Başkan Recep Tayyip Erdoğan, İdari Yargı Günü ve Danıştay'ın 154. Kuruluş Yıldönümü nedeniyle düzenlenen törende konuştu.
FETÖ'NÜN YARGIDAKİ YAPILANMASINA ŞAHİT OLDUK: Bu ülkede hiçbir savcının, hiçbir hâkimin, hiçbir yargı mensubunun hukukla bağdaşmayan herhangi bir yaklaşımla karşıma gelmesini doğrusu istemem. Aynı zamanda yargı mensuplarının bu hukukçu duruşunu herkesin karşısında, her şartta sergilemesini de beklerim. Darbelere kılıf uyduran, menfaat hesaplarının aleti olan yargı, millet adına karar veremez. FETÖ ihanet çetesinin yargı içindeki dehşet verici yapılanmasına hep birlikte şahit olduk. Hamdolsun ülkesine, milletine, adalete bağlı savcılar ve hakimler kendi işlerinden başlayarak Türkiye'nin FETÖ tehdidinden hukuk yoluyla kurtulmasına da öncülük ettiler. Bu tarihi mücadelede görev alan tüm yargı mensuplarına bir kez daha şahsım, milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Süren davalarda da bu hassasiyetlerin en üst seviyede gözetildiğine inanıyorum. Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkesi ile inşallah böyle tehditlerle karşılaşmayacağımızı ümit ediyorum.
MUHALEFETİN UZLAŞMAZ TAVRI NEDENİYLE AKAMETE UĞRADI: Hukuk devleti ilkesi, demokrasinin olmazsa olmaz şartıdır. Ülke yönetimine geldiğim günden beri Türkiye'nin hukuk devleti kimliğini yüceltmesinin mücadelesini veriyorum. Aslında ülkemizi yeni, demokratik yaklaşımla, yalın dille yazılmış yeni anayasaya kavuşturmak için TBMM'de defalarca teşebbüste bulunduk. Maalesef muhalefet partilerinin uzlaşmaz tavrı nedeniyle akamete uğradık. Milletimizi, ruhunu 12 Eylül vesayetçilerinin üflediği darbe mahsulü anayasadan kurtarma irademiz bakidir. İmkân bulduğumuzda ülkemizi sivil, özgürlükçü ve kuşatıcı bir anayasaya mutlaka kavuşturacağız.
SADECE ANAYASAYLA SINIRLI KALMADIK: Cumhuriyet tarihi maalesef yargının, darbeciler tarafında olduğu pek çok kötü örneklerle doludur. Dünyanın her yerinde siyaset, etki alanını genişletmek ister. Bunun için sürekli sınırlarını zorlar. Yargı alanı da dahildir, hatta en başlarda gelir. Her yerde aynı çekişme yaşanmıştır, halen de yaşanmaktadır. Anayasamızın toplumda genellikle 134 hükmü 20 yıl boyunca değişti. Sadece anayasayla sınırlı kalmadık, ülkemizdeki temel kanunların neredeyse tamamını çağın gereklerine uygun ve demokrasi ve özgürlük alanlarını genişletici şekilde değiştirdik. Milletimizin 16 Nisan 2017'deki halk oylamasıyla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçişi onayladığı anayasa değişikliğinde, yargının bağımsızlığı ilkesi, tarafsızlığıyla tahkim edilmişti. Böylece millet adına karar vererek hakemlik görevini üstlenen yargı, güçler ayrılığında hak ettiği yeri tam manasıyla almış oldu. Hayatın akışı içinde ihtiyaç duyulan değişikliklerin yapılması tabiidir. Önemli olan bu sürecin milli iradenin üstünlüğüne göre, demokrasi çerçevesinde ve toplum tarafından benimsenerek yürütülmesidir. Yeni anayasa hazırlığımızı Meclis'te çoğunluk sağlansa bile halkoylamasına sunacağımızı belirtmiştik.
USTA-ÇIRAK İLİŞKİSİNİ YARGIYA TAŞIYORUZ
HÂKİM ve savcı yardımcılığı sistemi çok yakında fiilen başlayacak. Toplamda 3 yıl süreyle yardımcı sıfatıyla görev yapacak hâkim ve savcılarımız böylece sisteme bütünüyle hâkim olacaktır. Bir anlamda ahilik geleneğimizin temelini oluşturan usta-çırak sistemini yargıya da taşıyoruz.