İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy, ideal gençliği 'Asım'ın Nesli' olarak tanımlardı. Mehmet Akif'in mısralarında "Asım'ın nesli diyordum ya... nesilmiş gerçek: İşte çiğnetmedi namusunu çiğnetmeyecek!" diye bahsettiği o gençlik, 15 Temmuz'da kurşunlara, tanklara ve bombalara karşı göğsünü kahramanca siper etti. Vatanını çiğnetmemek için korkusuzca ölüme atlayan yaşları küçük, yüreği büyük kahramanlar, canları pahasına da olsa vatanı darbeci hainlere teslim etmedi.
'ERKEN GELEN TURNALAR'
Yaşları 15 ile 18 arasında değişen Abdullah Tayyip Olçok, Engin Tilbeç, Halil İbrahim Yıldırım, Mahir Ayabak, Mustafa Karasakal, Mutlu Can Kılıç, Rüstem Resul Perçin ve Uhud Kadir Işık isimli 8 kahraman, şehadet şerbetini içerek ölümsüzleşti. En küçüğü 13, en büyüğü 20 yaşında 171 gazi ise tek başına tankın önüne yatıp, onlarca darbecinin önünü kesen kahraman olarak tarihe geçti.
2 KURŞUN YEDİ
15 Temmuz gecesi babası Erol Olçok'un "Sen evde kal" demesine rağmen Abdullah Tayyip Olçok, bir an bile tereddüt etmedi. Babası Erol Olçok ile birlikte köprüye koşan Abdullah Tayyip Olçok, 2 mermiyle vuruldu ve 17 yaşında şehadete kavuştu. Olçok ailesinin ilk evladı olarak dünyaya gelen Abdullah Tayyip, üniversiteye giriş sınavlarına hazırlanıyordu. Hedefinde ise hukuk okumak vardı.
BİR DAHA AYAĞA KALKAMADI
Mahir Ayabak (16), darbe girişimi olduğunu babasından öğrendi. Telefonu kapatır kapatmaz vatanı savunmak için Atatürk Havalimanı'na gitti. Darbeci askerlere karşı savunmaya geçen Mahir Ayabak, 3 kez FETÖ'cüler tarafından silahla tarandı. İlk iki saldırıdan yara almadı ancak son saldırıda vuruldu ve bir daha ayağa kalkamadı. Mahir, birbirinden ilginç takı tasarımları yaparak modelistlik hayali kuruyordu.
AİLESİNİN İLK GÖZ AĞRISIYDI
Mutlu Can Kılıç, ailesinin ilk göz ağrısıydı. 8 yıl hasretten sonra dünyaya gelmişti. 15 Temmuz gecesi hasta yatağından "vatan elden gidiyor" diyerek kalktı. Birkaç saat sonra Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne atılan bombaların hedefinde yer aldı. Sabaha doğru da külliyeye atılan son bomba ile 17 yaşında şehadet şerbetini içti. Bir restoranda garsonluk yapan Mutlu'nun en büyük hayali araba ve ehliyet alabilmekti
İŞÇİ BABANIN KAHRAMAN OĞLU
18 yaşındaki bir başka kahraman ise elektrikçi bir babanın oğlu oldu. Rüstem Resul Perçin, 15 Temmuz gecesi darbecilerin kalkışmasını televizyon ekranlarından öğrendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısını beklemeden Beştepe'ye koştu. Dakikalar sonra darbecilerin kurşunlarına hedef oldu. Ağır yaralanan Rüstem, kaldırıldığı hastanede şehit düştü.
YARALILARA YARDIM EDİYORDU
15 Temmuz günü Kara Harp Okulu'nda astsubaylık sınavına giren Uhud Kadir Işık, aynı akşam darbeciler tarafından hayattan koparıldı. O gece sokağa çıkan 17 yaşındaki Uhud Kadir, korkusuzca ölüme yürüdü. Sağlık mezunu olduğu için yaralıların imdadına koşuyordu. Ancak o anda hain darbecilerin silahından çıkan kurşunlar onu buldu. Sırtından 3 tane kurşun yiyen Uhud, hastanede son nefesini verdi.
BİR DUVARIN DİBİNE SIĞINDI
Özgür Mustafa Karasakal (17) babası, iki kardeşi ve kuzeniyle birlikte meydanlara çıkma kararı aldı. Canı pahasına da olsa bu vatanı hainlere işgalcilere teslim etmeyecekti. Genelkurmay Başkanlığı'nın önüne kadar kalabalıkla birlikte yürüdü. Darbeci hainler tankları kalabalığın üstüne sürdü. Bir duvarın dibine sığındı ancak helikopterden gelen yoğun ateş Özgür Mustafa Karasakal'a isabet etti. Özgür, o anda babasının ayaklarının dibine yığıldı. Vurulduktan sonra 40 dakika ambulans bekledi. Ambulanslar darbecilerin engellemeleri sebebiyle müdahale edemedi ve Özgür, babasının kollarında şehit oldu.
HEYECANLA YÜRÜDÜ VE YERE YIĞILDI
Bayrampaşa Emniyet Müdürlüğü önünde direnen Halil İbrahim Yıldırım'ın (15) minik bedeni de hedef alındı. Oto galeride çalışan Halil, 15 Temmuz günü iş çıkışı babasıyla buluşup eve döndü, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısı duyunca babasına dışarı çıkmak için ısrar etti. Heyecanlı adımlarla yürüyen Halil İbrahim, bir anda yere düştü. Oğlunu yerden kaldırmaya çalışan baba Yıldırım, başındaki kanı görünce yıkıldı. Bir süre sonra genç Halil, şehadet şerbetini içti.
3 GÜN SONRA ANLAŞILDI
Annesi zihinsel, babası fiziksel engelliydi. Engin Tilbeç (15), Malatyalı ailenin 5 çocuğundan biriydi. 15 Temmuz gecesi, kışladan çıkış yapan tankları engellemek isterken tankın altında kalarak şehit oldu. Yüzü tanınmaz halde olduğu için kimliği tespit edilemeyen Tilbeç'in ailesi, 3 gün sonra DNA testi ile Engin'in hayatını kaybettiğini öğrendi.