Teknolojinin hayatın her alanında etkin olması ile birlikte yaşam biçimleri, mesleklerin ilerleme şekilleri, hayatın akışı değişti. Medya da teknolojinin gelişmesi ile dijital bir dönüşüm yaşadıç 2000'li yılların başlarında başlayan bu dijital dönüşüm sonrası medya kuruluşlarının gelir kaynakları da değişti. Bu değişim ve dönüşüm sırasında bazı sorunlar da beraberinde geldi. Tüm dünyada Google, tüm dünyada üretilen içerikleri servis etti, buradan milyarlarca dolar kazanç sağladı.
YAYINCILAR BÜYÜK BİR ZAFER ELDE ETTİ
Ancak burada içerik üreticileri Google'dan herhangi bir ödeme almadı. Bu anlamda ilk adım Almanya'da 2013 yılında atıldı. Almanyayı İspanya izledi. Bu girişimler başarılı olmazken, AB topyekun bir hamle yaptı. Google köşeye sıkıştırılırken, yayıncılar Fransa'nın da baskısı ile büyük bir zafer elde. Buna göre; ücretsiz içerikler üzerinden para kazanması dolayısıyla suçlanan Google, 300 medya kuruluşuna 'Telif hakkı' ödemesi yapacak.
UZMANLAR TÜRKİYE'NİN DE ACİLEN ADIM ATMASI GEREKTİĞİNİ SÖYLÜYOR
Uzmanlar bu konuda Türkiye'nin de harekete geçmesi gerektiğini, yayıncıların haklarını almasının yolunun dijital telif yasası olduğunu belirtiyor. 1952 yılında hayata geçirilen Fikri Sanat Eserleri Kanunu'na eklenecek bir madde ile yayıncıların haklarını elde etmeleri mümkün olacak. Gelin uzmanların dijital telif yasası ile ilgili düşüncelerine bir göz atalım...
SODİMER BAŞKANI LEVENT ERASLAN: YAPILAN ÇALIŞMALARIN, VERİLEN EMEĞİN TELİFLENDİRİLMESİ GEREKİR
SODİMER Başkanı Prof.Dr. Levent Eraslan, Google'ın her içerikten ayrı ayrı para kazandığını, bu konuda yayıncının verdiği emeğin teliflendirilmesi gerektiğini belirtti. Eraslan, "SEARCH kısmına ilgili konuyu yazıp tıkladığımızda gelen her şeyin bir bedeli var. Google, Avrupa Birliği Telif Hakkı Kuralları'nı kabul etti. Avrupa Birliği'nin telif hakları Google'ı buna mecbur etti. Burada bir regülasyon/düzenleme var. AB'nin telif hakkı kuralları olmasaydı, Google, içeriklere para vermek için böyle bir sisteme gitmezdi. Bizim de bunu zorunlu hale getirmemiz gerekiyor. Avustralya, Kanada da bunları yaptı. Hükümetlerin, çevrimiçi platformların içeriklerine yönelik aracı olduğunu görüyoruz. Ama bizim yasalarımız da bunları tam karşılamıyorsa, Google ödeme yapmıyor" dedi.
Eraslan, dijital telif yasası için İletişim Başkanlığı, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Basın İlan Kurumu ve BTK'nın öncülük etmesi gerektiğini belirtiyor.
DOÇ.DR. CAHİT SULUK: YENİ BİR KANUNA GEREK YOK, TEK MADDE İLE TELİF SORUNU ÇÖZÜLEBİLİR
İstanbul Medeniyet Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Cahit Suluk da, Eraslan'a benzer şekilde dijital telif yasasının çıkması gerektiğini savunuyor. Uzun yıllardır bu konu üzerinde çalışan ve detaylı bir tez de kaleme alan Suluk, Fikri Sanat Eserleri Kanunu'na yapılacak tek maddelik bir madde ile sorunun çözülebileceğini ifade ediyor. Maddenin açık kapı bırakmadan hazırlanması gerektiğini ifade eden Suluk, 3 adımda yapılması gerekenleri şöyle anlatıyor:
İlk adım yasal düzenlemedir.
Böyle bir düzenleme, FSEK'e eklenecek 80/A maddesiyle gerçekleştirilebilir. Yapılacak düzenlemede AB'dekine benzer şekilde basın yayıncılarına bağlantılı hak statüsü tanınmalıdır. Hakkın niteliği, kapsamı ve sınırları belirlenirken ince bir hukuk işçiliğine ihtiyaç vardır.
İkinci adım ise basın yayıncılarının meslek birliği kurmasıdır.
Gücünü yasadan alması gereken meslek birliğinin kurulmasına büyük basın kuruluşları ön ayak olmalıdır. Başka bir ifadeyle bireysel hak takibi, ülkemizdeki basın sektörüne zarar vereceği için sistem toplu hak takibi üzerinden tasarlanmalıdır.
Üçüncü adımda meslek birliği ile Google ve Facebook gibi oligopollerin müzakere süreçleri ve uyuşmazlık halinde bunun hal merci gibi hususlarda ayrı bir hukuki rejim benimsenmelidir.
Bu konu FSEK'in konuya ilişkin hükümlerine yapılacak atıflarla geçiştirilmemelidir. Çünkü FSEK'in toplu hak takibine ilişkin sistemi ıslaha muhtaç olup pratikte çalışmamaktadır.
DOÇ.DR. MİCHAEL KUYUCU: TÜRKİYE DERHAL KANUN ÇIKARMALI
Hürriyet.com.tr'ye konuşan Doç. Dr. Michael Kuyucu, "Google söz konusu haberlerin linkini üçüncü kişilere sunan bir Trafik sağlayıcı site konumunda." ifadelerini kullanarak şunları söyledi:
Yani Google aslında somut bir biçimde arama motorunda bu haberi kullanmıyor, haberin yer aldığı kaynağı buluyor ve onu arayana gösteriyor. Bu linki tıklayan kişi de o haber içeriğine gidiyor.
Kuyucu, Google'ın hukukçularının hazırlıksız yakalanmasının telif için yayıncılara büyük bir fırsat doğurduğunu belirtti, "Özellikle AB ile Google arasında da dönem dönem ciddi gizli gerilimler yaşanıyor. AB, Google'a teliften büyük gol attı ve artık atı alan Üsküdar'ı geçti. Emsal ülkeler, emsal kanunlar ve emsal uygulamalar var. Madem bu meşrulaştı, Türkiye'nin de gerekeni yaparak hemen bu emsal karara dayanarak bir kanun çıkartarak telif toplamanın önünü açması gerekir. Bu dijital telif meselesi Google'ın işine gelmiyor. Bu sebeple Google'ın Türkiye'ye teklif etmesini beklemeden hemen ilgili çalışmaların yapılması gerektiğini düşünüyorum." dedi.
"DÜNYADA GÜNDEM VARKEN HEMEN GEREKENİ YAPALIM"
Türkiye'nin telif konusunda hep takipçi konumunda olduğunu vurgulayan Kuyucu, Google konusunun dünyanın gündeminde sıcaklığını korudğunu belirtti. Kuyucu, "Bu konuda hazır dünyada gündem varken bizde hemen gerekeni yapalım." dedi.
"GOOGLE ÇOK İYİ BİR ÖDEME SİSTEMİ GELİŞTİRMELİ"
Kuyucu, bu uygulama yaygınlaşır ve tüm dünyaya yayılırsa Google'ın bu işin altından ekonomik olarak nasıl kalkacağı da tam bir muamma diyerek "Çok iyi bir ödeme sistemi geliştirmesi lazım. Bu da taraflarca kabul edilen bir sistem olmalı. Ayrıca bu telifi tüm içerik üreticilerine vermeli. Büyük medya gruplarına ödeme yapıp küçük veya orta ölçekli işletmelere ödeme yapmazsa olmaz. Bunun tüm ülkelerde yasalaşması ve tüm işletmeler tarafından gündeme getirilmesi Google için ciddi bir zorlayıcı handikap olabilir." ifadelerini kullandı.