Başkan Recep Tayyip Erdoğan dün Saraçhane Meydanı'nda düzenlenen 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Programı'na MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile birlikte katıldı. "Tarihimizin bu en alçak darbe girişiminde, yaralananlarımızdan daha sonra vefat edenlerle birlikte toplamda 252 kardeşimiz şehadetle şereflendi" diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
Milletimiz 15 Temmuz'da yüreğindeki imandan aldığı güçle akşam güneş batarken başlayan darbe girişimini sabah güneşin doğuşuyla birlikte akamete uğratarak işte böyle bir destan yazmıştır. Bu millet bu tür destanları yazar mı? Allah'ın izniyle yine yazar. Nasıl iki asırdır ayağa kalkmak istediği her dönemde bu milleti savaşla, bozgunculukla, darbeyle, vesayetle, terörle, siyasi istikrarsızlıkla, ekonomik krizle, sosyal çatışmayla dizleri üzerine çökertenler, hamdolsun bu defa yine başaramadılar.
Farklı dönemlerde farklı kisveler altında sahnelenen sinsi oyun 15 Temmuz gecesi milletimizin iman dolu göğsüne çarparak yerle yeksan oldu. 'İmandır o cevher ki ilahi ne büyüktür, imansız olan paslı yürek sinede yüktür.' İşte şimdi 6'lı masaları var değil mi bunların? Bu 6'lı masada şehitlerimizin esamesi okunuyor mu? Onların derdi başka. Onlar PKK terör örgütüyle beraber yürüyorlar. Yani Gabar'da, Cudi'de, Tendürek'te, bizim Mehmet'imize saldıranlarla, onların parlamentodaki uzantılarıyla beraber, el ele omuz omuza yürüyorlar.
Şimdi önümüzde büyük bir hesap var. Balkan Harbi'yle üzerine çöreklenen kara bulutları Çanakkale zaferiyle dağıtan milletimiz milli mücadeleyle, şanla, şerefle dolu tarihine yeni bir halka eklemiştir. İlk değil, son devletimiz cumhuriyetimizin milli iradenin üstünlüğü temeli üzerinde payidar olacağını 85 milyon hep birlikte 15 Temmuz gecesi dosta düşmana bir kez daha ispatladık. Cumhur İttifakı olarak bu mücadeleyi o gece nasıl ispatladıysak şunu bilelim, bundan sonraki süreçte de aynen ispatlamaya devam edeceğiz.
Şu gerçekleri asla aklımızdan çıkarmamalıyız. Gezi olaylarının sebebi asla ağaç ve çevre hassasiyeti değildir. 17-25 Aralık yargı emniyet darbe girişiminin sebebi asla hukuk adalet arayışı değildir. Çukur eylemlerinin sebebi asla meşru hak talebi değildir. Sınırlarımızı taciz eden DEAŞ'ın, PKK, PYD'nin saldırılarının sebebi asla tabii süreçler de değildir. 15 Temmuz darbe girişiminin sebebi asla ülkenin ve milletin çıkarları değildir. Türk ekonomisinin mahvetme tehditleriyle başlatılan finans saldırısının sebebi asla faiz, kur hesabı değildir. Bir süredir hemen her alanda maruz kaldığımız siyasi ve ekonomik ambargoların, kuşatmaların, tuzakların sebebi asla demokrasimizi koruma gayesi değildir. Bugün halen vermekte olduğumuz mücadelenin de hiçbir kurala, kaideye, teoriye, ahlaki ölçüye uyan bir tarafı yoktur. Tahammül edilemeyen Cumhur İttifakı değildir. Asıl tahammül edilemeyen Türk milletinin kendi iradesine sahip çıkması, kendi hedeflerine kilitlenmiş olmasıdır.
Ne diyor Bay Kemal? 'Bu bir tiyatroydu' diyor. 252 şehidimizin olduğu bu gelişmeyi bir tiyatro olarak değerlendiriyor. FETÖ'ye rahmet okutanlar var. Daha ne olacak? 252 şehidimiz var. 2 bin 200'ü aşkın gazimiz var. Hâlâ FETÖ'ye rahmet okuyanlar var. Kusura bakmasınlar. Neyin ne olduğunun şahidi 15 Temmuz gecesidir. Ülkenin ve milletin geleceğine dair hiçbir fikir üretmeden, hiçbir program, proje, plan geliştirmeden, hiçbir samimi çaba göstermeden sadece laf salatasıyla insanların duygularını istismar edemezsiniz. Yabancı büyükelçilerden gelecek talimatlara göre siyasetlerini şekillendirenler, kampanya dozunu ayarlayanlar bu topraklara ait olamazlar. Her fırsatta ülkesini yabancılara kötüleyerek, şimdiden bu desteğin hakkını vermeye çalışandan bu millete hayır gelmez. Halbuki yönlerini Avrupa'ya, Amerika'ya değil de milletimize dönmüş olsalar şu gerçekleri onlar da görecekler.
Türkiye terörle mücadele ederken teröristin sırtını sıvazlayandan devlet adamı olmaz. İnsanlar canı pahasına darbeye direnirken hainlerle anlaşıp kaçacak delik arayanlardan siyasetçi olmaz. 15 Temmuz'a şöyle ağız dolusu 'Bir darbe girişimidir' diyemeyenlerden millet adamı olmaz. FETÖ'cüsünden PKK'lısına kadar kamudan temizlenmiş terör örgütü mensuplarına mavi boncuk dağıtanlardan siyasetçi olmaz.
Ülkemizin bir daha 15 Temmuz gibi musibetlere, milletimizin bir daha esaret tehdidine maruz kalmaması için büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasını kararlılıkla sürdüreceğiz. 15 Temmuz gecesi gördük ki; son sözü top ve tüfek değil, iman, inanç belirler. 2023 imtihanını da başarıyla vererek bu kutlu menzile doğru devam edeceğiz.
Son zamanlarda Bay Kemal çıkmış, üniversiteli gençlerimizin KYK'yla ilgili, onların aldıkları burslarla ilgili onlara faiz yükü bindiriyormuşuz. Yahu faizin en büyük düşmanı biziz. Allah nasip ederse bu konuyla ilgili açıklamayı ilk kabine toplantımızdan sonra yapacağız. Biz gençlerimizi faize kurban etmeyiz. Ya göreve geldiğimiz zaman öğrencilerin aldığı burs neydi? 45 liracıktı Bay Kemal. Harç harç. Bu harcı kaldıran kimdi? Biz kaldırdık.
"15 TEMMUZ RUHU FETÖ'YÜ DURDURDU"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türk milletinin gazi bir millet olduğuna dikkat çekerek şunları kaydetti:
'Ölürsem şehit, kalırsam gaziyim' diyen soylu iradeyi teslim alacak güce henüz dünya üzerinde tesadüf edilmemiştir. Nice ateş çemberleri yarılarak bugünlere ulaşılmıştır. Tam 6 yıl evvel Türkiye işgal edilecekti. Az kalsın emek emek bugünlere gelen Türkiye Cumhuriyeti tarih sahnesinden silinip gidecekti. Milli birlik ruhu FETÖ'yu durdurmuştur.
15 Temmuz'dan ibret almak lazımdır. Siyasi düşüncesi, parti aidiyeti ne olursa olsun herkesin ortak gayesi Türkiye'nin varlığı, bağımsızlığı üzerinde mutabakat sağlamak olmalıdır. Türkiye'den yana olanlar ile karşısında duranların mücadelesi bitmeyecektir.
Cumhur İttifakı'yız. Türk milleti karşısında toplanıp sıralanan odaklarla can pahasına da olsa mücadeleden kaçınmayız. Bunu yapanlara da zillet deriz. Elimizin tersiyle iteriz.
Aziz İstanbullular bu memleketin evladı olarak diyorum, Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı tanıyınız, anlayınız, anlatınız.
ŞEHİTLERİMİZ 'BURADA'
15 Temmuz ruhunun canlı tutulması, milli şuurun güçlendirilmesi, şehitlerin hatırasının yâd edilmesi amacıyla Saraçhane Meydanı'nda düzenlenen etkinlik, saat 17.30 itibarıyla başladı.
Fatih Anıtı'nın bulunduğu parkın çevresi demir bariyerlerle çevrildi. Güvenlik önlemlerinin alındığı alana girişler için çok sayıda arama noktası oluşturuldu. Emniyet güçleri kuş uçurtmadı.
Etkinlik alanı Türk bayraklarıyla donatıldı. Alana gelen vatandaşların Türk bayrağı dışında başka bir bayrak taşımalarına izin verilmedi. Sadece birkaç Azerbaycan bayrağı göze çarptı.
15 Temmuz'da şehit düşen 252 vatandaşımızın isimleri tek tek okundu. Kalabalık ise hep bir ağızdan her okunan isim sonrasında "Burada" diyerek karşılık verdi. Bu sırada alanda büyük heyecan yaşandı.
Saatler ilerledikçe Saraçhane'den Unkapanı'na ve Edirnekapı'ya kadar adım atacak yer kalmadı. 7'den 70'e İstanbullular 252 şehidin hüznünü yaşarken, darbe girişiminin destansı mücadele ile bastırılmasının ve hain FETÖ'ye geçit verilmemesinin coşkusunu bir kez daha yaşadı.
Alana birlikte gelen Başkan Erdoğan ve MHP lideri Bahçeli, vatandaşları da birlikte selamladı. Ardından Kuran-ı Kerim tilaveti gerçekleştirildi ve dualar edildi.
Bahçeli'nin "Recep Tayyip Erdoğan'ı iyi anlayın, iyi tanıyın ve iyi anlatın" sözleri büyük alkış aldı.
Vatandaşlar, Erdoğan'ı sahneye çıkışında "İşte ordu, işte komutan" sloganları atarak karşıladı.
Erdoğan'ın konuşması sırasında, 16 Türk devletini temsil eden kıyafetler içindeki askerler platform önünde bekledi.
İstanbul Valisi Ali Yerlikaya da programda bir konuşma yaptı.
Etkin-likte, 15 Temmuz temalı video gösterimi yapıldı, canlı sahne performansları gerçekleştirildi.