"Yüreğim yangın yeri" diyen şehit annesi Rahime Bulut, acıyı ve gururu bir arada yaşıyor. Ve devam ediyor: Şehadetin gururu yüreğimde, başım dik. 251 şehit verdik ama o kansızlara bu ülkenin bir tek taşını, bir karış toprağını bile vermedik. Rabbim hainlere fırsat vermedi. İnsan kendi vatanına kurşun sıkar mı? Kendilerini, vatanını 1 dolara satan hainler. Ben de bu vatan için bedenimi seve seve veririm. Oğlum Fırat üniversiteyi kazandı ama polisliği seçti. 'Neden polislik' diye sorduğumda, 'Belki şehit olurum annem. Eğer şehit olursam sakın elini dizine vurma, isyan ederek ağlama' dedi. Şehit Fırat'ın babası Şinasi Bulut ise duygularını şöyle anlatıyor: "6 yıl bize 60 yıl gibi geçti. Her gün ölüp ölüp diriliyoruz. O hainler askerimize, polisimize, sivilimize kurşun sıktı. Bunu kabullenemiyoruz. Allah o günleri bir daha göstermesin. Bizler şerefli, onurlu aileleriz. Elhamdülillah başımız dik. Bu hainler, Türkiye Cumhuriyeti var olduğu sürece yere bakacak. Ben kınalı kuzumu şehit verdim. Bu ülkeye bir değil bin Fırat feda olsun. Bunlar nefes aldıkça bizlere huzur yok. İki tane daha yavrum var, onlar da bu vatana feda olsun."
HAİNLERE 281 KURŞUN SIKTI
30 yaşındaki Fırat Bulut, evli bir çocuk babasıydı. Ankara'da polis memuru olarak görev yapıyordu. 15 Temmuz gecesi darbeci hainlere karşı göğüs göğüse çarpıştı. Hainlere tam 281 kurşun sıktı. Polis memuru Fırat Bulut, darbecilerin ele geçirdiği zırhlı personel taşıma aracında gelen kurşunla ağır yaralandı. Hastaneye kaldırıldı ama gece saat 02.00 sıralarında, çok sevdiği üniformasıyla şehadet şerbetini içti. Erzurumlu polis memuru Fırat Bulut, kızı Büşra, babası Şinasi, annesi Rahime ve eşi Gamze'nin şahitliğinde, Ankara'nın Yenimahalle ilçesinde bulunan Karşıyaka Mezarlığı Polis Şehitliği'nde son yolculuğuna uğurlandı.