Tetikçilik, istismar, adam kaldırma, provakosyon SABAH, vakıf adı altında faaliyetini başlayan ancak birçok suça karışan Furkancılar hakkında hazırlanan rapora ulaştı. Raporda, Vakıf adı altında faaliyetlerine başlayan Alparslan Kuytul'un birçok suça karışan bir yapılanmaya liderlik ettiği ortaya çıktı. Alparaslan Kuytul, Adana'da doğduktan sonra ilk ve orta öğretimini burada tamamladı. 1988 yılında Çukurova Üniversitesi Mimarlık ve Mühendislik Fakültesinden mezun olduktan sonra 1993 yılında Mısır'da bulunan El-Ezher Üniversitesi Şeriat Fakültesi İslam Hukuku bölümüne kaydolan Kuytul, Eğitim gördüğü esnada 1994 yılında Türkiye'de Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfı'nı kurdu.
Türkiye'ye 1997 yılında dönüş yaptıktan sonra 1998 yılından itibaren propaganda faaliyetlerine hız veren Kuytul "Öncü Nesil" olarak isimlendirdiği düşünce ve inançlarını benimseyen bir kitle ile toplumu kendi ideolojisine göre düşündürmeyi amaç edinen ve bu yolda dini istismar etmekten çekinmeyen dar kapsamlı bir hareketi başlattı. Alparslan Kuytul'un bölgesel olarak başlattığı propaganda ve destekçi kazanma faaliyetlerinin yerini 2003 yılından itibaren ülke geneline yayılma stratejisi aldı.
8 SUÇTAN SORUŞTURMA YÜRÜTÜLÜYOR
Yapılanma, Adana ilinde yoğunlaştırdığı faaliyetlerini, her bölgenin başında ayrı bir sorumlunun bulunduğu Seyhan 1-2 ve Yüreğir 1-2 olmak üzere dört bölgeye ayırdığı, çevre ve komşu illerdeki faaliyetlerin ise doğrudan Adana merkezli olarak yürütüldüğü ortaya çıktı. Ülke genelinde teşkilatlanması bulunan diğer illere yönelik görevlendirmeler ise ilgili illerde faaliyet yürüten kişiler arasından yapıldığı belirlenirken il sorumluları ile Adana ilinde bulunan bölge sorumluları yapı içerisinde aynı üst yapıya bağlı olarak faaliyet yürüttüğü belirlendi.
Alparslan Kuytul'un Adana'da kurduğu "Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfı" yapılanmanın merkezi konumunda. Furkan vakfına ait internet sitesinde vakfın, "İhtiyaç sahibi ailelere ayni ve nakdi yardımlar yapmak, öğrencilere burs vermek, İslami sohbetler yapmak, konferans, kermes, gezi, geceler düzenleyerek halkın ihtiyacına cevap vermek üzere kurulduğu", amaçlarının ise "öncü bir nesil yetiştirmek" olduğu belirtiliyor. Ancak Furkan Vakfı'na yönelik Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma ve Yönetme, Özel Belgede Sahtecilik, Dini İnanç ve Duyguların İstismarı Suretiyle Dolandırıcılık, Kamu Kurum ve Kuruluşları vb. Tüzel Kişiliklerin Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık, Mal Varlığı Değerlerinin Gayri Meşru Kaynağını Gizlemek, Zimmet, Güveni Kötüye Kullanma, Terör Örgütünün Propagandasını Yapmak, Silahlı Terör Örgütüne Bilerek ve İsteyerek Yardım Etme suçlarının işlendiği gerekçesiyle Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca 2018 yılında açılan soruşturma bulunuyor.
Soruşturma kapsamında yapılan aramalarda çok sayıda doküman, sahte makbuzlar ve kaynağı açıklanamayan para ele geçirilirken, Adana 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin kararıyla Furkan Vakfı'nın faaliyetleri geçici süreliğine durduruldu. 2018 yılında OHAL kapsamında alınan tedbirlere ilişkin çıkarılan 701 sayılı KHK uyarınca ise vakfa ait 33 ilde bulunan temsilciliklerin faaliyetlerine son verildi. Son zamanlarda sosyal medya platformları üzerinden "vakfın tamamen kapatılarak faaliyetlerinin durdurulduğu" ve "vakfa ait evlerde kalan bayan öğrencilerin sırf vakıf üyesi oldukları için evlerinden atıldığı" yönünde yoğun propaganda ve algı faaliyetleri ise devam ediyor. 2018 yılında düzenlenen operasyon sonrası yapılanma daha temkinli hareket ederek, 'Her Ev Vakıf, Her Ev Medrese, Her Ev Okul' şiarıyla faaliyetlerini daha çok kendi üyelerine ait evler üzerinden sürdürüyor.
FARKLI İSİMLERDE DERNEKLER AÇTILAR
Alparslan Kuytul'un, 5 Aralık 2019'da cezaevinden tahliyesi sonrası ise dernekler üzerinden yeniden organize olarak, faaliyetlerine devam etmeye çalıştığı ortaya çıktı. İstanbul, Ankara, Konya, Gaziantep, Elazığ, Kahramanmaraş, Diyarbakır ve Malatya illerinde yapılanmaya bağlı olarak faaliyet gösteren "Öncü Nesil", "Hakka Davet", "Furkan Nesli", "Davet ve Medeniyet" gibi farklı isimlerde dernekler açıldı. Faaliyetlerinin sürekliliğini sağlamak amacıyla maddi kaynaklara ihtiyaç duyan yapılanmanın finansal gelirlerini, destekçilerinden kazançları oranında alınan infak adı altındaki paralar, Kurban bayramlarında toplanan deriler ile etlerin doğrudan veya işlenerek sucuk ya da kavurma haline getirildikten sonra satışından sağlanan kazanç, Furkan Nesli Dergisi'nin satışı, Sahte makbuzlarla toplanan bağışlardan elde edilen gelirler, Kardeşler Kitabevi'nden sağlanan ticari gelirler, Esnaflara dağıtılan sadaka kutularında toplanan paralar, Kermes, takvim ve ürün satışı oluşturuyor.
Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede; ''Vatandaşların dini hassasiyetlerinin kullanılarak menfaat sağladığına'' dair tespitler de yer alıyor.
Furkan Vakfı aracılığıyla vatandaşlardan bağış/aidat adı altında yüklü miktarlarda sahte makbuz karşılığı para toplandığı, paranın vakfın gelir defterine kayıt edilmeyerek yapılanmaya mensup şahısların hesapları üzerinden aklanmaya çalışıldığı, denetime gelecek müfettişleri yanıltmak amacıyla sahte belgeler düzenlendiği belirtilirken, yapılanma içerisindeki şahısların hesap hareketlerinin de incelendiği iddianamede, vakfın para transferlerinin yanında aramalarda ele geçirilen 364 bin liranın çok cüzi bir meblağ olarak kaldığı vurgulandı.
EN ÖNEMLİ GELİR KURBAN ETLERİ
Yapılanmanın önemli gelir kaynaklarından birini, vatandaşların dini değerlerinin sömürülmesi ile kurban bayramlarında toplanan kurban eti, derisi, hissesi veya nakdi olarak bedeli temin edilen kurban bağışları oluşturmaktadır.
Nakdi olarak toplanan para doğrudan yapılanmanın kasasına girerken, bağış amaçlı toplanan etler ise ya kasaplara satılmakta ya da yapılanmaya mensup şahıslara ait işletmelerde sucuk ve kavurma yapılarak gelir elde edilmek üzere piyasaya sürülmektedir. Varlığını sürdürmek ve faaliyetlerinde devamlılığı sağlamak amacıyla yeni elemanların katılımına ihtiyaç duyan yapılanma için eğitim faaliyetleri de oldukça önem taşıyor. Yapılanmanın en büyük eleman kaynağını başta ilk ve ortaokul çağındakiler olmak üzere çocuk ve gençlerin oluşturduğu, bunlar arasında öne çıkan grup, barınma ve beslenme gibi imkânlar kullanılarak kandırılan ve ekonomik durumu zayıf olan çocuklar olduğu belirtiliyor. Yapılanma içerisine çekilen özellikle ortaokul ve lise çağındaki çocuklar, devlet kurumlarına alternatif olarak oluşturulan "temel hazırlık" ve "medrese" adı verilen iki kademeli eğitime tabi tutulurken, temel eğitim olarak adlandırılan evre ortaokul ve lise eğitimine, medrese evresi ise üniversite eğitimine denk geliyor. Eğitimler vakıf binası, kaçak olarak faaliyet gösteren yurtlar, bu amaca matuf tahsis edilmiş evlerde yapılabildiği gibi internetten şifreli olarak girilebilen uygulamalar üzerinden de veriliyor.
VAKIF BİLGİSAYARLARINDAN DEAŞ VE EL KAİDE ÇIKTI
2018 yılında vakıf bilgisayarlarında ele geçirilen eğitim dosyaları arasında DEAŞ ve El-Kaide gibi terör örgütleri içerisinde faaliyet gösterenlere ait fotoğraflar, vahşi infazlara ait görüntüler ile örgütü simgeleyen bayrağa ait fotoğraflar ele geçirildi.
Ele geçirilen "İslam Âleminin Taktikleri: Müslüman Militanlarının Savaş Metodları" isimli kitabın içeriğinde ise Hizbullah ve El-Kaide gibi terör örgütlerinin silahlı yapılanmaları, Ortadoğu bölgesinde yürüttükleri silahlı faaliyetler ile eylemleri, -sözde- İslami gerilla taktikleri gibi konular anlatıldığı görüldü.
PROTESTOYA DEAŞ VE EL KAİDE MENSUPLARI DA KATILMIŞ
Furkan Vakfı tarafından Adana ilinde organize edilen konferansa güvenlik gerekçesi Valilikçe izin verilmemesi sonrası 22 Nisan 2017'de Atatürk Parkı'nda protesto eylemi düzenlenmişti. Eyleme katılanlar arasında daha öncesinde DEAŞ ve El-Kaide terör örgütlerine üye olmaktan adli işlem gören D. D., İ. P., E. M. K., R. B., Rusya uyruklu R, B., Çin/Doğu Türkistan vatandaşı M. A. S. ve M. E. isimli zanlılarında bulunduğu görüldü.
ÖZEL MAHKEMELER KURMUŞLAR
Eğitim sistemine benzer şekilde yapılanma içerisinde faaliyet yürüten Furkancıların kendi aralarında yaşadıkları ailevi, hukuki, ekonomik ve bazı adli ihtilafları çözmek amacıyla kurulan alternatif bir yargılama sistemi bulunduğu öğrenildi. Yapılanma Türkiye Cumhuriyeti Devletini tağut kabul ettiğinden uyuşmazlıkların çözümü konusunda şer-i esasların uygulandığı özel mahkemeler kurduğu, yapılanmaya mensup kişilerin, kiminle evlenecekleri konusunda özgür hareket edemediği, evlilikle ilgili sürecin yapılanma tarafından belirlenen kurallar çerçevesinde gerçekleştiği belirtildi.
Evlenmek isteyen erkeğin talebini kendisinden sorumlu kişiye ilettiği, bu talep yapılanmanın evlilik sorumlusuna aktarıldığı, yapılanmaya mensup evlenmek isteyen kadınlar arasından alternatifler belirlenerek, uygun kişinin seçilmesi sonrası görüşmelerin sağlandığı, karşılıklı olarak anlaşmaları halinde evlendirildikleri öğrenildi.
TWİTTER FAALİYETLERİNE ÖRGÜT DESTEĞİ
Twitter üzerinden yapılanmaya müzahir kişiler tarafından "tutuklu vakıf üyelerinin serbest bırakılması, basın açıklaması ve gösteri yürüyüşlerinin engellendiği iddiası, vakfa yönelik soruşturmalar, polis müdahaleleri ve hükümet uygulamalarını protesto" içerikli gündem maddeleri oluşturularak "hashtag" çalışmalarının yapıldığı öğrenilirken, gündem oluşturma amaçlı atılan tweetler incelendiğinde; büyük çoğunluğunun bot hesaplar, FETÖ/PDY ve PKK/KCK terör örgütleri ile iltisaklı hesaplardan atıldığı tespit edildi.
Yapılanma tarafından son yıllarda 25 farklı ilde çoğunluğu yasadışı olan 333 eylem ve etkinlik düzenlenirken, bu eylemlerde kanunlara aykırı hareket ettiği tespit edilen bin 20 kişi hakkında "2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanuna muhalefet, Görevi Yaptırmamak İçin Direnme, 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanununa Muhalefet, Suçu ve Suçluyu Övme ve Suç İşlemeye Tahrik" olmak üzere çeşitli suçlardan işlem yapıldı. 20 Mart 2022'de "Büyük Özgürlük Yürüyüşü" adı altında düzenlenen yürüyüşe aynı tarihte Adana ilinde Nevruz kutlamaları bulunması sebebiyle izin verilmemiş, bu durum tebliğ edilmesine rağmen ısrar edilerek, yürüyüşe başlandığı öğrenildi. Yapılanmaya müzahir 1.500 – 2.000 kişiden oluşan gruba, dağılmaları yönünde defalarca kez uyarı yapılmasına rağmen yürüyüşe devam etmeleri üzerine müdahale edilmişti. Müdahale öncesinde polise yönelik diğer eylemlerde de görülen çeşitli tahrik, hakaretler ve provokasyonlar yapılırken, olaylar sırasında 37 emniyet mensubu yaralandı. Polis müdahalesi başlaması üzerine yakınlarda bulunan bir mağazaya saklanan Alparslan Kuytul, mağaza sahibinin şikayetçi olması üzerine mağazadan çıkartılmıştı.
2.46 MİLYON LİRALIK ET ELE GEÇİRİLDİ
6 Ağustos 2020'de yapılan ihbara istinaden Adana'nın Yüreğir ilçesinde bulunan bir adreste yapılan aramada, sucuk ve kavurma yapılarak piyasaya sürülmek amacıyla depolanan 42 ton etin Kurban Bayramı'nda ihtiyaç sahiplerine dağıtılmak üzere Furkan Vakfı üyelerince toplandığı ve piyasa değerinin yaklaşık 2 milyon 46 bin lira olduğu tespit edildi. Kurban bayramı üzerinden 7 gün geçmesine rağmen dağıtılmayan etler, insan sağlığı açısından risk teşkil etmesi sebebiyle imha edilmek üzere İl Tarım Müdürlüğü görevlilerince muhafaza altına alınmıştı. Yapılanmaya yönelik 2018 yılında düzenlenen operasyonda ele geçirilen sahte makbuzlar, bilgisayar kütüklerinden çıkan gelirlere ait çizelgeler, müfettişlerce yapılan denetimlere ait raporlar, vakıf yöneticilerinin kendi aralarında yaptıkları para transferleri göz önünde bulundurulduğunda, ihtiyaç sahiplerine yardım ettiğini iddia eden yapılanmanın, topladığı milyonlarca lirayı illegal faaliyetlerini ve kurduğu çarkı döndürmek amacıyla kullandığı ortaya çıkmıştı. Yıllık gelirler toplamını 200 bin lira ve son yıllardaki bilançolarını zarar olarak açıklayan yapılanmanın, sadece dernek binasında ele geçirilen sahte makbuzlara göre 2016 yılında 927 bin lira, 2 bin 800 Euro, 96 bin Danimarka Kronu, 2017 yılında ise 974 bin lira, 2 bin 120 Euro, 200 Pound olmak üzere yaklaşık 2 milyon lira gelir elde ettiği anlaşıldı.
Bunun yanında hesap hareketleri üzerinden yapılan incelemelerde, yapılanmanın makbuz kesmeksizin topladığı gelirlerin bu miktarın çok üzerinde bir meblağı oluşturduğu değerlendirilmektedir.
MASKELİ VE ELDİVENLİ ZANLILAR KAÇIRDI
8 Eylül 2021 tarihinde işadamı Koray Sarısaçlı, plakasız gri renkli bir otomobil içerisinden inen yüzleri maskeli ve eldivenli dört kişi tarafından kaçırılmış, yapılan incelemede olayın şüphelilerinin Furkan Vakfı yöneticileri Erol Ardıç, Yusuf Tapan, Rıdvan Taş ve üyesi Haydar Akoraler oldukları tespit edildi. Olayın şüphelisi olan 4 zanlı Furkan Vakfı tarafından yapılan eylemlere sürekli olarak katıldıkları ve haklarında çok sayıda adli işlem yapıldığı ortaya çıktı. Kaçırılma olayı ile ilgili basın mensuplarına açıklamalar yapan Koray Sarısaçlı: "Beni zorla tuttukları dönemde Alparslan Kuytul'un bir fiil hep emirleri geliyordu. Talimatlarını yerine getirmeden oradan çıkamayacağımı söylüyorlardı. Vakıf aleyhinde konuşmayacağımı, bu olayı gündeme getirmeyeceğime dair video kaydı aldılar. Ayrıca Alparslan Kuytul, notere gidip malvarlığımla ilgili kendilerinin belirlediği kişiye satış vekâleti vermemi istedi. Tanımadığım bir kişiye vekâletname vermem sağlandı. İsteklerini yerine getirmediğim için annemi, eşimi ve kız kardeşimi öldürme yönünde tehditler aldım" dedi.
ÇOCUĞA DA İŞKENCE YAPMIŞLAR
08 Eylül 2011'de Adana'da Furkan Vakfı yapılanmasına ait yurt olarak kullanılan bir evde hırsızlık olayı meydana gelmiş, 14 yaşındaki T.V. isimli yaşı küçük çocuk, yurtta kalan öğrenciler tarafından olayın şüphelisi olarak yakalanarak polise teslim edildi. Üzerinde para bulunmayan T.V. çıkarıldığı adli makamlar tarafından serbest bırakılması sonrası adliye çıkışında Furkan Vakfı üyesi N. Ö., G. Y., İ. T. ve R.B.(16) isimli şahıslar tarafından kaçırılarak bir eve götürüldü. Ellerini ve ayakları bağlanan T.V.'nin ağzı bantla kapatılarak işkence yapıldı. Ailesinin bildirmesi üzerine eve gelen polis ekipleri T.V. isimli 14 yaşında çocuğu kurtarmış, N. Ö., G. Y. ve İ. T. isimli şahıslara "Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma" suçundan adli işlem yapılmıştır.
ÖRGÜTLERE DESTEK
Alparslan Kuytul'un 3 Ağustos 2015'te Furkan TV isimli Youtube kanalında yayınlanan videosunda "Bu kadar büyük operasyon yapılacak kadar, çözüm süreci bitirilecek kadar, bu kadar büyük ve önemli bir olay bitirilecek kadar, PKK böyle büyük bir eylem yaptı mı son bir hafta 10 gün içerisinde? Dağlar bombalanana kadar asker polis ölmüyordu. Dağlar bombalanmaya başlayınca, onlarda misilleme yapmaya başladı. Yine her gün şehit haberleri gelmeye başladı. Diyelim ki 2 polis yatağında öldürüldü. Sen de git onlardan 2 tane değil 10 tane öldür o zaman. Neden Kandil Dağlarını bombalıyorsun?" ifadelerini kullandı.
30 Kasım 2020'de ise Kuytul, FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü üyesi firari Asım Yıldırım'a ait Youtube kanalındaki canlı yayına katılarak, 15 Temmuz Darbe Girişimi ile ilgili "Sizin vesileniz ile şuan da bizi izleyen, daha sonra izleyecek olan tüm kardeşlerime şunu söylemek isterim. Bu süreçte zulme uğramış olanlar üzülmesinler. Allah doğruyla beraberdir." ifadelerini kullanmıştır. Kuytul, 4 Kasım 2017'de ise Furkan TV isimli Youtube kanalında yayınlanan videoda "İki tane adamın verdiği rapora göre, bir kere mantık şu olmamalı: ByLock kullanan kesin FETÖ'cü mantığı bir kere yanlış. Yargıtay'ın verdiği karar hatalı. Yargıtay böyle karar verdi, hükümetin önünü açtı. ByLock kullanmak kesinlikle o darbeye ortak olduğunu mu gösterir…" ifadelerini kullandı.
TUTUKLANDI
Adana'da kapatılan Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfı'nın bir dönem yöneticiliğini de yapan iş insanı Koray Sarısaçlı'nın kaçırılması ile ilgili davada İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince 'kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma, gasp, adam yaralamaya azmettirme, işkence' suçlamasıyla gözaltına alınıp, adliyeye sevk edilen Alparslan Kuytul tutuklandı.
Bu arada, Sarısaçlı'nın kaçırılmasıyla ilgili açılan davada tutuklu sayısı Alparslan Kuytul'la birlikte 8'e yükseldi.