İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Cezaevi girişindeki salonda yapılan duruşmalar bu hafta boyunca sürecek. Bugün yapılan ilk duruşmada kimlik tespitlerinin ardından sanıkların savunmalarının alınmasına başlandı. Tutuksuz iki sanığın savunması alındıktan sonra, yarın devam edilmek üzere duruşmaya ara verildi. FETÖ mağduru olduklarını belirten bazı emekli subayların avukatları, Ergenekon soruşturmaları sırasında ikinci kez tutuklanmak isteyince intihar eden Yarbay Ali Tatar'ın ağabeyi Ahmet Tatar, dönemin Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan'ın mirasçıları ise davaya müdahillik talebinde bulundu. Mahkeme başkanı, taleplerin cuma günü değerlendirileceğini bildirdi.
TÜRKİYE'Yİ SARSAN OPERASYONLAR
21 ve 28 Nisan 2009 tarihleri arasında Ergenekon soruşturması kapsamında İstanbul Poyrazköy Keçilik mevkisinde yapılan kazılarda mühimmat bulunduğu açıklanmıştı. Dönemin özel yetkili savcıları kazılarda ele geçirilen silahların Ergenekon Terör Örgütü'nün silahları olduğunu ve bu örgüte bağlı bir hücrenin deşifre edildiğini iddia etmişti. SAT komandoları ve denizci subayların tutuklandığı davada yargılanan askerler ise silah bulunan arazinin SAT komandolarının eğitim alanı olduğunu, mühimmat denilen silahların da eğitimlerde kullanıldıktan sonra atılan tek kullanımlık LAV silahları olduğunu savunmuştu. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan "Poyrazköy" davası ile daha sonra "Kafes Eylem Planı", iki ayrı "Amirallere Suikast" davası, "Gölcük Donanma Komutanlığı'nda yapılan arama", "ÇYDD ve ÇEV" davaları birleştirilmişti.
FETÖ KUMPASI
Toplam 6 ayrı dosyanın birleşmesinden oluşan davaya, özel yetkili mahkemelerin kaldırılması üzerine İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi bakmıştı. Bu mahkeme 84 sanık hakkında beraat kararı vermiş, bu kez sahte delilleri üreten kumpasçılar hakkında soruşturma yürütülmüştü.
Kumpas davasında 68 sanık hakkında "zincirleme kamu görevlisi yetkisiyle haberleşmenin gizliliğini ihlal, kamu görevlisi nüfuzu, cebir ve hileyle hürriyeti kısıtlama, delil uydurarak iftira ve kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği" gibi suçlardan ceza isteniyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının hazırladığı iddianamede, eski emniyet müdürü Ömer Köse'nin 379 yıldan 1375 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.
Kazım Aksoy'un 280 yıl 6 aydan 1012 yıla, Yurt Atayün'ün 223 yıl 6 aydan 1189 yıla ve Oğuzhan Ceylan'ın da 314 yıl 6 aydan 1155 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
Diğer sanıkların da onlarca yıla kadar hapisleri öngörülüyor.