Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İspanya'nın başkenti Madrid'de gerçekleştirilen NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'nin ardından gazetecilerle bir araya geldi, soruları yanıtladı. Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
İSVEÇ VE FİNLANDİYA: Dörtlü zirve akabinde imzalanan muhtırayla tüm bu hususları kayıt altına aldık. Ülkemizin bu muhtırayla elde ettiği kazanımlar yanında Türkiye özellikle terörle mücadele alanında pek çok ilke imza atmıştır. Kuzey Atlantik Konseyi'nde ilk kez talebimizle "Terörizm ve Güney" konulu özel oturum düzenlendi. Terörizmin bütün tür ve tezahürleriyle temel iki tehditten biri olduğu, ittifakın en üst rehber belgesine girdi. Sınırlarımız ve ulusal güvenliğimiz temelinde 360 derece yaklaşıma her belgede atıf yaptırdık. Stratejik Konsept'te ilk kez, terör örgütlerinin "halklarımızın ve topraklarımızın" yanı sıra "güvenlik kuvvetlerimizi" tehdit ettiğini kayıt altına aldırdık. Muhtıradaki terörizm ve dayanışma hususları tüm müttefikler için yol gösterici olacaktır. Bundan sonra PKK ve FETÖ mensupları için terör propagandası yapmak, ülkemize ve vatandaşlarımıza saldırmak, insanları tehdit etmek, ortalığı yakıp yıkmak çok daha zorlaşacaktır.
YAZILI KAYITLARA GİRDİ: Yaptığımız görüşmelerle PKK/PYD/YPG, FETÖ, tüm bu terör örgütleri NATO'nun artık yazılı kayıtlarına giriyor. Bu işin yazılı kayda girmesi ilk defa oluyor. Yani PKK, Avrupa Birliği'nin metinlerinde vardı ama YPG/PYD ve FETÖ yoktu. Onlar, bu metinlere girmemesi için mücadele verirken, biz de "Bu metinlere girecek. Girmediği takdirde, kusura bakmayın. Bu bizim kırmızı çizgimizdir" dedik. Buradaki toplantımızda da gerek İsveç gerek Finlandiya'daki terör örgütü faaliyetlerine dair bütün bilgi, belge, görüntüleri tekrar ortaya koyduk. Hem bunları hem de kitapçıkları flash bellekler içinde kendilerine verdik. Ayrıca terörizm oturumunda İletişim Başkanlığı'mızın hazırladığı, terörün gerçek yüzünü ve ülkemizin terörle mücadelesini anlatan bir video yayınladık. O video da tabii bunları çok etkiledi.
DİPLOMATİK ZAFER: Her ne kadar muhalefet gölgelemeye çalışsa da NATO Zirvesi, Türkiye için büyük bir diplomatik zafer olmuştur. Bu gerçeği sadece muhataplarımız değil akıl, vicdan ve asgari düzeyde diplomasi bilgisi olan herkes tasdik ediyor. Terör örgütüne sırtını dayayanların Türkiye'nin kazanımları karşısında yaşadıkları hayal kırıklığını hepimiz görüyoruz. Ne Kılıçdaroğlu ne Meral Akşener, bunlar siyaseti hâlâ öğrenmiş değiller. Yani NATO'ya nasıl girilir veya girilmez bunlardan haberleri yok. Televizyonlarda bir tanesi, Dışişleri Bakanlarının imza attığı muhtırayla ilgili, Genel Sekreter'in de imza attığından bahsediyor. Genel Sekreter'in imzası yok.
NATO ÜYESİ OLMUŞ DEĞİLLER: Şu anda İsveç ve Finlandiya, NATO üyesi olmuş değildir. Herhangi bir yanlışları vesaire olduğu zaman gereğini yaparız. İsveç 73 teröristi bize gönderecek. Şu anda 3-4 tane gönderdiler. Bunlar gelmediği takdirde gereği ne ise o gereğini de biz kurumlarımız ve birimlerimiz vasıtasıyla yapmaya devam edeceğiz.
DENGE POLİTİKASINI SÜRDÜRECEĞİZ
(NATO Genel Sekreteri'nin doğrudan hedefin ilk olarak Rusya olduğunu söylemesi): Burada bir denge politikası güderek süreci işletmekten yanayız. Doğalgazın yaklaşık yüzde 40'ını oradan alıyoruz. Öbür tarafta şu anda nükleer enerjiyle ilgili Akkuyu Santrali çalışmamız var. Savunma sanayiine yönelik de ilişkilerimiz, irtibatlarımız var. Hem Rusya ile hem Ukrayna ile bu ilişkileri devam ettireceğiz ve denge politikasıyla da bu işi sürdüreceğiz.
HAREKÂT, HAZIRLIKLAR TAMAMLANINCA BAŞLAYACAK
Suriye'ye yönelik yeni harekâta, hazırlıklar tamamlanır tamamlanmaz başlanacak. Hiç telaşa gerek yok. Şu anda o bölgede çalışıyoruz. Tabii üzüntümüz büyük, şehitlerimiz de oluyor, ama onlara 1'e 10 bedelini ödetiyoruz. ABD Başkanı Joe Biden'a Suriye'de TIR'larla teröristlere giden silahları söyledim. Onlar, hiçbir zaman "Evet, bunlar terör örgütü" demeyecek. Bunların PYD/YPG, DEAŞ, DHKP-C'ye karşı herhangi bir mücadele vermesi söz konusu olabilir mi?
TÜRKİYE'DE LAİKLİK TARTIŞMASI KALMADI
Başkan Erdoğan, Mahmut Ustaosmanoğlu'nun cenazesinde laikliğe uyulmadığı gerekçesiyle Atatürkçü Düşünce Derneği'nin yargıya başvurucağını açıklanmasıyla ilgili "Bu ülkede artık laiklik tartışması diye bir şey kalmamıştır. Laiklikle alakalı bütün tanımlar partimin tüzüğünde de en güzel şekliyle vardır" dedi. Erdoğan, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun "Sayın Cumhurbaşkanı beni davet etmiyor" sözlerine ilişkin ise "Ezan davettir. Bu davete icabet eden nasibini alır" yanıtını verdi.