Televizyonda haberleri izlerken Başbakan Binali Yıldırım'ın, "bu darbe kalkışmasıdır, buna fırsat vermeyeceğiz" açıklamasını duyan ve ardından dışarı çıkan Haşim Bozdemir yaşadıklarını şöyle ifade etti: "Saraçhane'ye yakındım oraya gittik. Üç, dört brandalı askeri araçları vardı ve ben onları gördüğüm an ikna oldum darbe olduğuna. 15 asker, Haşim İşcan Köprüsü üstünde yan yana dizilmiş halde belediye binasına girişe geçişi yasaklamışlardı. Benim orada bulunma sebebim, darbelerden çok çeken millet olduğumuzu ve darbenin memleketi nasıl geri götürdüğünü biliyor olmamdı.
O gece orada orta boylu üzerine hücum yeleği ve elinde otomatik silah olan biri, askerlerin önüne gelerek silahın dipçiği ile sivillere vurmaya çalıştı ve insanlar gitmedi; hepsi cesurca durdu. O an orada hiç korku falan aklımıza gelmedi ayrıca karşımızda olan asker, zaten bizim askerimiz. Bize ateş edebileceği ve vurabileceği bana inandırıcı gelmiyordu ve onun tedirginliği yoktu bizde. Fakat nasıl olduysa askerlerin önüne gelen ve daha sonra albay olduğunu öğrendiğim kişi, benim olduğum yere doğru ateş etti ve yanımda olan kişi 'yandım' dedi düştü sonra baktım karnından vurulmuş. Tabii onu tutmaya çalışırken başka birinin daha düştüğünü gördüm ve karnının altından vurulduğunu anladık zaten ilk mesele böyle başladı."
"ORAYA GELEN KİŞİLERİN ELİNDE BİR TIRNAK MAKASI DAHİ YOKTU"
O gece Saraçhane'de bulunan kişilerin geri kaçmadığını ve bir tek kişinin dahi geri adım atmadığını ifade eden Bozdemir sözlerine şöyle devam etti: "Sivillerin üzerine ateş eden o kişi daha sonra askerlerin arkasına geçti 'kurma kolu çek' dedi, asker kurma kolu çekti sonra 'kurma kolu bırak' dedi. Ardından askerlere ateş emri verdi ve askerler şaşırdı. Oraya gelen kişilerin elinde bir tırnak makası dahi yoktu ve orada bizim askerimizin kıyafetini giyen kişiler, bizim insanlarımızı vurması durumuna hayretler içinde kaldım. Sonra ortalık daha çok karıştı ve belediyenin önünden bize açık ateş etmeye başladılar. Her ateş ettiklerinde biri düşüyordu. O sırada rahmetli Prof.Dr. İlhan Varank Bey, o da bizimle birlikte tecrübesi ve eğitimci olması yani bir ağabey gibi insanlara, 'bunlara fırsat vermeyin, Cumhurbaşkanımızın açıklaması var fırsat vermeyin, sokaklara inin ve bu darbecilere fırsat vermeyin' diyerek öğüt veriyordu. Yiğit kahramanmış, 'bunlara fırsat vermeyin burada din, devlet, millet için bu darbecilere fırsat vermemeliyiz' diyerek bizi inanılmaz motive ediyordu. Bir ara darbecilerin ateş etmeleri çok arttı ve İlhan Varank düştü; omuzundan vurulduğunu gördüm. Kaldırmaya çalıştık, boğazında kanama vardı. O sırada bize: 'Korkmayın, Allah büyüktür' dedi ve yüzü çok güleçti, melek gibiydi. Sonra bir siyah arabaya koyabildik orada birçok kişi yerdeydi. Kimi vuruldu şehit oldu kimi vuruldu yaralandı gazi oldu ama her yer kan içindeydi. O gün inanılmaz ateş ettiler ve bizim elimizde tırnak makası bile yoktu."
"KARINCALAR, SARAÇHANE'DE FİLLERİ KALDIRDI YERE VURDU."
Haşim Bozdemir: "Askerler içeri kaçmaya başladı inanılmaz bir şey oldu karıncalar kaldırdı filleri meydanda yere vurdu" dedi ve şunları ifade etti: "Havuzun orada beş, on asker ile karşılaştım ama tedirginler ne yapacaklarını bilmez haldeler. İlk dipçik ile kalbime doğru vurdu, birisi tekme vurdu ve ben yıkıldım; yıkıldıktan sonra hamle yapayım derken bir el silah sesi duydum. Yanma hissettim ayağımda ve belli bir süre sonra yerden kalkamadım. Daha sonra oradakiler beni parka doğru götürdüler. Hastaneye gitmek istiyorduk ancak insanlar, 'hastaneye gidenleri acil servislerin kapısında öldürüyorlar' dedi ve benim hastaneye gitmem beş, on saat gecikti. Yani bilinçli gitmedim, giderek onların avuçlarına düşmek istemedim. Çünkü gözümün önünde insanları öldürdüler ve onlarca adamı ağır yaraladılar. Hastaneye gitsem beni sedyede öldürecekler dedim o yüzden geç gittim. Ama sağlık açısından zararını gördüm ve halen tedavi görüyorum o beklemenin bana çok etkisi oldu. Ben o gece kimsenin gözünde bir gram korku görmedim. Herkes sanki Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı'ndaydı. Allah, din, devlet, milleti için orada tırnak makası bile olmadan harp ettiler. Karıncalar, Saraçhane'de belediye önünde filleri kaldırdı yere vurdu."
"FETÖ'CÜLER RUHLARI SATILMIŞ KİŞİLER"
Haşim Bozdemir şunları ifade etti: "FETÖ'cülerin hiçbir sözüne, yaptıklarına, anlattıklarına inanılamaz. Bunların doğru işi yok ve bunların bütün yaptıkları, yapmayı düşündükleri her şey yalan. Bunlar emperyalist ülkelere ve onların istihbarat örgütlerine hizmet eden, beyinleri yıkanmış, satın alınmış, ruhlarını satmış insanlar. 15 Temmuz gecesi ben Gazi Haşim Bozdemir olarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın emir ve talimatları ile bu kara geceyi, zafere çevirmek için oradaydım. Cumhurbaşkanımızın dirayeti, basireti, kahramanlığı ve bize yaptığı başkomutanlığını takdirle karşılıyorum. Bu kadar büyük bir lider ile aynı tarihte, aynı dönemde olmak bana gurur veriyor".