Ankara'da görevli polis memuru Fırat Bulut (30), 15 Temmuz 2016'da FETÖ'nün hain darbe girişiminde Genelkurmay Başkanlığı önünde darbecilere kahramanca direndi. Hainlere tam 281 kurşun sıktı. Bulut, darbecilerin ele geçirdiği zırhlı personel taşıma aracında hainlerin kurşunuyla ağır yaralandı. Kaldırıldığı hastanede saat 02.00 sıralarında şehadet şerbetini içti. Babası Şinasi, annesi Rahime, eşi Gamze ve o tarihte henüz 6 yaşında olan kızı Büşra, şehit polisi Karşıyaka Mezarlığı Polis Şehitliği'nde son yolculuğuna uğurladı.
'BEN ŞEHİT OLACAĞIM'
Şehit Bulut'un babası Şinasi Bulut, 15 Temmuz gecesinde yaşadıklarını ve oğlu ile o gece yaptıkları son konuşmayı SABAH'a anlattı. Baba Bulut, "Oğlum şehadet şerbetini yudumladığında 30 yaşından yeni gün almıştı. Darbe girişimi gecesi görevdeydi. Gece saat 23.00 sularına kadar irtibattaydık. En son konuştuğumuzda, 'Oğlum dikkat et' dedim. Oğlum da bana, "Baba vatanı olmayanın namusu olmaz. Vatan elden gidiyor, bir Fırat gitmiş çok mu?' dedi. Bu görüşmeden sonra bir daha irtibat kuramadım. Sabah saat 06.00 gibi şehadet haberini aldım. Oğlum normalde Uludağ Üniversitesi Maliye Bölümü'nü kazanmıştı, kaydını yaptırdığımız halde gitmedi. Yedekten polisliği kazanmıştı. Annesine, 'Belki ben de şehit olurum diye polisliği seçtim' demiş. Şehadetinden bir gün önce amcasının oğluna, 'Ben şehit olacağım. Siz kendinizi düşünün' demiş" ifadelerini kullandı.
Baba Bulut, "Oğlum şehit olduğunda 6 yaşında bir kızı vardı. Biz ailecek her gün o geceyi yaşıyoruz. Can bedenden çıkmadıkça da unutmayız, unutamayız. Bu vatan öyle kolay kazanılmadı. Çanakkale'de ortaokul talebelerini şehit verdik. Fırat, ailesine çok düşkündü. 'Haksızlık karşısında mücadele etmemiz lazım' derdi. Bizim o acıyı unutmamız mümkün değil. Biz aynı şey olsa yine çıkarız. Kimse aklına farklı şeyler getirmesin. Suriye'yi, Libya'yı görüyoruz. Bizim için vatan her şeyden önemli. Allah, devletimize milletimize zeval vermesin" diye konuştu.