UĞUR YILDIRIM
Fetullahçı Terör Örgütü'nün darbe girişimi sırasında 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde 2'si polis 34 kişi şehit edildi. Köprüyü kapatan darbeci askerler 8 saat 23 dakika boyunca köprü üzerinde ölüm saçtı. 15 Temmuz'u 16 Temmuz'a bağlayan o kanlı gecede vatandaşlarla birlikte köprüdeydim, yanımdaki birçok kişi vuruldu, şehit edildi. Hayatımın en zor günlerinden biriydi. Gece bittiğinde akıllı telefonum köprünün üzerinde 34 kilometre yol yürüdüğüm uyarısında bulunuyordu. 15 Temmuz 21:52'de başlayan olaylar 16 Temmuz 06:15'te darbeci askerlerin teslim olmasıyla son bulmuştu.
İNSANLAR AKIN AKIN SOKAKLARA DÖKÜLDÜ
15 Temmuz 2016 Cuma günü mesai çıkışı eve döndüm. Saat 20:30 gibi başkentteki çalışma arkadaşlarımdan askeri hareketlilik konusunda mesajlar almaya başladım. Ankara üstünde alçak uçuş yapan F-16'lardan bahsediyorlardı. Hemen gazetedeki haber müdürlerimle konuştum. İlerleyen saatlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Milletimi meydanlara davet ediyorum' açıklamasının ardından dışarı çıktım. Sarıyer'de camilerde sela okunuyordu. Mahallede ve Hacıosman Metrosu civarında biraz fotoğraf çektikten sonra Levent'e doğru yola çıktım. Binlerce kişi yürüyordu. Birlikte Zincirlikuyu'ya kadar yürüdük. Oradan köprüye döndük. Darbeci askerler köprüyü kapattığı için karşıya geçmek isteyen yüzlerce araç kenarda bekliyordu. Saat 01:00'e geliyordu. Araçların arasında yürüyüp köprünün Anadolu yakasına kadar yürüdük. Silah sesleri geliyordu. Yürümeye devam ettik. Bize doğru korkunç bir ateş başladı. Gecenin karanlığında birlikte yürüdüğümüz insanlar birer birer yerlere düştü. Kan içinde yere düşenleri diğer vatandaşlar sırtlarında güvenli bölgelere götürdü. Motosikletli kuryeler yaralıları ambulanslara taşıdı. Köprüde Azerbaycan bayraklı insanlar vardı. Köprüye desteğe gelmişlerdi. Köprünün üzerinde ileri geri o kadar çok tur attım ki hatırlamıyorum. Sabaha karşı savaş uçaklarının sesleri köprünün üstünde yankılanmaya başladı. İnsanlar çığlıklar içinde köprünün üstünde koşturuyordu. Darbecilerin farklı noktalarda teslim olduğu haberleri geliyordu. Boğaz Köprüsü üzerindeki darbeciler halka kurşun yağdırmaya devam ediyordu. 06:15'te darbecilerin teslim olduğu haberi geldi. 8 saat 23 dakika boyunca köprünün üzerinde ölüm saçan askerler silahlarını bırakmıştı.
MURAT ŞENGÜL
MERMILERİN SESİNİ BİR METRE YAKINDAN DUYDUK
Telefonuma Boğaz Köprüsü'nün kapandığı mesajları düşmeye başlayınca ilk önce kaza ya da otoyolla ilgili bir problem olduğunu düşündüm. Sonra askerler tarafından engellenmelerin olduğunu da öğrendiğimde anormal bir durum olduğunu anladım ve motosikletimle hemen Boğaz Köprüsü'ne gittim. Avrupa yakasından Asya yakasına geçerken sol şeritte ellerinde silahlarıyla ve askeri araçlarla yolu kapatmış askerleri gördüm ve motorumu hemen yanlarında bırakarak fotoğraf çekmek için indim. Motordan iner inmez beni gören iki asker üzerime doğru silahlarıyla koşarak gelmeye başladı ve bana bağırarak fotoğraf çekmemi engelledi. Çok geçmeden darbe haberleri de gelince askerler daha da agresifleşerek insanların üzerine ateş etmeye başladı. Ardından uçakların ve helikopterlerin seslerini sürekli duymaya başladık. Bu sırada binlerce insan köprüye doğru akın akın gelmeye başladı. Şehit ve yaralı haberleri de gelmeye başladı. Askerler hiç çekinmeden ateş ediyorlardı. Fotoğraf çekmeye çalıştığımız yerden mermilerin bir iki metre yanımızdan geçtiğini hissediyordum. Siper aldığımız yerlerde mermiler ayaklarımızın dibinden sekiyordu. Bu sırada çok fazla yaralanan ve şehit olan insan oldu. Hatta bacağından vurulan yaralıyı kan kaybetmeden ambulansa götürmek için motosikletimle Acıbadem'deki ambulansa taşımak durumunda kaldım.
TANKLA BURUN BURUNA GELDİM
Gecenin ilerleyen saatlerinde motosikletle metrobüs yolundan Acıbadem'e doğru giderken hızla gelen bir tankla burun buruna geldim. Tank üzerime doğru hızla gelirken geri dönemeyeceğimi anladım ve motordan atlayarak kendimi yolun karşı tarafına attım. Tank bana yaklaştığında metrobüs yolundan çıkarak diğer şeride geçip köprüye doğru devam etti. O geceden viral olan fotoğraflarım da oldu. Darbeye direnmek için gelen binlerce insan arasında yerde siper almış elinde sigarasıyla darbeye direnen adam fotoğrafım darbenin en bilinen fotoğraflarından oldu. Sabah olup gün ağarmaya başlayınca dayanamayacaklarını anlayan askerler polisler tarafından alınarak götürüldü. Bütün gece boyunca bir gazeteci olarak yaşadıklarımız ve tarihe tanıklığımız meslek hayatımızın en önemli tecrübelerden biri oldu. Yıllar sonra darbe hakkında konuşulduğunda orada olan biri olarak yaşadıklarımızı anlatabiliyor ve durumun vahametini daha iyi aktarabiliyoruz.