badireden nasıl kurtardıysak bundan sonraki sıkıntılardan da biz kurtaracağız. Yeter ki sabredelim, yeter ki üretelim, yeter ki kardeşliğimize halel getirmeyelim.
İSTANBUL HAVALİMANI BİRİNCİLİKLERE DOYMUYOR
İstanbul Havalimanı 1400 uçağın kalkışına hizmet vermiştir. Bu yoğunluğu Yeşilköy'ün kaldıramayacağını akıl ve vicdan sahibi herkes kabul edecektir. Dünya çapında birinciliklere doymayan İstanbul Havalimanı, Avrupa'nın en yoğun havalimanı olarak gösterilmektedir. Ülkemize 20 yılda asırlık kalkınma altyapısı kazandırmakla gurur duyuyoruz. Bugüne kadar neyin sözünü verdiysek yaptık. Bundan sonra da milletimize verdiğimiz sözleri yerine getirmeyi sürdüreceğiz.
ŞARTLARA UYMAZLARSA ÜYELİĞİ DONDURURUZ
NATO Madrid Zirvesi'nde ülkemizin krizler konusundaki yaklaşımını en üst düzeyde ilettik. İsveç ve Finlandiya şartlara uymaz ise NATO üyeliklerini donduracağımızı buradan açıkça söylüyoruz. Muhalefetin değişik değişik bir şeyler söylemesi bu ülkede iktidar olduğumuz müddetçe bizi bağlamaz. İsveç'in özellikle bu konuda iyi bir görüntü vermediğini görüyoruz. Bizim duruşumuz çok netttir, gerisini kendileri bilir. FETÖ'cü alçakların tasfiyesinin hemen ardından en kritik ve başarılı sınır ötesi harekâtları gerçekleştiren ordumuza güvenimiz artmıştır. Bayram günlerinde de telefon diplomasimiz kesintisiz devam etti.
KÜRESEL FIRTINADAN TÜRKİYE'Yİ KURTARMAKTA KARARLIYIZ
Ülkemiz bir süredir istisnai olaylara tanık oluyor. İstisna çukur eylemlerinde milli birlik ve beraberliğimizi yıkma girişimi olarak tezahür ettti. Bu, 7 Haziran 2015 seçimlerinin ardından oluşan siyasi belirsizliği felç etmek için tezahür etti. 15 Temmuz darbe girişimi ile milletimizin esir alınmaya çalışılması ile tezahür etti. Bu istisna 2018'deki ekonomimizi mahvetme söylemleri ile tezahür etti. Bu istisna 2021 Aralık'ta başlatılan panikle ülkemizi kur dalgasında boğma girişimi ile tezahür etti. Bu istisna hâlâ maliyet artışları ile açıklanamayacak fiyat artışları ile tezahür etmeye devam etmekte. Bu küresel fırtınadan Türkiye'yi kurtararak sahili selamete kavuşturmakta kararlıyız. Edindiğimiz tecrübeler ışığında yönetim sisteminde de köklü değişiklikler gerçekleştirdik.