15 Temmuz 2106 gecesi Türkiye tarihte benzeri görülmemiş bir ihanet yaşadı. Milletin milli ve manevi duygularını sömüren Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) Türk milletinin emaneti olan askeri üniformaları, tankları şehirlere sürerek Türkiye'yi işgal girişiminde bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan milleti kentlerin meydanlarına, havalimanlarına davet etti. Hain girişimde Türk milleti 251 şehit 2 bin 196 gazi verdi.
Hain girişim devlet ile milletin tek vücut olmasıyla bastırıldı. Darbe girişiminde bulunan teröristler derdest edildi. O gece bayrağı yere düşürmeyen gaziler 15 Temmuz'un Türk milletinin uyanışı, dirilişi ve Türk devletinin hainlerden kurtularak yeniden kuruluşu olduğu mesajını verdi. Nöbetlerinin devam ettiğini aktaran gaziler duygularını şu şekilde dile getirdi:
'15 TEMMUZ DEVLETİMİZ İÇİN BİR MİLATTIR, MİLLETİN ZAFERİDİR'
*Eyüp Gürlevük (52): Taksim Meydanı'nda yaralandım. Harbiye'deki TRT binasının işgal edildiği haberi gelince 250-300 kişilik bir grupla Harbiye'ye gittik. Bir polisin hainler tarafından vurulduktan sonra çekildiği görünce dayanamadım. Barikattan atlarken ağaçların arasında pusuya yatan 2 askerin saldırısına uğradım. Yüzüme aldığım darbeler sonrasında şuurumu kaybettim. Gözümü hastanede açtım. 15 Temmuz halkın destanı, zaferidir. Türkiye Cumhuriyeti için bir milattır yeniden kuruluşudur. Allah bize gazilik nasip etti. Şehadet arzum kalbimde hala dip diri duruyor. Bu halk, bu irade olduğu sürece bu ülkede 15 Temmuz şehitleri ve gazileri bitmez. Bugün biz gazi olduk. Yarın başkaları da gazi olabilir. Ama bu ülkeyi bu hainlere yedirmedik, yedirmeyeceğiz. 15 Temmuz bizim için idman oldu. İster FETÖ ister başkası, devletin ve milletin birliğine, dirliğine kastedenlerin faturası çok daha ağır olur.
'TAŞIDIĞIM YARALAR GURUR KAYNAĞIM'
*Adnan Yıldırım (47): Cumhurbaşkanımızın çağrısı üzerine arkadaşlarımla birlikte Atatürk Havalimanı'na gittim. Orada hainlerle mücadele ettim. Kafama dipçik darbesi aldım. Ayrıca kolumdan ve bacağımdan yaralandım. İzini gururla taşıyorum. O gün orada aldığım yaraların izleri ve etkileri hala devam ediyor. Ancak bunların her biri benim ve ailem için gurur kaynağı. Cumhurbaşkanımızın bir çağrısına bakarım. Bu can bu bedende oldukça bu vatanı kimseye yedirmeyiz, bayrağımızı yere indirmeyiz. Allah o günü bir daha yaşatmasın ancak yeltenenler olursa şehadete kavuşana kadar devletimizi ve bayrağımızın onurunu korumaya yemin ettim. Bu millette bu ruh var Cumhurbaşkanına ve devletine sevdalı milyonlar var.
'O GECE KORKU KALKTI ONLAR KURŞUN SIKTIKÇA KALABALIK DAHA ÇOK ARTTI'
*Abdulkerim Çınar (64): Darbe girişiminden sonra Cumhurbaşkanımızın çağrısını haber aldım. Kasımpaşa'daki evimden Taksim'i çevreleyen darbecilere karşı koymak için yola çıktım. Taksim Anıtı'nın önünde darbecilerin halka doğrulttuğu silahları almak için mücadele verdim. Arkamda belki binler, milyonlar vardı. Hep birlikte onlara karşı direnirken bir yüzbaşı, anıtı çevreleyen erlerden birinin silahını aldı. Havaya 4-5 el sıktı. Milleti korkutmak için G3'le halka ateş açtı. Ancak o gece korku kalktı. Onlar silah sıktıkça kalabalık daha da artı. Milletimiz şehadete koştu. Anıtın orada sağ baldırımdan vuruldum. Sağ bacağımda 10 sol bacağımda ise 12 tane şarapnel saplandı. Cumhurbaşkanımızın ve Türk milleti sağ olsun tekrar olsa tekrar direnirim. 15 Temmuz bizim için Türkiye'miz için büyük bir zafer ve kurtuluştur. Nasıl Mustafa Kemal Atatürk Türkiye'yi yedi düvelle savaşaraktan kurtarmışsa 15 Temmuz da Türkiye'mizin 2'nci kurtuluşu ve kuruluşudur. FETÖ ne zaman gelmek isterse biz de o zaman yine sokaklara çıkmaya hazırız. Ancak bu kez onlar için faturası çok daha ağır olur. Bu vatan kolay kurulmadı. Bu vatanı hiçbir kimseye teslim etmeyeceğiz. Kalkışmak isteyen varsa karşılarında bu sefer başka türlü bizleri görecekler. Vatan nöbetimiz devam ediyor, uyku uyumuyoruz. Ne zaman sabah ezanı okunuyor, o zaman belki gözlerimizi kapatıyoruz. Türkiye'yi bölmek isteyen kim varsa kendilerine güveniyorlarsa gelsinler. Allah'ın izniyle Biz her zaman hazırız. Biz Türk milleti olarak abdestimizi alıp, şehadet şerbetini içmeye koşa koşa gidecek milletiz.
*Murat Duran (48): 15 Temmuz benim ve devletimiz için bir milat oldu. Aslen Tunceliliyim. 15 Temmuz 2016'ya kadar CHP'liydim. O ihanet gecesinde Cumhurbaşkanımızın çağrısını aldım. Daha sonra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun havalimanında tankların arasından geçtiğini ve Bakırköy Belediye Başkanın evinde kahve içerek darbe girişimini izlediğini gördüm. O saatten sonra benim için Cumhurbaşkanımızın çağrısı daha bir anlam kazandı. Benim artık tek bir liderim vardı. O da Recep Tayyip Erdoğan... Bir başka vatanımız ve bayrağımız yoktur diyerek İstiklal Caddesi'nin darbeciler tarafından kapatıldığını öğrenince Kasımpaşa'dan Taksim'e geldim. Bayrağım ve vatanım için meşru hükümeti devirmek isteyenlere karşı direndim. En ön sıradaydım ve onlar sert sözler söyledikçe ben de ağır konuştum. İki ayağımdan vuruldum ve hala ayaklarımda şarapnel parçaları duruyor. Sakat kalabilme riskim olduğu için almadılar. Çok zorluyor beni ancak alıştım artık bazen acısı dayanılmaz oluyor ama onlar benim vücudumda durdukça ve ben bugün rahat nefes aldıkça gururlanıyorum. Başta FETÖ olmak üzere bu topraklar üzerinde sinsi planları olanlar beni ve arkadaşlarımı, şehitlerimizi iyi görsünler. 15 Temmuz'u unutmasınlar gerekirse 2 ayağımı da veririm, canımı veririm ancak ne FETÖ'ye ne de darbeci veya hainlere vatanımdan bir karış toprak vermem. 15 Temmuz bir halkın uyanışı, çıplak ellerle mücadele eden bir milletin destansı zaferidir. Bu destan nesiller boyunca anlatılmalı ve unutturulmamalı.