Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) üyesi ülkelerin büyükelçileri ile iftar yaptı. Diyanet İşleri Başkanlığı'nda gerçekleştirilen program, Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. İftar yemeğinin ardından Erbaş, büyükelçilere hitap etti. Erbaş, bir yandan iyiliğin, zekat ve sadakanın birleştirici gücüyle toplumsal yaraları sarmaya çalışırken diğer yandan, dünyayı kuşatan bencillik, cimrilik, haset ve kötülüğün yüreklerde açtığı yeni yaralara şahit olunduğunu belirtti. Dünyanın zıtlıklar ve çelişkiler çağını yaşadığını kaydeden Erbaş, "Milyonlarca insan, ülkesini terk etmek zorunda kalıp bambaşka dünyalarda mülteci olarak hayata tutunmaya çalışmakta. Oysa dünyadaki doğal kaynaklar, bugüne dek hiç olmadığı kadar yüksek düzeyde kullanılmakta ve her geçen gün yeni imkan ve potansiyeller keşfedilmekte. Buna rağmen yeryüzünde yoksulluğun, açlığın ve çaresizliğin hala bir sorun olarak gündemde olması, dünyanın adalet, hakkaniyet ve merhamet gibi temel insani değerlerden ne denli uzaklaştığının bir göstergesidir. Zira bütün bu yaşananlar, tam anlamıyla adalet ve merhamet yoksunluğunun bir tezahürüdür. Bütün bu trajedilerden en fazla da İslam ülkeleri ve Müslümanlar etkilenmektedir. Çünkü yaklaşık üç asırdır İslam coğrafyası işgallerin, savaşların, terör saldırılarının hedefinde yer almaktadır. Bugün ümmet coğrafyamızın birçok yerinde acı, gözyaşı, hüzün ve matem görmekteyiz. Tabii, bu elim manzaranın ardındaki sebepleri doğru okumak ve iyi analiz etmek gerekir. Elbette bunda, İslam dünyasına yönelik harici müdahalelerin önemli bir payı vardır" ifadelerini kullandı.
'ACIMASIZ SALDIRILARIN HEDEFİ OLDU'
Erbaş, son birkaç asırdır emperyalizmin sömürge ve istila politikalarına maruz kalan İslam dünyasının, savaşlar ve işgaller altında zor süreçler yaşadığını belirterek, "Müslüman coğrafya, acımasız saldırıların ve korkunç istilaların hedefi olmuştur. Emperyalist güçler, gerek dini saiklerle, gerekse bölgesel ve kültürel farklılıklardan hareketle, İslam dünyasında bir takım yapay sorunlar ihdas ederek Müslüman toplumları birbirleriyle anlamsız bir kavgaya sürüklemişlerdir. Ümmet şuurunu örselemeye, kardeşlik bilincini yaralamaya, Müslümanlar arasında dayanışmayı ve yardımlaşmayı ortadan kaldırmaya yönelik projeler üretmişlerdir. Diğer yandan içinde bulunduğumuz olumsuz tablonun önemli bir sebebinin ise Müslümanlar olarak bizlerin, yüce dinimiz İslam'ın mesaj ve ilkeleriyle aramıza koyduğumuz mesafe olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.
'İLİŞKİLERİMİZİ EN GÜÇLÜ SEVİYEYE TAŞIMAK ZORUNDAYIZ'
Erbaş, kapsamlı ve derinlikli iş birliği alanları oluşturulması gerektiğine vurgu yaparak, "İnanıyorum ki gücümüzü ve potansiyelimizi kullandığımızda elde edeceğimiz sinerji, bütün insanlık için barış, adalet, huzur, refah ve onurlu bir hayatın kapılarını aralayacaktır. Bu yüzden bizler, ümmet bilinciyle hareket ederek her alanda ilişkilerimizi en güçlü seviyeye taşımak zorundayız. Bugünümüzü ve geleceğimizi kuşatan projeler üretmek mecburiyetindeyiz. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bizler, bu anlamda dost ve kardeş ülkelerin misyonlarıyla iş birliği içerisinde çalışmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Takdir edersiniz ki dengelerin küresel boyutta değişime zorlandığı günümüzde aramızdaki iş birlikleri, istişareler ve tecrübe paylaşımları, son derece büyük bir önem arz etmektedir" ifadesini kullandı.