Son dakika... Başkan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'un Fethi'nin 569. yılı kutlamaları kapsamında Türkiye'nin en büyük, dünyanın ise 5. büyük parkı olacak Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi'nin fidan dikim törenine katıldı. Başkan Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve BBP Genel Başkanı Mustafa Destici'nin de katıldığı törende konuşma gerçekleştirdi.
Başkan Erdoğan, Atatürk Havalimanı'nda düzenlenen İstanbul'un Fethi'nin 569. Yılı Kutlamaları ve Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi İlk Fidan Dikim Töreni'nde yaptığı konuşmada, İstanbul'un fethiyle ilgili "Konstantiniyye elbet fetih olunacaktır. Onu fetheden komutan ne güzel komutan ve onun ordusu, askeri ne güzel askerdir." hadis-i şerifle başladı.
RESMİ RAKAMLARI PAYLAŞTI
Aldığı resmi rakamlara göre şu anda 560 bin kişinin karşısında bulunduğunu belirten Erdoğan, "Siz ne güzel insanlarsınız. Sizler, İstanbul'un inşallah 2023'e giden bu yolda, hazır olduğunuzu gösterdiniz." ifadelerini kullandı.
Katılımcıları ve İstanbulluları selamlayan Erdoğan, "İstanbul Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi'nden, 81 vilayetimizin tamamındaki tüm vatandaşlarıma selamlarımı gönderiyorum. Rabbime, beni böyle şanlı bir milletin ferdi olarak dünyaya getirdiği için hamd ediyorum. Rabbime bana bu fetih nesline hizmet etme şerefi bahşettiği için hamd ediyorum. Rabbime bizleri bugün burada, şu güzel iklimde buluşturduğu için hamd ediyorum." diye konuştu.
"BİZ İSTANBUL'DA MEKANI DEĞİL, ZAMANI FETHETTİK"
Başkan Erdoğan, bugün İstanbul'un fethinin 569. yıldönümü olduğunu hatırlatarak, sözlerine şöyle devam etti:
"Cumhur İttifakı olarak bir aradayız. Bu yıldönümünü temsilen 569 yeniçerimiz burada. Bu demektir ki fethin 600. yıldönümüne adadığımız 2053 vizyonumuza bir adım daha yaklaştık. 2053 vizyonumuzu temsilen 600 evladımız da burada. Bu sembollerin her biri geleceğe tutulmuş birer ışıktır. Bugün burada bütünüyle bulunan evlatlarımız yarın kendi sorumluluk alanındaki başarıyla, milletimizin iftihar vesilelerine dönüşeceklerdir. Bugün burada vizyon olarak konuştuklarımız, yarın ülkemizin hakikatleri olarak önümüze çıkacaktır.
Yahya Kemal'in deyimiyle, biz İstanbul'da mekanı değil, zamanı fethettik. Fetihler işte böyle çağlar üstü olur. Çağlar işte böyle açılır, böyle kapanır. 'Geceler vardır, uykuyla geçer, sarhoş kusmuklarıyla lekelenir / Geceler vardır, ihtiraslar çağıldar, yuvalar yıkılar / Geceler vardır, dirilişe gebedir, fecr olur / Şehr-i İstanbul fetholunur / Bir çağ kapanır, bir çağ açılır.' Çağ açıp çağ kapatan ecdada rahmet olsun. Çağ kapatıp, çağ açacak evlatlarımızın gazaları şimdiden mübarek olsun. Zaman bendedir ve mekan bana emanettir şuurundaki gençlerimizin gayretleri kutlu olsun."
"HEM GÖNLÜ HEM ZİHNİ AYDINLIK NESİL" VURGUSU
Erdoğan, İstanbul'un Fethinin 569. Yılı Kutlamaları ve Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi İlk Fidan Dikim Töreni'nde yaptığı konuşmada, dünyada mücadele yöntemlerinin giderek farklılaştığını, karmaşıklaştığını ve sofistike hale geldiğini söyledi.
Günümüz şartlarında bilimden teknolojiye, sanattan spora, her alanda verilen mücadelelerin gaza mertebesinde olduğuna işaret eden Erdoğan, "Bunun için çocuklarımızı hem bileği güçlü, hem yüreği kavi, hem gönlü zengin, hem zihni aydınlık şekilde yetiştirmemiz gerekiyor." diye konuştu.
Erdoğan, şu anda karşısındaki topluluğa baktığında aklına, Yahya Kemal'in "Şu kopan fırtına Türk ordusudur ya Rabbi. Senin uğrunda ölen ordu budur ya Rabbi. Ta ki yükselsin ezanlarla müeyyed namın. Galib et çünkü bu son ordusudur İslam'ın." dörtlüğünün geldiğini dile getirdi.
"Tıpkı Alparslan gibi, tıpkı Kılıçarslan gibi, tıpkı Osman Gazi gibi, tıpkı Fatih gibi, tıpkı Kanuni gibi tüm bu isimler içinde Fatih her devirde dünyanın göz bebeği olan, bugün de aynı vasfını sürdüren İstanbul'u fethetmiş olmasıyla, tarihimizin özellikle kaydına geçmiş, kalbimizde ayrı bir yere sahip olmuştur" diyen Erdoğan, İstanbul'un fethinin, dahiyane planların, büyük emeklerin, ustaca hazırlıkların, emsalsiz fedakarlıkların, sarsılmaz bir azmin ve kararlılığın neticesinde gerçekleştiğini vurguladı.
"TARİHİMİZDE KOLAY KAZANILMIŞ HİÇBİR ZAFER YOK"
Erdoğan, Türk tarihinde kolay kazanılmış hiçbir zaferin olmadığını belirterek, şunları kaydetti:
"Ama İstanbul'un fethi, Anadolu'nun ebedi Türk yurdu olarak kalacağının tarihe kazınmış mührüdür. Şimdi buradan sesleniyorum. Fetih mübarek olsun. Fethin 569. yılı mübarek olsun. Fetihlerin anası, bu fethin daha nice yılları, asırları şimdiden mübarek olsun. Fatih'ten Allah razı olsun. Fatih'in asırlardır izini takip eden torunlarından Allah razı olsun. Bugün de Fatih'in izinden gitmek için kendini yetiştiren evlatlarımızdan Allah razı olsun. Gençler, şair ne diyor biliyor musunuz? 'Delikanlım işaret aldığın gün atandan yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan. Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan'dan. Elde sensin. Dilde sen. Gönüldesin, baştasın. Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın'. İşte milleti arkasından yürütecek gençlerimiz olduğu sürece bu ülkenin önünde kimse durabilir mi? Duramaz. Atasından aldığı işareti takip eden gençlerimiz olduğu müddetçe bu milletin önünü kimse kesemez. İşte bu gençliği şimdi burada karşımda görüyorum. Maşallah."
Başkan Erdoğan: Son nefesimize kadar buradayız
2053 VİZYONUMUZU ADIM ADIM İNŞA EDİYORUZ
Erdoğan, Osmanlı'nın fetih hazırlıklarına Orhan Gazi devrinden itibaren başladığına değinerek, "Devrin haritalarına bakıldığında Bizans'ın, Osmanlı'nın, Anadolu ve Rumeli topraklarının ortasında düğün gününü bekleyen bir gelin gibi durduğu görülüyor. Yıldırım Beyazıt, Musa Çelebi ve İkinci Murat tarafından gerçekleştirilen kuşatmaların başarıyla sonuçlanamamasının kendi içinde pek çok sebepleri vardır." ifadesini kullandı.
Erdoğan, İstanbul'u fethederek Müslümanların 7 asırlık hayalini gerçeğe dönüştüren Fatih Sultan Mehmet'in aynı zamanda Bizans'ı ve entrikalarını da tarihe gömdüğünü vurgulayarak, "İnşallah bugün de 2023 hedeflerimizi hayata geçirerek 2053 vizyonumuzu adım adım inşa ederek, çağımızın Bizans'larını ve oralarda kurgulanan entrikaları, tarihin tozlu raflarına kaldırmaya hazır mıyız? Gazanız mübarek olsun." sözlerini sarf etti.
Savaşın, zulmün, haksızlığın, adaletsizliğin, ahlaksızlığın çukurunda çırpınan insanlığa, Necip Fazıl Kısakürek'in "Destan" şirinden "Durun kalabalıklar. Bu cadde çıkmaz sokak. Haykırsam kollarımı makas gibi açarak. Durun, durun bir dünya iniyor tepemizden. Çatırtılar geliyor karanlık kubbemizden." dizeleriyle seslenen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Dünyanın kubbesinden gelen çatırtılar kimi zaman salgın hastalık, kimi zaman tabii afet, kimi zaman kıtlık, kimi zaman oluk oluk akan kan olarak karşımıza çıkarken işte biz bu hissiyat içinde ne diyoruz? 'Durun kalabalıklar'. Şimdi Rusya, Ukrayna'da durum bu mu? Felaket bu mu? Bütün bu felaketler karşısında Türkiye ne yapıyor? İşte bu yanlış gidişe 'durun' demenin gayreti içerisinde. Suriye'de Irak'ta, Libya'da 'durun' diyoruz. Akdeniz'de, Ege'de 'durun' diyoruz. Ukrayna'da, Kırım'da 'durun' diyoruz. Bosna'da, Balkanlar'da 'durun' diyoruz. Karabağ'da, Kafkaslar'da 'durun' diyoruz. Filistin'de, Türkistan'da, Arakan'da 'durun' diyoruz. Bu karanlık kubbenin ülkemizdeki aparatlarına da 'durun' diyoruz."
"GELİN ESER VE HİZMETTE YARIŞALIM"
Başkan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdi sizlerin huzurunda bunlara sesleniyorum. Ey ülke ve millet düşmanlarının senaryolarının figüranlığına soyunanlar. Ey kendi medeniyetine, tarihine, kültürüne, değerlerine husumet besleyenler. Ey ihtirasları gözlerini körleştirip, kalplerini nasırlaştıranlar, hepinize sesleniyor ve diyorum ki; ey düşmanım sen benim ifadem ve hızımsın. Gündüz geceye muhtaç, bana da sen lazımsın. Hiçbir siyasi çıkar hevesi, hiçbir şahsi ikbal kaygısı, hiçbir etnik veya mezhebi bağnazlık hissi, hiçbir maddi beklenti hırsı bu mübarek milletin hayallerini, bu mübarek ülkenin geleceğini tehlikeye atmaya değmez. Gelin hayırda yarışalım. Gelin eser ve hizmette yarışalım. Gelin sorunların, sıkıntıların çözümünde yarışalım. Gelin vizyonda yarışalım. Evet biz hepsine varız. Cumhur İttifakı olarak biz hepsine varız. Tavizsiz varız ama bu yarışı asla kör düşmanlığa, yıkıcı siyasete, iftira ve yalan rüzgarına çevirmeyin.
Akşam yalan, sabah yalan, bununla bir yere varamazsınız. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Yatsı geldi geçiyor Bay Kemal. Kendine gel kendine. Ve aynen senin geçmişinde olanlar gibi hani diyorlardı ya rahmetli Menderes ve arkadaşları için 'uçaklar dolusu altın kaçırdılar, uçaklar dolusu elmas kaçırdılar'. Aynen şimdi ifadeler değişiyor mu? Yok. Aynısını kim kullanıyor? Bay Kemal kullanıyor. Bay Kemal bu yalanlar tutmayacak. İşte 150 bin lira bir yargıdan aldık. 100 bin lira bir yargıdan aldık. Ne yaptı? Toplam 250 bin lira. Ve şimdi bunları Bay Kemal'in o iftira attığı vakıflara gönderdik. Hiç olmazsa bir hayrı olsun"
Biz Suriye'nin kuzeyinde teröristlerle mücadele ediyoruz. Kökünü kazıyana kadar devam edeceğiz. Türkiye egemenlik haklarına karşı haysiyet mücadelesi yürütürken, mandacı zihniyeti hortlatacak hamlelere yönelmeyin. Bunların hepsi Türk milletinin meselesidir. Kendi devletinin derdiyle dertlenmeyen, bu ülkenin siyasetçisi, sanatçısı olamaz. Bunun için gelin 2023 hedeflerine beraber ulaştıralım diyoruz. Gelin 2053 vizyonuyla mutlaka buluşturalım. Gelin 2071 hayallerine mutlaka kavuşturalım. Gerekirse yedi düvelle kavga edelim
KILIÇDAROĞLU'NA TEPKİ: SON NEFESİMİZE KADAR BURADAYIZ
Milli meseleler ve hedeflerin siyaset üstü ele alınması gibi geleceğimiz için doğru olanı yapalım. Yalanla, iftirayla bu iş olmaz. Bay Kemal siz ne yaparsanız yapın bizim görevimiz karşı çıkmak demekle olmaz. İnsan utanır ya. Kaçacak türü hezeyanlarla bu iş hiç olmaz. Erdoğan burada. Ataköy'de. Ölümüne burada. 15 Temmuz gecesi ben Atatürk Havalimanı'na çağırdım. Milletim geldi. Bay Kemal tankların arasından Bakırköy Belediyesi'ne gitti. Kaçacak dediğiniz kişi Tayyip Erdoğan ya. Biz terör örgütleri ve ağababalarının saldırılarından kaçmamışız. Biz işte 15 Temmuz gecesi savaş uçaklarının tanklarından kaçmamışız. Gözümüzü burada açtık, havamızı burada soluduk, son nefesimize kadar buradayız. Bugüne kadar kaçacak diyenlerin hepsi zoru görünce kaçtılar. Kimi terör örgütlerine sığındı, kaçtı. Fransa, Belçika, Hollanda'da olanlar var. Bunlar da onlarla sohbet ediyorlar. Kimi kılık değiştirip bot üstünde kaçtı. Hepsinin ihaneti önünde sonunda ortaya çıktı. Kimin kaçıp gavurun kılıcını çalacağını göreceğiz. Biz bu milletin sevdalısıyız.
"BU ESERLERİ TAMAMLAYACAĞIZ"
Türkiye, kartallar gibi yalnız uçmak zorunda kalsa da, leş kargalarının elinde kalmayacaktır. Türkiye tek de kalsa bu hak yolda yürümeyi sürdürecektir. Ülkemizde yaptığımız eserleri görmeyenlerin özellikle görmelerini beklemiyoruz. Bu yurt binalarının yapılmasından FETÖ, PKK, istihbarat aygıtları bir de CHP ve Bay Kemal rahatsız. Bu yurt hizmete girdiğinde anne ve babalar evlatlarını gönderecekler. Bunların derdi harcanan para değildir. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak uğranda ölen varsa vatandır. Kahırlarından ölseler de bu oyunları da bozacağız. Bu eserleri tamamlayıp hizmete vereceğiz. Bu yolda kararlılıkla devam ediyoruz. Ülkeye ve millete kazandırdıkları bir eserleri olmayan boyun büküp yutkunarak, seyredecekler. Efendilerinden yedikleri zılgıt yanlarına kar kalacak. Gezi olayları sırasında 'Zulüm 1453'te başladı' yazılarıyla donattılar. Fatih Sultan Mehmet Han sadece İstanbul'un fatihi değildir, Sırbistan'ın Bosna Hersek'in ve Arnavutluk'un da fatihidir. Karadeniz'i Türk gölüne çevirenin de fatihidir. Adaların da fatihindir. Batıdan farklı olarak biz fethettiğimiz her yerde imar hareketleri başlattık. Köprüler, çarşılar, hanlar ve hamamlarla yepyeni bir çehreye büründürdük.
"BUNLAR PARKA YEŞİLE KARŞI ÇIKAR"
Eğer idareniz altına aldığınız yerde zulme engel olamadıysanız fethettik diyemezsiniz. Ülkesi önceliği olmayanlar fethin sırrına vakıf olamaz. Çıkıp siz ne istiyorsanız diyenler fethin manasını kavrayamaz. Bu alan İstanbul'un en büyük Millet Bahçesi olacak. Sınır güvenliğinden her konuya karşıdakilerin safında olanlar, fethin manasını kavrayamaz. Millet Bahçesi yaparak İstanbul halkının hizmetine sunuyoruz. 145 bin ağaç ve fidan dikilecek. Spordan kitap okumaya, yürüyüşe, fuardan müzeye, kadar her türlü faaliyetin yürütüleceği alan olacak. 1 milyon insanın yararlanabileceği bir alan haline getiriyoruz. Afet toplanma alanı olarak hizmet verecek. Ülkemizde aklını kiraya vermiş, her şeye gözü kapalı karşı çıkmayı adet haline getirmiş kesimle karşı karşıyayız. Bunlar parka yeşile karşı çıkar, işlerine gelince 'ağaç kesilecek' yaygarasıyla ülkenin altını üstüne getirirler. Beşiktaş'ta çınar ağaçlarını nasıl kestiklerini gördünüz. İşlerine gelince betoonperestliğe sarılırlar. Bunları dikkate almıyoruz. Milletimiz bunları adam yerine koymadığını 2023'te gösterecek
Türkiye'nin demokrasi ve kalkınma kervanı menziline doğru ilerliyoruz. Millet Bahçemizin hayırlı olmasını diliyorum. İnşallah önümüzdeki yıl bu zamanlar hizmete açmış olacağız. Emeği geçen bakanlıklar ve kurumlarımıza teşekkür ediyorum. Millet bahçemizin küçük bir modeli olan alandaki 16 türden 569 ağacın toprakla buluşan 2053 çiçeğin şehitlerin ölümünü sembolü ağacın, her bir unsurun anlamı var. Dereler bizim bahçe bizim bunlar kültürümüzün parçaları. Pınarbaşı'ndan başlayacak bir deremiz akacak. Kapasitesi 28 bin kişiyi bulan çayır kültürel faaliyete ev sahipliği yapacak.
İLK FİDANI BİRLİKTE DİKTİLER
İşte Başkan Erdoğan ve Emine Erdoğan ilk fidanları böyle dikti. Başkan Erdoğan sosyal medya üzerinden paylaşımda bulunarak "Toprakla buluşacak, 1453'e atıfta bulunacak 145 bin 300 ağacın ilki." dedi.