15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı gece hainler Genelkurmay Başkanlığı'na saldırı düzenledi. Hem havadan hem karadan saldıran darbeciler, F-16'larla sürekli alçak uçuş yaparken, karadan da tanklarla Genelkurmay'a saldırdı. Polis araçlarını ezerek geçen tanklar, vatandaşların karşı durması üzerine ateş ederek tankları üzerlerine sürdü. Aynı durum Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önünde kaydedildi. Bedenlerini siper eden vatan sevdalıları o gece hainlere geçit vermedi.
Vatan elden gitmesin, ay yıldız yere düşmesin, ezan sesi susmasın diyen 42 yaşındaki Murat İnci, arkasında eşi Meryem, 16 yaşındaki Hümeyra, 12 yaşındaki Melike, 6 yaşındaki Melisa ve 8 aylık Mira Nur isimli evlatlarını bırakarak Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı ile hainlere dur demek için üzerindeki ev kıyafetleriyle ve sadece bayrağı ile sokağa koştu. Genel Kurmay Başkanlığını hainlerden arındırdıktan sonra Kızılay'a doğru giderken helikopterden açılan ateş sonucu şehit oldu. Askerliğini Güneydoğu'da yapan ve birçok arkadaşını şehit veren İnci, "Arkadaşlarım şehit oldu, ben olamadım" diye üzülürken 15 Temmuz gecesi şehadete kavuşurken aynı aileden kuzeni 36 yaşındaki Bünyamin İnce, 10 aylık hamile eşini geride bırakarak Beştepe Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde tankın önüne saatlerce yattıktan sonra durdurmayı başardı. Hainler durmaya niyeti yoktu ve açtıkları ilk ateşte Bünyamin İnce gazi oldu.
Ankara'da mobilyacılık yapan Murat İnci, eşi ve çocukları ile 15 Temmuz'da bir akrabasının düğününe gitmişti. Ağabeyi Mehmet İnci'nin "8 aylık bebeğin Mira Nur hasta onunla ilgilen" demesine rağmen vatan sevdası için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı ile sokağa çıktı. Saat 02.00 gibi annesinin aradığı İnci'nin telefonunu bir başkası açtı. Telefonu açan kişinin 'Telefonun sahibi ambulansla götürüldü' demesi üzerine sabah saat 6'ya kadar kardeşini aradıklarını söyleyen şehidin ağabeyi Mehmet İnci, en sonunda Ankara Yüksek İhtisas Hastanesi'nin morgunda kardeşini bulduğunu anlattı.
VATAN İÇİN HASTA YATAĞINDA ÇOCUĞU BIRAKIP YOLA DÜŞTÜ
Şehit Murat İnci'nin çevresi tarafından çok sevildiğini, kimin yardıma ihtiyacı varsa yanında olduğunu anlatan ağabey Mehmet İnci, 15 Temmuz gecesi yaşananları SABAH'a anlattı. Mehmet İnci, "O gün düğünümüz vardı. Koridorda toplanıp internette olan biteni takip etmeye başladık. Düğünü erken bitirdik. Herkes evlerine dağılmaya başladı. Böyle bir durumda evde durmayacağını bildiğim için Murat'a 'Doğru evine git çocuğun hasta onunla ilgilen' dedim. O da eşini çocuklarını toplayıp eve gitti. Sonra dayanamayıp eşi Meryem'e 'ben gidiyorum geliyor musun?' diye sormuş. Meryem'de 'çocuk hasta sen git" şeklinde cevap vermiş.
TANKLARIN EZDİĞİ ARABALARIN VİEOSUNU ÇEKMİŞ
Hainlere karşı mücadele verildiği noktaya doğru otomobili ile giden Murat İnci, tankların ezdiği arabaların görüntüsünü abisine gönderip bilgi vermeye başlıyor. Mehmet İnci, "Tankların ezdiği arabaları video çekerek bana gönderdi. Ardından Genel Kurmay Başkanlığı'na doğru yürümeye başladı. Bu arada kuzenim yeğeni beni aradı. Bünyamin dayım Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde askerler tarafından vuruldu. Ben o zaman anlam veremedim. Kuzenimin askerle ne işi olur. Askerler neden vursun onu anlamaya çalışıyorum. Olayı anlattıkça şoka girdiğini" aktardı.
Ağabey Mehmet İnci, kardeşini arayarak kuzenin askerler tarafından ateş açılması sonrası yaralandığını aktardı. Mehmet İnci, "Murat ile hep konuştuk. 'Abi Genel Kurmay Başkanlığını içine girdik. Burayı bu hainlerden alacağız. Kana ihtiyaç var mı? geliyorum' dedi ve bir daha o telefondan kardeşimin sesini duyamadım" dedi.
ŞEHİT İNCİ HAİNLERE VURUN DİYE BAĞIRMIŞ
Genel Kurmay Başkanlığı içerisinde yaşanan olaya tanıklık eden kişi Mehmet İnci'ye, şunları aktarmış: "Böyle bir cesaret görmedim. İçeriden ateş açıyorlardı. Murat vurun diye bağırıyordu. Biz buradayız. Ben ölürsem arkamdaki var. Onlar ölse onun bütün millet burada diye bağırıyordu."
Abi Mehmet İnci yaralanan kuzeni Bünyamin İnce'nin hastane işleri ile uğraştığı sırada acı haberi aldı. Abi İnci, "Hastane dışında beklerken telefonum çaldı. Eniştem, 'Murat yaralanmış ona bakın' dedi. Bende yanlışının olduğunu yaralanan kardeşim değil kuzenim olduğunu onunda başında olduğumu söyledim. Sonra Annem telefon ile Murat'ı aramış. Telefonu başkası açarak 'telefon sahibi yaralandı. Ambulans ile kaldırıldı" demiş. Sabah'a kadar Ankara'nın bütün hastanelerini aradık en sonunda Ankara Yüksek İhtisas Hastanesi'nin morgunda kardeşimi buldum" dedi.
"HALKIN ELİNDE SADECE AY YILDIZLI BAYRAĞIMIZ VARDI"
15 Temmuz hain darbe girişimin üstünden 6 yıl geçmesine rağmen ilk günkü acının ve özlemin devam ettiğini söyleyen abi Mehmet İnci, hainler hak ettikleri şekilde idam edilmesi gerektiğini ifade etti. İnci, "Değil Murat binlerce Murat bu ülkeye feda olsun. Kendi halkına ateş açan hainleri içimizde barındırıyoruz. Halkın iradesi üstünde bir irade yok. İdam için referandum yapılsın bizde oylayalım. Cumhurbaşkanımız imza atmaya hazır. Bunu defalarca kez dile getirdi. Halkımızsa devletimize ihanet yapılıyorsa bunun bedeli de idamdır. 15 Temmuz'a baktığımız zaman büyük bir savaş verdik. Kurtuluş savaşında düşman belli ne yapacakları bellidir. Burada ise kendi içimizdekilerle savaştık. Kimin hain, kimin düşman, kimin dost olduğunu bilmiyorsun. Kendi halkına acımadan ateş açan hainlerle savaştık. Herkes canını siper etti. Halkın elinde silah yoktu. Sadece ay yıldızlı bayrağımız vardı" şeklinde konuştu.