Katıldığı bir canlı yayında konuşan AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, karınca modeli ile teşkilatın hep sahada olduğunu kaydederek, "Biz iyi zamanda değil, işlerin olumsuz gittiği zaman da vatandaşın yanındayız. Biz Ocak ayında elektrik faturaları geldiğinde de sahadaydık. Biz vatandaşa sorunun ne olduğunu anlattık, çözümü için yol haritamızı anlattık. Yeter ki diyalog kurun, seçmen sizin samimi olup olmadığınızı gözünüzden anlıyor" açıklamasında bulundu.
"AHDE VEFA VAR"
AK Parti'de ahde vefa olduğunu belirten Sürekli, "Yöntemleri değiştirmek lazım, iktidarlar yıpranır, 20 yıl uzun süredir, değişik çalışma metotlarıyla bunu önlemek lazım ve AK Parti bunu başarıyor. Genel Merkezimiz bunu başarıyor. Eskiden görev yapanlar gelip şu an yine görev alıyor. AK Parti'de ahde vefa da var" dedi.
"CUMHUR İTTİFAKI MEZARA KADAR"
İzmir'de Cumhur İttifakı uyumunun çok iyi olduğunu anlatan Sürekli, "Biz başka siyasi partiler gibi değiliz, kazanamadığımızda suçu seçmende değil kendimizde buluyoruz. Benim de sorumluluğum var, az çalışmışız, kendimizi az anlatmışız bir eksik varsa bizde kabahat. İzmir'de CHP algı ve korku siyaseti yapar. İzmirlinin hayat değerlerine aykırı eylemleri olacağını pompaladılar, biz bunun doğrusunu anlatmakta eksik kalmışız. Şu anda geldiğimiz süreçte İzmir'de durum çok farklı. Binali Yıldırım, Hamza Dağ, vekillerimizle birlikte iyi bir hava yakaladık. İzmirli şu anda farklı düşünüyor, benim sezilerim böyle. Yerel iktidardan çok şikayet var, insanları bezdirmiş, bıktırmış. Türkiye'de en uyumlu Cumhur İttifakı İzmir'de, bizim kadar iyi anlaşamazlar. Şu an İzmirli ibreyi Cumhur İttifakına yöneltmiş durumda ama öncesi var bunun, 2023 olmadan 2024 olmaz. Kimse 2024 ile ilgili çalışma içinde olmasın, bütün odağımızı 2023'e yapalım diyoruz" ifadelerini kullandı.
İZMİR'DE HİZMET ADINA HİÇBİR ŞEY YOK ÇAV BELLA VAR
İmamoğlu'nun söylemlerinin geçici ya da sosyal medyada karşılık bulmuş gibi gözükmediğini, asıl karşılığın sandıkta belli olacağını ifade eden Sürekli; "İzmir'de hiçbir şey yok, aşk, çiçek, böcek, lay lay lom bir de Çaw bella var. İzmir'e cemreler düşecek derken İzmir küme düştü yerel hizmette küme düştü, bu 3 yılı özetlersek. Bunun öncesi de var tabi. 20 yıllık CHP var. Giderek kötüleşti. İstanbul'dan bir youteber geldi İzmir'e, İl'e davet ettiler, tanıştık, konuştuk. Seçmen ne olursa olsun CHP'ye ideolojik sebeplerle sahip çıkacağını beklerken tamamıyla Büyükşehir Belediye Başkanına yönelik çok sert yorumlarla karşılaştığını söyledi. Bu oy vermeye de dönüşecek. Haziran 2023'te ilk sinyali göreceğiz. Ben çok iddialıyım, Cumhur İttifakı olarak Cumhurbaşkanımızın birinci çıkacağını iddia ediyoruz, 2024'te de İzmir Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere birçok belediyeyi Cumhur İttifakı kazanacak. Bizim ittifak anlayışımız pazara değil mezara kadar. Ben oyların eridiği yorumuna hayret ediyorum, bizim genel merkezimiz de anketler yapıyor. En son 41 dedi. Anketlerle alan ölçüşüyorsa o anket doğrudur. Dolar, elektrik faturaları döneminde evet yüzde 35, 20 Aralık kararlarından sonra da yüzde 41, bu alana da aynen yansıdı. Son anket açıklanmadı ama ben yüzde 40'ın altına düşeceğini sanmıyorum. En kötü dönemde AK Parti'nin oyu yüzde 40 ise her şeyin pozitif olacağını öngörüyoruz. İzmir'de MHP ile birlikte yüzde 40'ın üstüne çıkacağız.
BU FİLMİ ÇOK SEYRETTİK
3 yılda İzmir'de çiçek, böcek, aşk lay lay lom... Biz bu filmi çok seyrettik, şimdi film İstanbul ve Ankara'da oynuyor. İzmir'de yıllarca iktidar bizi engelliyor diyorlar. İlk başta aşk, çiçek, böcek bir ara uluslararası konular, 3 yıl geçti hiçbir vaadi yerine gelmeyince 'engelliyorlar' demeye başladı. Buca Metrosu temel atma törenini görünce metroyu bitirdi açtı sanırsınız. Bende bile açıyorlar mı diye algı oluştu. Dünyanın masrafını ettiler. Orada engelleniyoruz dedi, meydan okudu, taleplerimiz yerine gelmiyor, projelerimiz Cumhurbaşkanının imzasını bekliyor dedi. Biz anında cevabını verdik. Ondan sonra bıraktı Başkan o sert üslubu. Cumhurbaşkanımızın önünde Büyükşehir'in bekleyen tek projesi yok. Açıkla diyoruz, açıklamıyor. Demagoji yapıyorlar. Biz 3 yıldır ne isterlerse anında yapıyoruz merkezi hükümet olarak. Göreve başladılar, Buca Metrosu kredi izni dediler, ertesi gün Cumhurbaşkanımız imzaladı. Çiğli tramvayı dediler, hemen yatırım programına alındı. Buca Metrosu temel atma törenine sanatçı getirip kalabalık yakalamaya çalıştılar, ihale açıklanınca 529 milyon yüksek fiyat veren firmaya verdiler ihaleye. Kendilerine göre birinci firmanın bu işi yapacak yeterliliği yok, o firmada çıktı, dev projeler yaptı. Yanlış yapıldı diyerek yargıya gitti hakkı yenilen firma, yürütmeyi durdurma aldı. temyiz aşamasına geldiler onlar da işler durdu. Ondan sonra engelleniyoruz... Firmaya dava açma sebebiyeti veren sensin. Satır arasında yürütmeyi durdurmayı da AK Parti'ye bağladılar. Böyle bir şey olabilir mi, Buca Metrosu ölü doğdu. Hizmet yok, yatırım yok. İzmir perişan durumda kan ağlıyor içler acısı.
"BÜYÜKŞEHİR'İN BORCU 12 MİLYARI GEÇTİ"
Belediye başkanının cemrelerinden biri de ulaşımla ilgiliydi, bin gün geçti, hiçbir şey yok. Battı çıktı vaatlerinden vazgeçti. Neymiş maliyetmiş. Siz bunu öngöremediniz mi? Vaat verirken bol keseden atıyorlar. Biz bu filmi 10 yıl Seferihisar'da seyrettik, iflas etti belediye, büyük borçla devretti ve belediyenin gayrimenkullerini sattı. Aynı şey Büyükşehir'de devam ediyor, 12 milyarı geçti borcu, devraldığında 3 milyardı. Bunun yanında bine yakın gayrimenkul satıldı. Ortada somut olarak hiçbir proje yok. Biz İzmir'de kentsel dönüşümde özellikle depremden sonra müthiş bir sıçrama yaptık. 1 buçuk yılda İzmir'de 5 bin konutu teslim ediyoruz. Sadece depremin olduğu yerde. 2 milyar 250 milyon maliyet. Depremin yaraları büyük ölçüde sarıldı, vatandaşlarımızın bazı talepleri var, onlar üzerinde de çalışıyoruz. Başta yerel idare ile uyumla çalıştık ama daha sonra siyaset yaptı. Depremzedeler dernek kurdu, Büyükşehir onlar üzerinden siyaset yapmak istiyor ama biz buna müsaade etmiyoruz, dernek de etmiyor. Biz 20 yılda 20 bin konut yaptık, bunlar kaç konut yaptı, kentsel dönüşüm yetkisi bunlarda.
"BUNLAR OPERASYONEL"
Büyükşehir Belediye Başkanı seçime 2 yıl kalınca kooperatif usulü enteresan, absürt bir şey geliştirdi. Vatandaşımızı oyalıyorlar. Bu konuda dezenformasyon, suiistimal iddiaları var konunun takipçisiyiz. Uzundere ve Yurtoğlu'nda 2011 yılında imzalanmış hala yapılmamış sözleşmeler var, biz yapalım dedik vermediler. Bunlar tamamen operasyonel kendileri engelliyorlar, 6 tane Cumhur İttifakı belediyesini engelliyorlar. Kayyumu da engelliyorlar. Bergama'da Millet Bahçesi projesi var. Eski stadı yapıyor belediye başkanımız, itiraz edip, dava açtılar. Tunç Soyer'in elinden başka iş gelmez sadece bunun için 2 defa gitti. Kişi kendinden bilir işi. Esas engelleyen Tunç Soyer. Kiraz'a hastane yapılacak, TOKİ konutlarıyla entegre bir proje. Kiraz İzmir'in en ucunda mütevazi, gelir düzeyi yüksek olmayan bir ilçe. Sosyal konut yapılacak, hastane yapılacak onu da engellediler. Bırakın kooperatifi falan gelin dönüşümü birlikte yapalım.
"EKREM ORAN ÇEŞME PROJESİ YAPILSIN DİYE YANIP TUTUŞUYOR"
Çeşme'de mükemmel bir proje var. Bakanımız, odalar, STK, sendikalarla ortak akılla yürütülüyor. Çeşme ve Büyükşehir Belediyesine defalarca sunumlar yapıldı. Soyer oralarda ufak tefek çekinceler dışında bir şey söylemiyor, projeyi destekler gözüküyor, sonra gidip dava açıyor. Bu nasıl ikiyüzlü bir tavır. Bunu anlamak mümkün değil, içeride destekliyor, sadece şunu düzeltin diyor. Bakan da düzeltelim diyor, ardından çıkıp biz bunu yaptırmayacağız diyor. Çeşme Belediye Başkanı bu proje yapılsın diye yanıp tutuşuyor.