Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Meclisi, mayıs ayı ikinci oturumunu Meclis Birinci Başkanvekili Fatih Ünal başkanlığında gerçekleştirildi. Oturumda söz alan Kahramankazan Belediye Başkanı Serhat Oğuz, meclisin mayıs ayı ilk oturumunda ABB Başkanı Mansur Yavaş'ın AK Parti grubuna söz vermemesi, duruma tepki gösteren AK Parti'li meclis üyelerini zabıtalarla dışarı attırma söyleminde bulunması ve zabıtaların meclis salonuna girmesini eleştirdi. Başkan Oğuz'un meclis kürsüsünden yaptığı konuşma özetle şöyle:
"İKİ YÖNETİM ARASINDAKİ ÇAĞ FARKI"
"Bugün Meclisi Fatih Bey'in yönetmesi güzel oldu. İki yönetim arasındaki farkı hep birlikte görmüş olduk. Muhalefet konuştu, bizim arkadaşlarımız konuştu. Kavga olmadı, dövüş olmadı, kimse zabıtayı çağırmadı. Seni dışarı attırırım demedi. Kes sesini demedi. Lanlı lunlu cümleler kurulmadı. İki yönetim arasındaki çağ farkını düşünebiliyor musunuz?
"SÖZÜNÜ KESEBİLİR, AMA AŞAĞILAYAMAZ"
İlk oturumu tekrar bir daha izledim ve üzüldüm. Şimdi şu kürsüye gelen insanlar yaşını başını almış insanlar. Aramızda avukatlar, öğretmenler, esnaflar var. Bu insanlar burada nasıl konuşulacağını herkesten iyi bilir. Tabi ki meclis başkanı hatibin sözünü kesebilir, ama aşağılayamaz. İlk oturumda bizim hiçbir arkadaşımız konuşmamıştı. Gündemle ilgili hiçbir arkadaşımız söz alıp kürsüye gelmedi. Ama Mansur Bey peşinen, ben konuşacağım, dinleyeceksiniz sonra ben gideceğim, sonra siz ne konuşursanız konuşun niyetindeydi. Konuşacak ortamı gerecek belli…
"YANGINA KÖRÜKLE GİDİYOR"
Sizler, bizler bu meclis salonuna gelebilmek için vatandaştan kapı kapı dolaşıp oy istedik. Sonuçta vatandaşta bizi buraya oturttu. Tesadüfen geçerken buraya gelmedik. Bizler atanmış değil, seçilmiş insanlarız. Allah'ınızı severseniz, şu kapıda zabıta ekibi tetikte bekliyor. Sanki bir işaret verilecek ve meclise hücum edecekler… Mansur Bey de o işareti vermedi Allah'ın işi. Bekliyorlar bir işaret. Mansur Bey, bir diyor iki diyor, onlar hadi. Tam şuraya kadar gelmişler kızdım üzüldüm. Buradaki insanlar zabıtayla baskı altına alınabilir mi bu doğru mu? Sonra Mansur Bey 'çıkın çıkın, ben daha çağırmadım' dedi. Kayıtlarda da var. Çağırmadan zabıtanın bu salona girmesi suçtur. İdari olarak mutlaka soruşturma açması gerekir. Hatta idari soruşturmanın neticesinde de savcılığa suç duyurusunda bulunması gerekir. Zabıta meclise müdahale edemez. Meclis yönetmeliğinde, 'başkan asayişi ve düzeni sağlayabilmek için görevlileri salona alabilir' diyor. Ama bu bir acziyet ifadesidir. Salondaki herkes meclisi başkanın yönettiğini bilir. Ama başkan salona hakim olamıyorsa bu bir yönetim zafiyeti değil midir? Buradaki tansiyonu düşürmek zabıtanın değil, Mansur Yavaş'ın görevidir. Ama Mansur Yavaş bu tansiyonu düşürmek yerine, sürekli yangına körükle gidiyor…
"DALACAK HEMEN KAVGAYA DÖVÜŞE MODUNDA"
Daha önceki meclis toplantılarının birinde oturduğu koltuğu terk ederek, bizim oturduğumuz araya girerek, bunların hepsinin görüntüsü var, oradan bir inişi var Mansur Yavaş'ın, dalacak hemen kavgaya dövüşe modunda. Ya sen başkansın mikrofon sende. Herkesin mikrofonunu kapatabilirsin, ama seninkini kimse kapatmıyor açık. Niçin meclisi sükûnete davet etmek yerine, Sayın Mansur Yavaş, meclisin arasına dalıyor. Bu herkesi daha çok celallendiriyor. Bunu yapmak yerine arkadaşları sükûnete davet etsin… Burada İlçelerimizi, sorunlarını ve çözümlerini konuşalım diye ısrarla gündeme getirdiğimiz bir konu var. Ama ilk oturumda Mansur Bey hangi ilçemizin hangi sorunun konuştu Ankara'nın sadrına şifa olacak hangi öneriyi sundu. Hangi projeyi koydu. Dünkü yaptığı konuşmanın sebebi neydi…"