Bakan Soylu, ilk sahurunu Mamak Tuzluçayır Şehit Erkan Serdar Sallar Polis Merkezi Amirliğinde görevli polis ve bekçilerle yaptı.
Polis ve bekçilerle kısa süre sohbet eden Soylu, gazetecilere de açıklamalarda bulundu.
Soylu, ramazanla ilgili gerek güvenlik, gerek kamu düzeni açısından kendi görev ve yetkileri çerçevesinde önlemlerini aldıklarını belirterek, ramazanın huzur içerisinde geçmesi temennisinde bulundu.
Salgın döneminde Türkiye'de birçok kamu kurum ve kuruluşu mensubunun büyük fedakarlıklarla çalıştığını dile getiren Bakan Soylu, "Sağlıkçılarımız başta olmak üzere aynı zamanda Emniyet Teşkilatımız, kolluğumuz, jandarmamız, çok ciddi bir fedakarlık ortaya koydular. Vatandaşlarımızın evlerinde kaldığı günler oldu ama mesai mefhumu gözetmeyen Polis Teşkilatımız, gün oldu yaşlılarımızın isteklerini ekmeğinden ilacına kadar, aylık maaşından bütün zaruri ihtiyaçlarına kadar her şeyi giderdiler. Bir taraftan huzuru ve güveni temin ettiler, diğer taraftan da şükürler olsun bir medeniyetin en önemli hasletlerini gösterebilme fırsatına sahip olabildiler." diye konuştu.
Soylu, toplu yerlerde iftar yapmaların başladığını ifade ederek, "Buna ait de ayrı güvenlik önlemlerimiz var, onları da sağlıyoruz. Ramazan gecelerinde bekçilerimizin epey bir katkısı oluyor, özellikle büyükşehirlerde ve diğer şehir merkezlerinde. Onların da ayrı hem huzura katkısı var hem de şehirlerin eminliğine ve güvenliğine katkısı var." şeklinde konuştu.
ATAMALARA YENİ DÜZENLEME
Polislerin "şark" görev sürelerini düşüren ve atamalarda yeni düzenlemeleri içeren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Mensupları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik çalışmasının yapıldığını anımsatan Soylu, şöyle devam etti:
"Doğu ve Güneydoğu'da 2 yıllık, 3 yıllık şark görevlerinde düşmeler yaptık. Özellikle ikinci şark görevlerinde sene olarak da az olmasına rağmen oralarda da 1 ve 2 yıllık, genellikle 1 istisnai olarak da 2 yıllık düşümler söz konusu. Bu, attığımız adımın bir yeniliğiydi. Orada önemli bir şey daha söz konusuydu, o da şu, 2 şark vardı zaten. O 2 şarktan doğuyu ikiye böldük, batıyı da ikiye böldük kendi içerisinde. Arkadaşlarımızla yaptığımız değerlendirmeler ve bu çerçevede daha neler yapılabilir diye konuşulduğunda şöyle bir şey daha ortaya çıktı, doğuyu bir bölge, batıyı bir bölge olabilecek şekilde çalışmanın Emniyet Genel Müdürümüz, ilgili arkadaşlarımız tarafından yapılması hususunda karara vardık. Yine ihtiyaca yönelik yerlere elbette ki tayinler yapılacak. Çünkü bazı illere gidilmekten imtina ediliyor ama oraların güvenliği de bizim sorumluluğumuz içerisinde. Bütün bunu sağlayabilecek bir adımı da inşallah atacağımızı düşünüyoruz."
Bakan Soylu, polisin çalışma şartlarıyla ilgili birçok değerlendirmeler yapıldığını, bazen kendilerini üzen de değerlendirmelerin olduğunu aktararak, şunları kaydetti:
"Kimse 15 Temmuz'dan nasıl çıktığımızı sormuyor. 15 Temmuz'da polisin büyük kahramanlığını, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde milletimizle beraber ve 273 bin civarında polis vardı. FETÖ'ye mensup olanları hem bu teşkilattan söküp atmak suretiyle 230 binin altına kadar gelindi. O dönemlerde ekstra başka işimiz daha vardı, FETÖ'yle mücadele. Bütün operasyonel birimlerimizin neredeyse büyük bölümü mücadelesini FETÖ'yle mücadeleye sevk etmişlerdi.
O dönemlerde çalışma şartlarının, koşulların hiçbirimiz farkında değiliz. 24 saat, üst üste, uykusuz günler, geceler, 2 kişilik işin bir kişi tarafından yapılabilmesi, terör örgütleriyle mücadele, PKK, FETÖ, DHKP-C, DEAŞ ve bilumum bütün terör örgütleriyle mücadele... Asayişte, uyuşturucuyla, terörle mücadelede, bütün bunların yanı sıra organize suçlarla mücadelede, kamu düzeninin tesisinde, salgında kamu düzeninin tesisi aynı zamanda vatandaşımızın hizmetinde bulunmada çok uğraşımızın olduğu ve iş yükümüzün de fazla olduğu bir dönem geçirdik. Bunu da değerlendirmek lazım. Mücadelelerimiz devam ediyor."
Sahurda, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, Ankara Valisi Vasip Şahin, Mamak Belediye Başkanı Murat Köse, Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz da bulundu.