Tatbikata İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve beraberindeki heyet katıldı. Tatbikatta, Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) kapsamında 25 afet çalışma grubu, 11 İl AFAD Müdürlüğü, Ulusal düzeyde akredite olmuş 36 sivil toplum kuruluşu, AFAD gönüllüleri ve yerel destek ekiplerinden oluşan bin 200 personel, 248 kara, 4 hava ve 10 deniz olmak üzere toplamda 262 araç katıldı. Tatbikat, Vakfıkebir ilçesinde arama kurtarma ve tahliye istasyonlarında, Kemaliye ve Çarşı mahallelerinde kurulan ilçe AFAD merkezi, tatbikat yönetim merkezi, hayvan tahliye alanı, barınma alanı ve araç ekipman sergi alanı ile 7 arama ve kurtarma alanı, tahliye alanı ve 4 toplanma alanı olmak üzere pek çok farklı noktada icra edildi.
50 MİLYONUN ÜZERİNDE VATANDAŞIMIZA ULAŞTIK
Tatbikat sonrası basın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu basın mensuplarına açıklama yaptı. Bakanı Soylu, "2022 yılını deprem tatbikat yılı olarak ilan ettik. Farklı temadaki birçok önemli tatbikata da katılmaya çalışıyorum. Vakfıkebir'de Fol Deresi'nde sel ve taşkın tatbikatı yapıyoruz. Bu sel ve taşkın tatbikatı çerçevesinde burada arama kurtarmadan barınma ve toplama merkezlerine intikale kadar birçok tatbikatımızı gerçekleştiriyoruz. Bin 400 personel, hava ve deniz araçları olmak üzere 300 araçla bu tatbikatı yapıyoruz. Burada sahil güvenlik, helikopterlerimiz ve birçok birimle ortak tatbikat yapıyoruz. Türkiye bir afet bölgesidir. Bunu ısrarla söylemeye çalışıyorum. Bizde deprem, sel, taşkın, kaya düşmesi, çığ, orman yangınları, sanayi ve endüstri kazaları bütün bunlarla karşılaşabileceğimiz bir afetler zincirine muhatap olabiliriz. Son iki yılda Elazığ'da, Malatya'da başlayan, Giresun Dereli'de, Rize'de ve ardından Artvin'de Arhavi'de devam eden, ardından İzmir depremi, Van Başkale'de devam eden ve yine ardından aynı şekilde Muğla ve Antalya'daki orman yangınlarıyla devam eden ve yine Kastamonu, Sinop ve Bartın'da devam eden birçok farklı afeti de peşi sıra yaşamış bir ülkeyiz" dedi.
İLK KEZ SEL TAŞKIN TEHLİKESİ ERKEN UYARI TATBİKATI YAPILIYOR
Bakan Soylu, "Daha dün Ağrı'da bu gece sabaha karşı da Kars'ta merkezde bir köyde yine bir sel afeti ile karşı karşıya kaldık. İkisi çocuk olmak üzere üç vatandaşımız hayatını kaybetti. Allah rahmet eylesin. Şimdi aldığımız tedbirler var. Buna ait de attığımız adımlar ve sonuçlar var. 2025 yılında bitmesi gereken il risk afet azaltma planlarını iratları 2021 sonu itibariyle bitirdik. Bu ne demektir? her ilin kendine ait riski o ilin üniversiteden, valilikten, bütün kurum ve kuruluşlardan, belediyelerden, paydaşlarıyla beraber tekrar değerlendirilmiş ve Türkiye afet risk azaltma planı gerçekleştirilmiştir. Yine biz 2021 yılını afet eğitim yılı olarak ilan ettik. Bu tatbikatlar ile 500 bini aşkın kişiye bir vesile ile dokunmuş, eğitim bilgisi ortaya konulmaya çalışılmıştır. Türkiye'de 50 milyonun üzerinde kişiye ulaştık. Yani sadece gerçek afetlerle kalmıyoruz. Afet öncesi, afet anı ve afet sonrası önlem, müdahale ve iyileştirmeyi yapmak konusunda da afetin gereklerini yerine getirebilmek için Türkiye bütün kuruluşları ile beraber bir mücadeleyi de ortaya koymaktadır. Kurumlarımızın entegrasyonunu anlayabilmek, vatandaşlarımıza afet ile karşı karşıya kaldığımızda ne yapabiliriz bilgisini bir vesile ile verebilmek için de bunu sağlıyoruz. Bu tatbikatın kendine ait özellikleri ve ilkleri var. Sel taşkın tehlikesi erken uyarı tatbikatı ilk kez yapılıyor. Burada bir erken uyarı sistemi koyduk. Bu erken uyarı sisteminde Meteoroloji ve DSİ ile birlikte onların ortaya koyacakları bir sistemle tüm vatandaşlarımıza belediye hoparlörlerinden, ilgili cami hoparlörlerinden, bir sistem olarak otomatik olarak iletilmektedir. İkaz ve alarm sistemi ilk kez burada kullanılmış yeni bir sistemdir. Hem alarm hem sesli uyarı sistemi bunlarda otomatik sistemlerdir. Yine bunun yanı sıra ilk defa bir sel tatbikatında haber alma yayma sistemi (HAY)ile neyle karşı karşıya kaldığımız bütün paydaş kuruluşlara özellikle DSİ ve Meteorolojiden aldığı bilgilerle AFAD'ın ortaya koyduğu bilgilendirme ile beraber bütün sistemi haberdar ediyor. Yine burada ilk kez kullanılan bir sistem daha var. Biliyorsunuz Sms olarak mesaj atılabilir, ama ilk kez biz CMAS olarak yani hücresel mesaj attık ve bunu burada değerlendirdik. Yine bunu Kağıthane de yapmıştık. Bizim telefona indirdiğimiz e-AFAD uygulamamız var. Bu uygulamayı burada deniyoruz. Bu uygulamayla mahsur kalmış bir kişinin 112'ye e-AFAD üzerinden ulaşarak ona konumsal olarak nerede olduğunun bilinmesi ve ona gidecek sağlık kuruluşlarımızın UMKE kuruluşlarımızın yardımlarıyla oluşabilecek süreci de burada tekrar deniyoruz. ilk defada dere kenarlarına ve yollara afetle alakalı yani selle alakalı bir riskle karşı karşıya kaldığında toplanma alanlarına nasıl gidilebileceğine yönelik yönlendirme tabelalarını ve levhalarını da burada bu AFAD'da ortaya koymuş oluyoruz" dedi.
GÜVENLİK AÇIĞINDA 45,57'DEN 40,65'E DÜŞTÜK
Bakan Soylu, "Şunu söyleyeyim ki yapılan küresel bir araştırmaya göre Türkiye'nin doğal afetlere maruz kalma riski ölçüldü. Bu risk Türkiye için 11,81'den 12,57 ye yükseldi. Yani bizim doğal afetlerle karşı karşıya kalma riskimiz ülke olarak yükselmiştir İkinci olarak ise ülkelerin doğal afetlerin olumsuz etkileri ile başa çıkma ve afet sonrasında uyum sağlama kapasitelerini ölçen bir oran var. Bu oranda güvenlik açığı olarak nitelendiriliyor. Bütün ülkelerin kendine ait güvenlik açıkları var. Bizim güvenlik açığımız da 45,57 den 40,65 e düştü. Yani biz orta seviyeden düşük seviyeye güvenlik açığı açısından düşmüş olduk" dedi.
2 YILDA HASAR GÖREN 60 BİN EVİN 47 BİNİNİ TAMAMLAYIP, TESLİM ETTİK
Bu tatbikatlar ve eğitimlerle son 2 yılda karşı karşıya kaldığımız afetlerde şu anda 60 bin başvurulan, hasar alan, yıkılması gereken ev tespit edildi ve bunların planlamaları yapıldı.
Çevre Şehircilik Bakanlığı ile ve AFAD, Çevre Şehircilik Bakanlığı ve TOKİ'nin birlikte ortaya koyduğu sistemle şu anda 47 bini tamamlandı ve teslim edildi. Buna dahil olmak üzere bu derelerde gördüğünüz dere kenarlarındaki iyileştirme çalışmaları yani ıslah çalışmaları da dahil olmak üzere, derelerin yukarısında yapılan setler de dahil olmak üzere yine bunun yanı sıra kentsel dönüşümlerde dahil olmak üzere bütün bunları ölçtüler. Türkiye güvenlik açığı olarak 45,57'den 40,65'e düştü.Güvenlik açığı orta seviyeden düşük seviye ama doğal afet olma riski de düşük seviyeden orta seviye yani 11,81'den 12,57'ye çıkmış oldu. Bu sene birçok tatbikat yapacağız. Tematik tatbikatların da birçoğuna katılmaya çalışacağız. Eylül ayında ise Türkiye tatbikatı yapacağız. Özellikle deprem ve afet olan ülkelerde Japonya dahil olmak üzere her yıl yapılan bir tatbikattır. Bu tatbikatı tüm ülkemize yönelik yapacağız. Bütün bunlarla ilgili de inşallah bu yılın sonuna kadar da 53 bin 402 tatbikatı tamamlamış olacağız" dedi.