İletişim Başkanı Altun, İletişim Başkanlığı Konferans Salonu'nda düzenlenen Uluslararası Medya Enformasyon Derneği'nin 'Uluslararası Medya Akademisi Sertifika Töreni'ne katıldı. Altun, teknolojik gelişmeler neticesinde konvansiyonel ve dijital medya alanında yaşanan büyük dönüşüme şahitlik edildiğini belirterek, "Bu noktada, iletişim alanındaki gelişmelere sadece ayak uydurulması değil hem içerik hem de teknoloji boyutunda öncülük edilmesi çok önemlidir. Medya gibi dinamik bir alanda, ülke ve dünya gündemini doğru okuyabilecek bakış açısına sahip olmanın ve bunları aktaracak araçları yetkinlikle kullanmanın kritik önemi haizdir. Sosyal medya mecralarının yaygınlaşması, herkesi sözüm ona 'haberci' haline getirmiş olsa da bu işin mesleki formasyon ve ilkeler doğrultusunda yapılmasının önemi yadsınmaz bir gerçektir. Bugün ne yazık ki gazeteciliğin temel kurallarının hiçe sayıldığını ve bu duruma gazetecilerin sessiz kaldığını görüyoruz. Haberin temel ilkelerinin çoğu kez hatırlanmadığını görüyoruz. Haberciliği, gazeteciliği bu dalgadan korumalıyız. Burada maalesef kasıtlı ve sistematik dezenformasyon ve yalan kampanyalarına da şahitlik ediyoruz. Bugün siyasette, medyada dezenformasyon ve yalanla mücadele, ülkemiz ve dünya için en büyük meselelerden biri haline gelmiş durumdadır" diye konuştu.
'ÜLKEMİZ ALEYHİNDEKİ KAMPANYA SAYILARI ARTIYOR'
Altun, Türkiye aleyhindeki kampanyaların sayısının her geçen gün arttığını vurgulayarak, "Ülkemizin her alanda altyapısını yenileyerek geliştirirken, diğer yandan, farklı sınamalarla, saldırılarla da karşılaşıyoruz. Türkiye'nin yükselen güç olarak kendini göstermesiyle birlikte, dijital mecralar kullanılarak ülkemiz aleyhindeki kampanyaların sayısı da her geçen gün artıyor. Bu durumu da dijitalleşmenin olumsuz etkisi olarak görebiliriz. Bu bağlamda karşımızda bir küresel sömürü düzeni vardır, daha doğrusu 200 yıl önce kurulan Batı sömürge düzeni enformasyon alanında da kendisini yeni bir formatta üretme arayışı içindedir. Biz küresel alanda sömürünün her düzeyine karşı olduğumuz gibi enformasyon alanındaki eşitsizliğe, adaletsizliğe ve sömürü düzenine de karşıyız. Enformasyon alanındaki küresel adaletsizliğe karşı mücadele etmek için de yeni nesil iletişimcilerimize önemli görevler düşüyor" dedi.
'KANUN TEKLİFİ MECLİS'İMİZDE GÖRÜŞÜLÜYOR'
Altun, sosyal medya mecraları ile mücadele edildiğini vurgulanarak, şunları kaydetti:
"Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı olarak Türkiye'ye karşı yürütülen dezenformasyona karşı büyük bir mücadelede veriyoruz. Kendisini siyaset üstü konumlandıran, birey ve toplumun iradesini ipotek altına almak için büyük bir sistem kuran sosyal medya mecraları ile mücadele ediyoruz. Türkiye markasına zarar vermek için her fırsatı değerlendiren mecra ve kesimler için de hukuki düzenlemelerimizi yapıyor, sektörün beklenti ve ihtiyaçları doğrultusunda mevzuat çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Hiç kuşkusuz, yalan haber ve dezenformasyonla kamu düzenini bozmak, kişilik haklarına saldırmak tüm demokrasilerde suç olarak kabul edilir ve cezai işleme tabi tutulur. Bu doğrultuda hazırlanan bir kanun teklifi de bugünlerde Meclis'imizde görüşülüyor. Türkiye aleyhinde dezenformasyon yapan, yalan haber üreten kesimlerin rahatını bozan bu yasal düzenlemenin demokrasinin, basın özgürlüğünün, kişilik haklarının temellerini güçlendireceğine inanıyoruz. Yapılacak düzenlemelerle daha özgürlükçü bir basın mecrası, ifade hürriyetinin ve kişilik haklarının daha güçlü korunduğu bir medya iklimi yaratılacağını düşünüyoruz. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı olarak ortaya koyduğumuz 'Türkiye İletişim Modeli'ni genç iletişimcilerimizle yeni nesil iletişimcilerimizle güçlendirmek istiyoruz. Bütün kurumlarımız kendi alanlarında gençlerimizin yanında yer alıyor, onları destekliyor."