Son dakika haberi... Tüm dünyanın gözü İstanbul'daki Barış Müzakeresi'ndeydi. İki ülke heyeti toplantı sonrası peş peşe kamuoyuna açıklamalar yaptı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Müşaviri Vladimir Medinskiy, Ukrayna müzakere heyetiyle yürütülen görüşmelerin yapıcı geçtiğini belirttti.
RUSYA'DAN SAHADA İLK ADIM!
Medinskiy "Rusya Savunma Bakanlığı, karşılıklı güveni artırmak, müzakerelere devam etmek ve nihai hedefe ulaşmak için gerekli koşulları oluşturmak, yukarıdaki anlaşmanın onaylanması ve imzalanması amacıyla Kiev ve Çernigiv yönlerinde askeri eylemleri çok önemli bir şekilde azaltmak için karar verdi." dedi.
Müzakerelerin bittiğini söyleyen Medinskiy, "Ukrayna'yla yapılan görüşmeler yapıcı geçti. Ukrayna tarafından onların pozisyonunu oluşturan önerileri aldık. Bu anlaşmayı inceleyeceğiz ve Devlet Başkanı'na sunacağız." diye konuştu.
Medinskiy, Rus Savunma Bakanlığının Kiev ve Çernigiv yönlerinde askeri eylemleri azaltma kararı aldığına da dikkati çekerek şunları kaydetti:
"Ukrayna'nın tarafsızlık ve nükleer olmayan statüsüne ilişkin anlaşmanın hazırlanması ve Ukrayna'ya güvenlik garantilerinin sağlanmasına ilişkin müzakerelerin uygulamaya geçmesi nedeniyle bugünkü toplantıda tartışılan ilkeler dikkate alınarak Rusya Savunma Bakanlığı, karşılıklı güveni artırmak, müzakerelere devam etmek ve nihai hedefe ulaşmak için gerekli koşulları oluşturmak, yukardaki anlaşmanın onaylanması ve imzalanması amacıyla Kiev ve Çernigiv yönlerinde askeri eylemleri çok önemli bir şekilde azaltmak için karar verdi."
UKRAYNA HEYETİ: LİDERLER SEVİYESİNDE GÖRÜŞME İÇİN YETERLİ!
Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi Danışmanı Mihail Podolyak, Rusya ve Ukrayna heyetlerinin İstanbul'da yürüttüğü müzakerelere ilişkin "Bugünkü görüşmenin sonuçları liderler seviyesinde bir görüşme yapılması için yeterlidir." dedi.
Podolyak, İstanbul'daki Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde yürütülen müzakerelerin tamamlanmasının ardından açıklamalarda bulundu.
Bugün itibarıyla bu görüşme sonucunda hem Rusya'nın hem de garantör ülkelerin kabul edebileceği maddelere ulaştıklarını kaydeden Podolyak "Bugünkü görüşmenin sonuçları cumhurbaşkanları seviyesinde bir görüşme yapılması için yeterlidir." ifadesini kullandı.
Podolyak insani ateşkes ve koridorların açılmasına ilişkin de Ukrayna heyetinin teklif ettiği formata göre askeri birliklerin yerlerinin değiştirilmesine ilişkin manevraların tamamlanacağını belirtti.
İki ülke liderinin görüşme ihtimalinin ortaya çıkması için müzakerelerde netliğe ihtiyaç duyduklarını kaydeden Podolyak "Bugün itibarıyla kabul edilen belgeler buna yeterli." dedi.
Podolyak, Ukrayna'nın, Rusya'nın açtığı savaşta, cephede kahramanca mücadele ettiğini ve şimdiki güvenlik formatlarının işe yaramadığını gösterdiğini vurgulayarak "Dolayısıyla getirdiğimiz tekliflerimize dayanılarak yeni bir güvenlik sistemi kurulabilir. Birçok ülke de sonunda bunu kabul ediyorlar." ifadesini kullandı.
Rus heyetinin yapıcı olduğunu ancak görüşmelerin kolay ilerlemediğini kaydeden Podolyak "Ukrayna halkının kahramanca mücadelesi yeni bir güvenlik formatının lazım olduğunu gösteriyor ki böyle savaşlar tekrarlanmasın." diye konuştu.
Podolyak ayrıca, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'nin, bunu yabancı ülkelerin parlamentolarına, cumhurbaşkanlarına devamlı olarak söylediğini ve yeni güvenlik sisteminin ilk adım atanı olduğunu kaydederek "Dünyanın şunu anlamasını istiyoruz. Bugünkü güvenlik sistemi değişmeli." diye konuştu.
Ukrayna Halkın Hizmetkarı Partisi Başkanı David Arakhamia, "İstişareler 3 gün içerisinde yapılabilir. Sonrasında imzayı atan kişiler bizim için güvenlik teminatını sunabilirler. Artık güvenliğimizin sağlanması için ne gerekiyorsa... Bizim teklifimiz bu şekildedir. Garantör olarak, BM Güvenlik Konseyi ülkeleri, Çin ve Rusya da orada var, onlardan ayrıca bahsedeceğim. ABD, Fransa, Türkiye ki şu anda buradayız, Almanya, Kanada, Polonya ve İsrail." dedi.
"TÜRKİYE GARANTÖR OLSUN"
Arakhamia, "İstişareler 3 gün içerisinde yapılabilir. Sonrasında imzayı atan kişiler bizim için güvenlik teminatını sunabilirler. Artık güvenliğimizin sağlanması için ne gerekiyorsa... Bizim teklifimiz bu şekildedir. Garantör olarak, BM Güvenlik Konseyi ülkeleri, Çin ve Rusya da orada var, onlardan ayrıca bahsedeceğim. ABD, Fransa, Türkiye ki şu anda buradayız, Almanya, Kanada, Polonya ve İsrail. Bu anlaşmanın da ucunu açık bırakmak istiyoruz, katılmak isteyen başka ülkeler de olursa bunu yapabilsinler." diye konuştu.
Ukrayna'nın doğusundaki Luhansk ve Donbas bölgelerinin işgal altında olduğunu ve bu konuda çalışmalarının devam edeceklerini belirten Arakhamia, güvenlik garantileri anlamında bazı ülkelerin ilgilerinin olduğunun teyidini aldıklarını ve garantörler tarafından, bu sistem kapsamında Ukrayna'nın gelecekteki güvenliğinin teminat altına alınmasın istediklerini söyledi.
Arakhamia, "Bekleyen konular aslında şu anda birazcık çözüme oluşturulmuş oldu. Tabii ki bütün bunların bir şöyle bir durum var ki olağanüstü hal altında uygulamaya konulması gerekecek." ifadelerini kullandı.
Sosyal medyada özellikle bir dezenformasyonun yayıldığına dikkati çekmek istediğini kaydeden Arakhamia, "Burada işe yarar bir belgenin kabul edilmesi için Ukrayna topraklarında hiçbir askeri baskının olmaması gerekir, bu konuda tutumumuz sabittir. Bu garantör ülkeler buna imza atarsa, Rusya askerleri topraklarımızdan çekilirse, böyle bir süreç yürütülebilir. Bu yöntem uygulamaya konulursa savaşa da bir nokta verilmesi konulması anlamına gelecek." değerlendirmesinde bulundu.
Arakhamia, büyük farklılıkları ortadan kaldırabileceklerini ümit ettiklerini ve bu noktada, bir zirve düzenlenerek Rus ve Ukrayna devlet başkanlarının katılımının sağlanabileceğini söyledi.
Ukrayna heyeti üyesi Oleksandr Chalyi, görüşmelere ilişkin, Ukrayna'nın AB üyeliğinin inkar edilmektense desteklendiği bir sistem arayışı olduğunu belirterek şunları kaydetti:
"Şunun altını çizmek isterim ki anlaşma ve güvenlik garantörlüğü savaş devam ederken mümkün değildir. Burada konu Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve güvenliğinin yeniden sağlanmasıdır. Bizim temel talebimiz bu olacaktır anlaşma noktasında. Bunların çok net yasal açıdan bağlayıcı güvenlik garantileri olması gerekir ve bunun niteliği de NATO sözleşmesinin 5. maddesiyle benzer olmalıdır. Bu türden bir sistem Ukrayna'ya herhangi bir askeri saldırıya karşı korumalı böyle bir saldırı olursa 3 gün içerisinde istişarenin gerçekleştirilmesi hakkımız bulunmalıdır ve bu istişarelerin başarısız olması halinde garantör ülkelerin bize askeri destek sunması gerekir öyle bir madde altında. Ukrayna'nın güvenliği böyle bir senaryoda temin edilmesi için ne gerekiyorsa yapılmalıdır, temel talebimiz bu şekildedir."
Temel hükümlerin anlaşmaya dahil ettikleri zaman Ukrayna'nın bu anlaşmayı kabul edecek bir duruma geleceğini aktaran Chalyi, 1991'de yapılan anlaşmada bunun belirtildiğini söyledi.
Chalyi, "NATO sözleşmesindeki, 5. maddesindeki güvenlik garantilerine benzer garantiler sağlanırsa bu yol açabilecektir, askeri üsse o zaman izin verilmeyecektir. Bizim öyle bir senaryo da herhangi bir siyasi ve askeri ittifaka katılımımız da söz konusu olmayacaktır, sadece garantörlerin rızası, izni kapsamında tatbikatlarımız olacaktır. Anlaşmada, Ukrayna'nın AB'ye katılımını engelleyen hiçbir maddeye yer verilmemelidir ve ikincisi güvenlik garantörlerinden böyle teminatlar sağlanmalıdır." dedi.
Temel olarak en önemli vazgeçmeyecekleri, geri adım atmayacakları koşullarını ifade ettiklerini belirten Chalyi, iki hafta içerisinde Rusya ile istişarelerinin devam edeceğini, garantör ülkelerle de istişarelerinin devam ettiğini ve bu iki hafta içerisinde garantör ülkeleri de çok taraflı görüşmelere davet etmeyi ümit ettiklerini söyledi.
Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi Başkan Yardımcısı Mihail Podolyak ise görüşmelerle ilgili, uygulanma şeklinin çok önem taşıdığını, Ukrayna devletinin, Ruslara göre farklı bir çalışma şeklinin olduğunu aktardı.
Güvenlik garantileri altında çok daha farklı bir güvenlik ortamı oluşacağını vurgulayan Podolyak, şunları kaydetti:
"Öncelikle tabii ki bu anlamda bir referandum yapılması gerekecek, Ukrayna'da Ukrayna halkı kendi görüşlerini belirtecek, sonrasında bütün garantör ülkelerin ve Ukrayna parlamentosunun onayı gerekecektir. Kırım gibi anlaşmada, ayrı bir madde kapsamında ele alınmalıdır ve ikili görüşmeler kapsamında bu bölgelerin geleceğine karar verilmelidir. 15 sene içinde Rusya ve Ukrayna arasında bu konuların. Kırım konusunun çözülmesi için askeri güç kullanılmayacağına dair bir maddenin bu anlaşmada yer verilmesi gerekir. Müzakerelerin ayrı bir kısmında alınabilir."