Serdil Yalçın, kardeşi Suat Aloğlu'nun şehadet şerbetini yudumlamadan önce kanser hastası olan annesine baktığını söyledi. Serdil Yalçın, "Şehit olduğu güne kadar da baktı. Kardeşim o gün öyle bir istekli çıktı ki, annesini bile gözü görmedi. Hemen yola koyuldu. Kalkışma olduğunu anladığı anda 'Durulacak zaman değil, bayrağımız, toprağımız için çıkmalıyım. Sabahımız yok bizim' diyerek gitti. Canı gönülden isteyerek çıktı. Annemiz geçtiğimiz şubat ayında vefat etti. Şimdi kardeşimle aynı yerde beraber yatıyor" dedi.
ŞEHİTLİK ŞERBETİ VE GAZİLİK MERTEBESİ
Serdil Yalçın, "Ulus'tan Genelkurmay binasına kadar yürümüşler. Orada yaralananlara yardım etmiş. En son atılan bombalarla birlikte şehit olmuş. O bomlar nedeniyle Ertuğrul Özlü ve Erhan Çayır isimli iki damadım ise gazi oldu. Kardeşim o gün çok istekli çıktı. Bizi teselli eden kardeşimin şehitliği ve damatlarımın gaziliğidir. Bu kutsal mertebeler bizi teselli ediyor. O gün vatanı ve milleti kaybetme tehlikemiz vardı. Bölünürdük, ne olacağımız belli değildi. Bugün baktığımızda yine öyle bir durumla karşılaşsak vatanımız için yine çıkarız. Allah bir daha böyle bir gün yaşatmasın" diye konuştu.
ÇOCUKLARIM VATANSIZ BÜYÜMESİN İSTEDİM
FETÖ'cülerin açtığı ateş sonucu Genelkurmay binası önünde gazi olan Erhan Çayır da, o gecenin bilinmeyenlerini anlattı. Erhan Çayır, darbe girişimi olduğunu duyar duymaz eşi ve çocuklarıyla vedalaşarak sokağa çıktığını belirterek, "İşten yorgun gelmiştim. Kolumu kaldıracak dermanım yoktu. Fakat darbe olduğun duyduğumda birden ayağa fırladım.
Rahmetli Suat dayımız ve bacanağım Ertuğrul Özlü ile konuştuk ve 'Duramayız' diyerek sokağa çıktık. Çocuklarımı öptüm, eşimle helalleştim ve bildiğim bütün duaları okudum. 'Hakkınızı helal edin' dedim. Eşime, 'Kimliğimin sol cebimde' olduğunu söyleyerek bir şey olması durumunda o şekilde teşhis etmesini belirttim. Suriye'ye Irak'a dönmeyelim diye çıktık. 'Şehit oluruz ama vatansız yaşayamayız' dedik. 'Ben babasız büyüdüm. Çocuklarım da babasız büyür ama vatansız olamaz' dedim" ifadelerini kullandı.
BAYRAKTA BENİM DE KANIM OLDU DİYE SEVİNDİM
Erhan Çayır, o gece vatan için mücadele şuurunu iliklerine kadar hissettiklerini belirterek, "Ben o gün kanımı yerde ilk gördüğümde, 'bayrakta bizim de kanımız oldu' diyerek sevindim. Ben halen o günkü şuurdayım. Canımız feda vatanımıza. Ben o gün gaziliğin tadını aldım, o günden beri ise şehadet nasipsin olsun diye dua ediyorum." dedi.
HAMİLE EŞİMİ ANNESİNE EMANET ETTİM
Aynı aileden gazilik mertebesine eren Ertuğrul Özlü ise; "15 Temmuz gecesi eşimle beraber eve döndük. Televizyonda kalkışma haberlerini gördük. Durmak istemedik evde. Eşim hamileydi. Evde tek başına kalması riskliydi. O nedenle eşimi annesine teslim ettim. Yola çıktığımızda tankların birçok arabayı pert ettiğini gördük.
O gün hiçbir korku yaşamadık. Genelkurmay'a kadar yürüdük. Oradaki yaralıları güvenli bölgelere taşıdık. Helikopterden açılan ateş sonucu diz kapağımın üstünden ve omuz kısmından yara aldım. Rabbim bir daha öyle bir gece yaşatmasın. Gece çok uzundu ve bize bitmedi" şeklinde konuştu.
Harun SEKMEN