Nuri Örcün, İzmir Maltepe Askeri Lisesi'nden 2000'de mezun olduktan sonra 2004'te İstanbul Hava Harp Okulu'nu tamamladı. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) bünyesinde üsteğmen olarak Konya 3. Ana Jet Üs Komutanlığı'nda göreve başladı. 4 yıl istihkam subaylığı yapan Örcün, o zamanki üs komutanıyla kişisel sorunlar yaşamaya başladı. O dönem Hava Harp Okulu'nda etkin olan FETÖ üyelerince, "4 yıl askeri birlikte yaşayacaksın. Biz sana suikast emri verdiğimiz zaman yapacaksın. Kimi dersek, öldüreceksin" teklifi yapıldı. Bunu kabul etmeyen Örcün, bu kez hem Hava Kuvvetleri hem de GATA'daki örgüt üyelerinin kumpasına uğradı. Genç subay, yaşadığı sorunların ardından üstlerin emriyle 2009'da GATA Askeri Hastanesi'ne sevk edildi. Burada sağlık kontrolünden geçirilen Nuri Örcün'e önce "Sağlam", ardından ise "Akıl sağlığı yerinde değil" raporu verildi. Nuri Örcün, rapor sonrası 2010'da ordudan ihraç edildi. Hakkında "Devlet organlarını aşağılamak" suçundan Askeri Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.
ADLİ TIP 'SAĞLAM' DEDİ
Askeri Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Örcün, TSK'nın kendisine verdiği şizofreni raporunu sunarak ehliyetsiz olduğunu belirtti. Ancak mahkeme, Örcün'ü Adli Tıp Kurumu'na sevk etti. 4 yıl süren yargılamada Adli Tıp, "Herhangi bir psikiyatri rahatsızlığı yoktur, akıl sağlığı yerindedir" şeklinde hazırladığı raporu mahkemeye sundu. Rapor sonrası mahkemeden ceza alan Örcün, Adli Tıp raporuyla TSK'ya başvurarak ihracının iptal edilmesini talep etti. Örcün 2015'te ayrıca Ankara İdare Mahkemesi'ne başvurarak dava açtı. Geçtiğimiz günlerde görülen davada karar çıktı. Mahkeme, Örcün'ün haklarının iadesine karar verdi. TSK'da yeniden göreve başlayan Örcün, kendisine sahte rapor vererek meslekten ihraç edilmesine neden olan GATA görevlileri hakkında suç duyurusunda bulundu. O dönem Örcün'e 'Şizofreni' raporu veren GATA personeli hakkında FETÖ üyeliğinden yargılama yapıldığı ortaya çıktı.
Nuri Örcün'ün avukatları Av. Emre ASAN, Av. Bilgehan UTKU; süreç içinde yaklaşık 5 yıl boyunca hukuk mücadelesi verdiklerini, müvekkillerinin yıllarca TSK'dan uzak kalması ve yıpranmasından dolayı zor durumlar geçirdiğini, parasız ve itibarsız bırakıldığını, kazanılan dava ile itibarının kazandırıldığını ancak hukuk mücadelelerinin bitmediğini konuyu tekrar yargıya taşıyarak N.Ö'nün yıllarca çektiği manevi acıların giderilmesi maksadıyla yüklü bir tazminat davası açacaklarını belirtmişlerdir. Müvekkilleri gibi yüzlerce askeri personelin aileleri ile birlikte FETÖ terör örgütü üyeleri tarafından mağdur edildiklerini, haklarında düzenlenen sahte raporlarla silahlı kuvvetlerden çıkartıldıkları gibi ilaç tedavileri ile bedensel zararlara uğratıldıklarını da açıklamışlardır.