15 Temmuz gecesi darbeci hainlerin hedeflerinden biri de Gölbaşı'nda bulunan Özel Harekat Daire Başkanlığıydı. Buraya yapılan bombalı saldırıda şehadete erenlerden biride Konyalı Komiser Yardımcısı Muhsin Kiremitçi'ydi. Komiserlik sınavını kazanan ve Ankara'ya atanan Kiremitçi, rütbeli olarak göreve başladığı 15 Temmuz günü şehadete erdi. Eşinin şehit olduğunda hamile olan Seda Kiremitçi de 1 ay kadar sonra kızları Gökçe'yi dünyaya getirdi.
SORULARINA CEVAP VEREMİYORUM
6 yıldır kızı Gökçe'ye hem annelik hem de babalık yapan Seda Kiremitçi, duygularını SABAH'a anlattı. Kızını babası ile ilgili sorularına cevap veremediğini söyleyen Kiremitçi, "Gökçe her gün babasını soruyor. Babam olsaydı şimdi beni gezdirirdi diyor. Beraber gezerken keşke babamda olsaydı beni oda gezdirseydi diyor. Babam beni okula bıraksaydı diyor. Bu sorulara cevap veremiyorum. Babam çok iyi birisiymiş neden böyle oldu diyor. Her gün farklı farklı daha zor sorular soruyor" dedi.
İLK İŞ GÜNÜYDÜ, ŞEHADETE KOŞARAK GİTTİ
15 Temmuz'un eşinin komiser yardımcısı olarak ilk iş günü olduğunu belirten Seda Kiremitçi, "Eşim sürekli görevde oluyordu. Hamilelik döneminde bile sadece 2-3 ay birlikte olabildik. Komiserliği kazandığı için kursa gitmişti. Bir ay evdeyse sonra sürekli olarak görevdeydi. Evlendikten bir hafta sonra bile uzun bir göreve gitmişti. Komiser Yardımcısı olarak o gün ilk iş günüydü. Çok heyecanlıydı. Yeni taşınmıştık Ankara'ya. Akşam kardeşlerim ve kuzenimi alıp eve gelmişti, istirahatliydi. O gece sanki hissetmiş gibi yerinde duramıyordu. Sürekli telefonuna bakıyordu. Neyin var dedim, bir şeyim yok dedi. Sen içeri geç otur ben sana sütlü kahve yapayım dedi. 5 dakika sonra bir telefon geldi. Sonra çıkartma varmış dedi ve gömleğinin bile düğmelerini iliklemeden çıktı. Çıkış o çıkış. Kahvesini bile içemeden gitti. Yanına ikinci tabancasını bile aldı. Bir şey olmaz sen çocuklarla sakın dışarı çıkma camdan bile bakma dedi" diye konuştu. Darbecileri Allah'a havale ettiğini belirten Seda Kiremitçi, "O hainleri Allah'a havale ediyorum. Ne yaparlarsa yapsınlar bu çocukların ahlarını ödeyemeyecekler. Çok zor bir durum. Kızım, 'Anne babamla bir tane bile fotoğrafımız yok. Keşke bir tane fotoğrafımız olsaydı' diyor. Çok üzülüyor yavrum. Herkesin bir imtihanı vardır. Bu insanların yaptığı akıl gibi değil. O gece herkes Türk askerimizi Türk polisimizi alkışlıyordu. Sonradan birden bombalar patlamaya başladı. Orası mahşer yeri gibiydi. Eşim görev yerinde herkese çelik yeleklerinizi giyin diye bağırıyormuş ama kendi çelik yeleğini bile giyememiş. Kendisinden çok arkadaşlarını düşünmüş. Ben daha öncede şehit olacağını hissetmiştim ama bu kadar erken olacağını düşünmemiştim" ifadelerini kullandı.