Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 117 vatandaşın hayatını kaybettiği 30 Ekim depremi sonrası evleri yıkılan İzmirlilerin yaralarını sarmak için adeta seferberlik ilan etti. Devlet, 5 bin 40 konutluk dev projeyi tamamlamak için adeta zamanla yarışırken, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise Uzundere'de mülkiyeti belediyeye ait 5 bloktan oluşan konutlara yerleştirdiği deprem mağduru 224 aileyi kapı dışarı etmek için talimat verdi. Depremzedelere daireleri boşaltmaları için 20 Temmuz'a kadar süre tanıyan Soyer, aksi takdirde elektrik ve suların kesileceğini, geriye dönük olarak da ecri misil adı altında kira alınacağını bildirdi. Sürenin dolmasına bir gün kala gidecek yerleri olmadığı için çaresiz kalan vatandaşlar, Başkan Soyer'den deprem konutları bitene kadar oturdukları daireleri kendilerine kiralamasını istedi.
SABAH'A KONUŞTULAR
Abdülkerim Akdeniz: "Bu evler satılacak ya da kiralanacaksa bize satılıp kiralansın. Eğer olmuyorsa bizi zabıta ve polisle tekme tokat dışarı atsınlar. Gidecek yerimiz yok."
Tülay Yurtseven: "Depremde 2 kızım enkaz altında kaldı. Deprem sonrası buraya sığındık. Gidecek başka yerimiz de taşınma masraflarını karşılayacak durumumuz da yok. Ev kiraları 5 bin liradan başlıyor. Evlerimiz bitene kadar konutlar bize kiralansın."
Aysel Oral: "Depremde eşim enkaz altında kaldı. Belediye bizi buraya yerleştirdi. Kiralar çok pahalı. Gidecek başka yerimiz yok. Rezerv alandaki konutlar bitene kadar bizi idare etmelerini istiyoruz."
Hüseyin Erkan: "Bir haftadır ev arıyorum fakat bulamıyorum. 1+1 daireye 5 bin lira kira istiyorlar. O parayı verecek gücüm yok. Açıkta kaldık. En azından evler bitene kadar bizi biraz daha idare etmelerini istiyoruz."
Şerife Koşar: "20 Temmuz'da çıkın diyorlar. Burada oturanlar depremde evini ve her şeyini kaybetmiş insanlar. Bugün taşınmaya kalksak nakliye ile birlikte bize maliyeti en az 20 bin lira. Kira ödemeye razıyız. Yeter ki bizi çıkarmasınlar. İşgalci değil depremzedeyiz."
Hilal Görgülü: "Pandemi sürecinde işsiz kaldım. Eşimden de ayrıldım. 16 yaşında bir oğlum var. İşsizim. Cebimde beş kuruş param yok. Ne yapacağımı bilemiyorum. Herhalde gelip eşyalarımı kapının önüne koyacaklar, ben de burada öylece kalakalacağım."
Çağlar Karakaş: "Eşim Hande ve oğlum Ali Çağan ile birlikte enkaz altından kurtarıldık. Pandemi nedeniyle karı-koca işsiz kaldık. Travmayı hâlâ atlatamadık. Psikolojik tedavi görüp ilaç kullanıyoruz. Buradan çıkarsak gidebilecek başka yerimiz yok."