Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Ankara Hakimevinde yargı muhabirleriyle bir araya gelerek son dönemde yargı alanında yaşanan gelişmelerle ilgili bilgi verdi.
Hakim ve Savcı yardımcılığı müessesesini hayata geçirme konusunda son aşamaya gelindiğini, bu konunun yargı alanında önemli bir reform olduğunun altını çizdi. Hakim ve Savcıların kalitelerinin artırılması, meslek öncesi iyi bir eğitimle yetişmesinin son derece önemli olduğunu vurgulayan Bozdağ "Şu anda hazırlıklarımız içinde hakim, savcı yardımcılığı sınavını kazananlar hakim ve savcı yardımcısı olarak atanacaklar. Eğitimci Hakim gözetiminde görev yapacaklar. Eğitimci Hakim ve Savcıya en fazla 2 kişi atanacak. Bunun süresi henüz belirlenmedi ancak düşünülen süre 3 yıl. Biz meslek öncesi eğitime önem vereceğiz. Türkiye'deki her mahkeme, Hakim ve Savcının en az 2 yılda bir denetimi hususunu fiilen uygulayacağız" dedi.
SEMRA GÜZEL NEREDE ?
Bakan Bozdağ, "Koçero" kod adlı PKK'lı terörist Volkan Bora ile PKK kampında eli silahlı fotoğraflarının çıkması üzerine TBMM tarafından dokunulmazlığı kaldırılan Güzel'in Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın davetine yanıt vermemesi sonrasında hakkında yakalama kararı çıkartılmasıyla ilgili de Güzel'in adreslerinde bulunamadığını açıkladı. Bozdağ, "Yakalama kararı sonrasında kolluk bunlarla ilgili gerekli arama taramayı yaptı. Ama bilinen adreslerinde Semra Güzel'e ulaşılamadı. Şu anda nerede olduğuna dair kesin ve resmi bir veri yok. Yurt içinde mi yoksa yurt dışına çıktı mı kayıtlar incelendiğinde yurt dışına çıkış gözükmüyor. Gayri resmi kaçak yollardan yurt dışına çıktımı tahkiki ediliyor. Hem kolluk hem de devletin diğer birimleri bu konuyla ilgili yakın takipte olduğunu, arama ve taramanın sürdüğünü bilmenizi isterim. Ama şu ana kadar Semra Güzel'e ulaşma ve nerede olduğu tespit edilmedi. Umarım yakında kolluk kuvveti kendisine ulaşır ve hukukun gereği yerine getirilir" dedi.
FETULLAH GÜLEN'İN İADESİ
Fetullah Gülen'in iadesiyle ilgili son gelişmelerle ilgili ise Bakan Bozdağ "ABD ile aramızdaki anlaşmanın kuralların hepsine riayet ederek, o kuralların gereklerine göre dosyalarını oluşturup yeterinden fazla delilleri de dosyaya koymak suretiyle ABD'den 15 Temmuz darbe girişiminin 1 numaralı faili terörist başı Fetullah Gülen'i istedik. Ancak ABD bu talebimize olumlu ya da olumsuz cevap vermedi. Delilleri tek tek önlerine koyduk. Suçun sabit olduğuna dair bu dosyada yeterinden fazla iadeyi haklı kılan delil var. Ama buna rağmen ABD iade talebimizi yerine getirmedi. Onlara 'ABD adli makamlarına gönderin onlar karar versinler' dedik. Türkiye aleyhine karar çıkar diye göndermiyoruz dediler. Siz gönderin bakayım aleyhimize karar çıkıyor mu çıkmıyor mu? ABD yetkilileri dosyayı adli makamlara göndermediler. Çok net bir şekilde ABD, FETÖ'yü himaye ediyor ve koruyor. İade konusundaki taleplerimizi de yeterli delil olduğu halde yerine getirmiyor. Türkiye olarak biz iade konusunda ısrarımızı en üst düzeyde dile getirmeye devam edeceğiz. Vazgeçmek yok. Sonuna kadar bu işi takip edeceğiz" dedi.
ADNAN OKTAR KARARINA İNCELEME
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, Adnan Oktar davasında verilen kararları geçen hafta incelemişti. Mahkeme, cinsel saldırı suçları yönünden mağdurların rızalarının bulunduğunu ve bu nedenle suçun yasal unsurlarının bulunmadığı gerekçesiyle 68 sanığa tahliye yolunu açmıştı. HSK 1. Dairesi'nin karar veren mahkeme heyeti ve bazı savcılar hakkında inceleme izni istediğini belirten Bakan Bozdağ, inceleme iznini verdiklerini belirtti.
"KILIÇDAROĞLU HAKİMLİĞE MERAKLI"
Kemal Kılıçdaroğlu'nun Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala'yı serbest bırakma vaadiyle ilgili konuşan Bekir Bozdağ, "Yargılama süreçleri kendi mecralarında işlemeli. Yargı görevi yapanları etkilemek bizim hukukumuzda suçtur. Bırakın yargı kendi mecrasında, kendi usul ve yasalarına uygun şekilde işlesin. Ama maalesef bu pek çok şekilde eleştiriliyor ve ihlal konusu yapılıyor. Hakim veya mahkeme beklentiye uygun karar verdiğinde 'Ankara'da hakim var', uygun karar vermediğinde 'Saray'ın hakimi' veya 'bağımsızlığını yitirmiş' gibi yakışıksız, onlara hakaret eden sözler sarf ediliyor. Sayın Kılıçdaroğlu, kendisi CHP grubunda bir mahkeme kurdu, kendisini de hakim yerine koydu dilediğini tutukluyor, dilediğini serbest bırakıyor. Ben merak ediyorum nasıl yapacak? Şimdi bir Genel Başkan 'ben bırakacağım' diyor, öte yandan da 'hukuk devleti, bağımsız yargı' diyor. Peki, tarafsız ve bağımsız yargıya inanan biri ben gelince bırakacağım nasıl diyebiliyor? Ağır ceza mahkemelerinde kendisini başkan, grup başkan vekillerini de heyeti yapıp da mı karar verecek? Kılıçdaroğlu, kendini hakim, savcı, mahkeme yerine koyup karar vermekten artık vazgeçmeli. Ya hakim olmalı, ya da genel başkanlığı sürdürmeli. İkisinden birine karar vermeli. Konuşmalarını takip ettiğim zaman hakimliğe bayağı meraklı görüyorum" dedi.
CEMAL KAŞIKÇI DAVASI
İstanbul11. Ağır ceza mahkemesinde devam eden Cemal Kaşıkçı davasıyla ilgili de konuşan Bozdağ "yargılama devam ediyor. 26 kişi hakkında kırmızı bülten yayınlanmış. Bu şahıslardan 20'si Suudi Arabistan'da. Ülkemize iadesi istenmiş ancak bu taleplerin tamamı reddedilmiş. Suudi Arabistan Türkiye'den bu davanın naklini talep etti. Orada Riyad ceza mahkemesinde bir takım kararlar verildiğini ve bu davanın Suudi Arabistan'da görülmesi talebini Türkiye'ye iletti. Mahkeme, Adalet Bakanlığına görüş sordu. Biz de bu konuyu inceliyoruz. Yargılamanın nakli konusunda olumlu bir görüş mahkemeye göndereceğiz. Türkiye davayı durduracak ve yargılama orada devam edecek. Suudi Arabistan yargılamayı yaptıktan sonra oradan çıkan kararın infazını değerlendirecek. Eğer infaz yapılmışsa düşme kararı verilecek. Diyelim beraat kararı verdi o zamanda Türk mahkemesi tarafından gerekçeli karar değerlendirecek. Türk mahkemesi durdurma kararını kaldırıp yargılamayı kendi de verebilir ya da yeterli görüp düşme kararı da verebilir. Yargılamanın Suudi Arabistan'a devri Türk mahkemelerinin yargılama yetkisini ortadan kaldırmıyor" dedi.
SEÇİM GÜVENLİĞİ
Bakan Bozdağ seçim güvenliğiyle ilgili muhalefetin yaptığı eleştirilere de nokta koydu. Türkiye'nin iyi yaptığı işlerin başında seçimlerin geldiğini dile getiren Bozdağ "Seçim güvenliğiyle ilgili biri konuşuyorsa seçimi kaybedeceğine şimdiden mazeret üretiyor demektir. Şimdiden mazeret arıyor ki yarın seçimi kaybettiğinde elinde biz demiştik diye malzeme olsun. Başarısızlığa mazeret hazırlamasınlar, başarmak için çalışsınlar. Parlamenter sistemle ilgili metni ben okudum. 6 liderin altına imza attığı metne tek tek baktım. Anayasa'ya yerine koysak bu maddeleri, bu düşünceleri nereye konabilir ve ne istiyorlar onlar somutlaştırmamışlar, şöyle yapacağız, böyle yapacağız gibi dilek ve temennilerini dile getirmişler. Şimdi biz dilek ve temennileri somutlaştırdığımızda, Anayasa'da ilgili yerlerine yerleştirdiğimizde ne çıkıyor diye baktım 17 Nisan 2016 tarihindeki değişiklikten önceki Anayasa metni çıktı önümüze. Eski sistemi aynen tekrarlıyorlar, adına güçlendirilmiş parlamenter sistem diyorlar. Eskiye dönüyorlar, yeni sistem diyorlar. Baktım acaba sistemle alakalı yeni ne var tek bir şey gördüm. Cumhurbaşkanı seçilen kişiye 7 yıldan sonra ikinci seçilme hakkı vermiyorlar ve ömür boyu siyaset yasağı getiriyorlar. Bunun da sistemle hiçbir alakası yok. Öte yandan Cumhurbaşkanını nasıl seçecekler yazmıyorlar. Parlamento mu seçecek yoksa halk mı seçecek? Bunu açık bırakmışlar, susmuşlar. Ben de merak ediyorum acaba neden susmuşlar?