Yaptığı uyuşturucu kaçakçılıkları ve azmettirdiği cinayetlerle son beş yılda adından sıkça söz ettiren ve tutuklanıp konulduğu cezaevinden Ekim 2018'de salıverildikten sonra tekrar yakalama kararı ile aranan İranlı uyuşturucu baronu Naci Şerifi Zindaşti, bu kez baldızının oğlunun infaz emrini vermekle suçlandığı davada karar çıktı. İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, Mert Akdağ, Uğurcan Coşkun, Turgay Dursun ve Recep Süren tutuklu bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
YARGILAMA BİTTİ
Duruşma savcısı mütalaasında, Gaziosmanpaşa'da 10 Kasım 2022 günü yapılan yol uygulamasında bir taksi içinde yolcu olarak bulunan Mert Akdağ'ın üzerinden ruhsatsız tabancayla, 8 adet fişek, bir adet Wifi cihazı, sim kart ve cep telefonu iki adet siyah eldiven ele geçirildiğini belirtti.
Gözaltına alınan Mert Akdağ ifadesinde, suça konu tabancayı Avcılar'da oturan yabancı uyruklu bir şahsı öldürmesi için 600 bin lira karşılığında öldürmesi için Turgay adlı bir şahsın verdiğini, farklı günlerde öldüreceği şahsı birkaç kez görmesine rağmen eylemi iradeli olarak gerçekleştirmediğini söylediği belirtildi. Şikayetçi Kadir Güneş'in tasarlanarak öldürülmek istenen mütalaada, eylemin asıl failinin Mert Akdağ olduğu kaydedildi. Mütalaada, terör örgütü lideri Naci Şerifi Zİndaşti'nin Kadir Güneş'i hasım olarak gördüğü, bu nedenle öldürülmesi yönünde talimatı verdiği, yurt dışındaki örgüt üyesi Tolga Hakan Ceyhan'a talimat verdiği, Ceyhan'ın da bu talimatı Turgay Dursun'a ilettiği, Dursun'un da örgüt üyesi Uğur Can Coşkun aracılığıyla talimatı tetikçi Mert Akdağ'a aktardığı anlatıldı. Akdağ'ın aldığı talimatla Turgay Dursun'dan 600 bin lira karşılığında tabanca ve diğer cihazları aldığı, Kadir Güneş'in ikametinin önünde bir araçta eylemi kaydetme ve izleme üzere kamera düzeneği yerleştirerek eylem hazırlığı yaptığı belirtildi. Mütalaada sanık Mert Akdağ'ın "Tasarlayarak öldürmeye teşebbüs", Turgay Dursun "Tasarlayarak öldürmeye teşebbüs suçuna azmettirme", Uğur Can Coşkun ve Recep Süren'in "Tasarlayarak öldürmeye teşebbüse yardım", Fatma Şahin'in de "Suçluyu kayırma" suçundan cezalandırılması istendi.
KARAR ÇIKTI
Mütalaaya karşı savunması sorulan tüm sanıklar, "Adalete güveniyorum. Beraatımı istiyorum" dediler. Mahkeme heyeti, yakalamalı sanıklar Naci Şerifi Zindaşti ve Tolga Hakan Ceyhan hakkındaki dosyanın ayrılmasına hükmetti.
Heyet, sanık Mert Akdağ hakkında "Tasarlayarak kasten adam öldürmeye teşebbüs" suçundan 10 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırdı.
Mahkeme, sanık Akdağ'ın samimi beyanları, tutuklu kaldığı süre ve verilen cezanın miktarı göz önüne alınarak tahliyesine hükmetti. Heyet, Turgay Dursun'u ise bu suça azmettirme suçundan 13 yıl hapis cezasına vererek tutukluluğunun devamına karar verdi. Sanık Uğur Can Coşkun ve sanık Recep Süren'in ise "Adam öldürmeye teşebbüse yardım etmek" suçundan 6 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Ancak iki sanıktan Recep Süren'in tahliyesine karar verilirken, Uğur Can Coşkun'un tutukluluğunun devamına karar verildi. Sanık Fatma Şahin'in ise "Suçluyu kayırma" suçundan 5 ay hapis cezası verilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına hükmedildi.