İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, 11 Ocak 2021'de "silahlı suç örgütü kurma ve yönetme", "cinsel suçlar", "FETÖ'ye yardım", "siyasal veya askeri casusluk" gibi birçok suçtan Adnan Oktar'a 9 bin 803 yıl 6 ay hapis cezası vermişte. Ancak İstinaf Mahkemesi 15 Mart 2022'de bu kararı bozarak Oktar'ın aralarında bulunduğu 16 örgüt yöneticisi dışındaki 68 sanığı tahliye etti. Serbest bırakılan 68 sanıktan 61'i hakkında 28 Mart'ta yeniden tutuklama kararı verildi. Aralarında örgütün kilit isimlerinden Oktar Babuna'nın da bulunduğu 50 sanık İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin kararıyla yeniden yakalanıp cezaevine konuldu. Sanıklardan bazılarının "Adnan Oktar içerdeyken bizim de içeride olmamızdan şikayetimiz yok" şeklinde beyanda bulunduğu kaydedildi. Polis ekiplerinin yakalanamayan 11 sanık hakkında arama çalışmalarını devam ettirdiği öğrenildi.
HUKUK YAPILANMASI
Bu süreç yaşanırken İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ise 29 Mart'ta suç örgütünün hukuk yapılanmasına yönelik yeni bir operasyon gerçekleştirdi. SABAH'ın ulaştığı detaylara göre avukatlar Sinem Mollahasanoğlu, Burak Temiz, Arzu Gül, Ayşe Toprak ve Tuğba Bal'ın, örgütün hukuk yapılanmasında yer aldığı öne sürüldü. Şüpheli avukatların, örgütün devamlılığını sağlamayı hedefleyen ve maddi imkanlarını kontrol eden Adnan Oktar'ın avukatları olduğu belirtiliyor. Avukatlar, elebaşı Oktar'ın emir ve talimatlarını dışarıdaki örgüt üyelerine iletmek, müşteki ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmayı düşünenlere baskı kurmakla suçlanıyor.
İHBAR VE SUÇ DUYURUSU
Operasyona konu olan ihbar ve suç duyurusunun, örgütten ayrılıp şikayetçi olan Uğur Şahin tarafından geçen yıl yapıldığı ortaya çıktı. Örgütün hukuk yapılanmasının şikayet edildiği dilekçede, Adnan Oktar Örgütünün tehdit ve şantajla örgüt içerisinden kopmaları önlemeye çalıştığı belirtildi. Tutuklanan örgüt üyelerinin farklı cezaevlerine gönderilmesine rağmen avukatlar aracılığıyla Adnan Oktar'ın örgüt üyeleriyle irtibat sağladığı, bu şekilde örgütü aktif tutmaya çalıştı öne sürüldü. Dilekçede ayrıca bu avukatların, "kamuoyunu yönlendirme ve lobi faaliyetlerinin en çekirdek merkezi olarak örgütün beyni konumunda hareket ettiği" kaydedildi.