Bazı siyasetçilerin uygulamayı 2. Dünya Savaşı sırasında ekmeğin karneyle verilmesi olayına benzeterek karaladıklarını söyleyen Şahin, "Biz bu kararı alırken gayet insani bir noktadan yola çıktık. Kültürümüzde sofranın en kadim gıdası ekmek. Bu nedenle binleri aşan diğer yardım kalemlerimiz bir yana, ekmeği seçerek direkt sofraya dokunmak istedik. Bu nedenle sofranın en kadim öğesi ekmekten yola çıktık. Çünkü bizim kadim kültürümüz ekmeğini paylaşmaktan bahseder. Bu kararımız ramazan ayı ile sınırlı değil, biz bizi eleştirenlerin aksine bunu tüm yıla yayarak, her güne bir dokunuş olsun diye ekmeği seçtik. Bu bir başka ürün de olabilirdi. Ama her sofranın tekrarlayanı ekmek diye bunu seçtik. Bu düşüncemizden yola çıkarak Gaziantep Valiliği, İl Tarım ve Orman Müdürlüğümüzün de aracılığı ile konunun ilimizdeki en önemli paydaşı olan Fırıncılar Odası ile irtibatlandık ve ortak akılla hareket ederek böyle bir karar aldık. Birkaç gün önce uygulamaya başlayan bu kararda Gaziantep Modelimiz yine çıkış noktamız oldu. Kurumların işbirliğinde, ortak akıl ve yetki ile sorumluluğu paylaşarak ilerleme kararı verdik. İhtiyaç sahibi her ailemizin evine giren ekmeğe katkı sunmak istedik. Gönüllü fırınlarımız 50 kuruş, belediyemiz 50 kuruş olmak şartı ile toplamda 1 liralık indirimle ekmek fiyatına destek vererek ihtiyaç sahibi vatandaşımıza indirimli ekmek satışı sunmayı hedefledik" dedi.
Uygulama ile kentteki fırınlarda üretilen ekmeğin Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'ndan yardım alan vatandaşlar tarafından 2 buçuk TL değil 1 buçuk TL'ye satın alınabileceğini anlatan Şahin, "Önce Francala ile başlayan uygulamayı pideyi de ekleyerek genişlettik. Çünkü hem ihtiyaç sahibi vatandaşımızın hem de esnafımızın hayatına dokunduk. Ramazan ayının bereket ve feyzinden yola çıkarak yardımlaşmanın içine esnafımızı, kurumumuzu da katmış olduk. Fırıncılarımızın uygulamadaki esası gönüllülüktür. Sistemde indirimli ekmek satın alan kişiden alınan kuponlar fırıncı esnafı tarafından belediyeye getirilecek ve bu kuponlar ile belirlenen ödeme Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılacaktır. İşte bu beraber yaşamanın, paylaşmanın ve birlikteliğin ta kendisidir. Burada tek sınırımız Gaziantep Valiliğine bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nda kaydı bulunan kişilerdir. Devletimizin koyduğu ihtiyaç sahibi vatandaş kıstaslarını sağlayan tüm kişiler uygulamadan yararlanabilir" diye konuştu.
Şahin, uygulama ile fırınların üretimine de güç vermek olduğunu, bu nedenle ekmek üretseler bile marketleri sisteme dahil etmediklerini vurgulayarak, "İndirim 'hiçbir markette geçmiyor' eleştirileri yersizdir. Amacımız gönüllükle fedakârlık yaparak uygulamaya dahil olan fırıncı esnafımıza da destek verebilmektir. Bu bir indirim uygulamasıdır. 'Ekmek karnesi' çeşitli nedenlerden dolayı piyasaya ekmek arzının yetersiz olduğu durumlarda kullanılır. Karne piyasada bulunamayan bir ürünün tüketiminin sınırlandırılmasıyla ilgili bir konu. Burada sadece dar gelirli vatandaş ve fırıncı esnafına maddi destek planlanıyor. Karne ifadesi kasıtlı, amacını aşan bir ifadedir. Bereketli hilalin tam ortasında, son yıllarının en verimli zamanlarını yaşayan Gazi Şehrimizin böyle bir sıkıntısı hasıl değildir. Bu ifadelere hayretle bakıyorum. Biz uygulamamızın yayılması daha çok esnafın ve dar gelirli vatandaşımızın yararlanabilmesi için olanca gücümüzle çalışacağız. Çünkü biz Gaziantep'iz, biz beraber yaşamanın, paylaşmanın en güzel örneğiyiz" dedi.
Şahin, "Ramazan'dan sonra da devam edecek uygulamanın Gaziantep Büyükşehir Belediyesine maliyeti aylık 9.5 milyon, yıllık 115 milyon TL olacak. Bir de ayrıca 150 milyon TL'lik de gıda paketi desteği var" diye konuştu.